Ne için traduction Portugais
49,405 traduction parallèle
Ne için?
De quê?
Bu ne için lan?
Para que diabos é isto?
Bu uçağa ne için el koyduklarını?
Por que vale sequestrar este avião.
- Ne için peki bu?
O que pretendeis fazer com isto?
- Ne için çalışmamı?
- Trabalhar em quê?
Ne için?
Pelo quê?
Sen de kucağında doğrultulmuş vaziyetteki o aynı eski silahla burada oturabilirsin ve sen yüzünde aynı meydan okuyan bakışla burada otururken ben de "Hayatını ne için riske atıyorsun?" diye o aynı eski soruyu sorarım.
Podeis ficar sentado com a mesma pistola velha armada no vosso colo. E quando vos sentardes ali com o mesmo olhar de rebelde no vosso rosto, interrogar-vos-ei com a mesma velha pergunta... Pelo que arriscais a vossa vida?
Bu yemek ne için sence Tom Howard?
Para que acha que é este jantar, Tom Howard?
Ne için?
Em quê?
Bu ne için?
CASSETE DE VIGILÂNCIA DO FBI Para que é isto?
Ne için ücretlendirdiğinizi sorabilir miyim?
Podia informar pelo quê é a cobrança?
- Ne için?
O quê?
O haplar ne için?
- Para que é a pílula?
Bu dram ne için?
Por que esse drama por uma princesa de um reino tão pequeno?
Christian'a doğum günü için ne alabilirim?
Que se passa? O que posso oferecer ao Christian pelos anos?
Burada olduğun için ne kadar şanslı olduğunun farkında bile değilsin.
Tens noção da sorte que tens por teres nascido aqui?
Ben ve sen konusunu düşünmeyi bırakıp, çocuk için en iyisi ne olur düşünebilirsin.
Para de pensar em mim e em ti e começa a pensar sobre o que é melhor para a criança.
Eşitlenmek için ne harika bir yol.
Mas que óptima maneira de se vingar.
Bunun için ne kadar zaman harcadım bilemezsin.
Não fazes ideia de quanto tempo gastei nesta coisa.
Söyle o zaman, zavallılar onlar için ne hissetiğini nereden bilecek?
Então, di-lo, porque como é que raio é que qualquer pobre coitado é suposto saber como é que te sentes a respeito deles?
Onu çalıştırmak için ne gerekiyorsa yaparım.
Faço tudo para o manter a trabalhar.
- Ne oldu? Nasıl olduğuna bakmak için ara sıra kontrol edeyim dedim.
Disse-te que ia controlar-te de vez em quando, para ver como te safavas.
Onların senin için ne kadar önemli olduğunu biliyorum.
Sei como esta gente é importante para ti.
Babam için kazdıkları mezar ne kadar sığ.
Uma sepultura bem rasa a que cavaram para o meu pai.
Onun için ne anlam ifade ediyorsun?
O que é ao James?
- Ne için?
Pelo quê?
- Peki babanı öldürmediğim için bana ne kadar para vereceksin?
Então, quanto me vais pagar por não ter morto o teu pai? Nada.
Artık o yolda senin için ne ölümden başka bir şey var ne de sana benzer biri.
Não há nada para ti nessa estrada a não ser a morte nem para alguém como tu.
Doğu Hindistan Şirketi için ne zamandır çalışıyorsunuz?
Há quanto tempo trabalhais para a East India Company?
Otuz bir çekmek için geldiyseniz ne yapıyorsanız yapın ve siktirip gidin!
Ei! Ei! Se estás aqui apenas para te masturbares tira o chouriço para fora e acaba com o assunto e deixa o resto das pessoas apreciar Shakespeare!
Ama neden tutuklanmadığını anlamadığım için ayrıca mektup da yazdım. - Ne mektubu?
Mas não sei porque não estás preso, por isso também escrevi uma carta.
Ee senin için ne yapabilirim?
Então... O que posso fazer por si?
Sizin için ne yapabilirim generalim?
Em que posso ajudar, general?
- Bugüne dek Duckman'ın general için ne yaptığını anlamış değilim.
- Ainda hoje não sei exatamente o que o Duckman fazia para o general.
Ne var ki Glen gibiler için kontrgerillanın işe yaramamasının tek bir sebebi vardı.
Contudo, para os tipos como o Glen, a contrainsurgência não tem funcionado por um motivo.
Bunun için ne pahasına olursa olsun öldürmekten kaçınmalıyız.
Para tal, devemos evitar matá-la a todo o custo.
John'un her ay çek vermek için ne kadar uğraştığını görmüyorum ha?
Eu não vejo o John a vir a correr para casa todos os meses para te dar um cheque, huh?
Bart ile o kadar gurur duyuyorum ki, pratik yapmasına yardım etmek için ne gerekiyorsa yaptım.
Estava tão orgulhosa do Bart que fiz tudo o que podia para o ajudar a treinar.
Ama ne zaman boş vakti olsa yanımıza gelmek için can atardı.
Mas, quando tinha um tempo livre, vinha rapidamente a casa para nos ver Maximo!
Biz yüzeye çıkmak için her ne gerekiyorsa yapanlarız.
Fazemos o que for preciso para nos sairmos bem. - Sim.
- Para kazanmak için ne yaptın?
O que fazias para ter dinheiro?
Ve benimle geldiğin için ne kadar memnun olduğumu.
E que estou grato por ires comigo.
Yaptığının ne kadar değerli olduğunu bilsem de kızın doğum günü benimki yüzünden mahvolursa işler benimki için daha beter olur.
Apesar de estar agradecida, tenho a sensação de que... tu sabes, se... deixar de haver festa por causa do Ziggy, isso só vai piorar as coisas para ele.
Ne kadar hayıflansak da bütünleşme kapımıza dayandı ve gerçekleşmesini önlemek için elimden geleni yapmaya hazırım.
Acho que, por muito que lamentemos, a integração está a chegar e eu gostaria de poder fazer o máximo possível para a impedir.
O kadar sık hapse girip çıkardı ki hayatta kalmak için ne gerekiyorsa yapardım.
Ela estava sempre a entrar e a sair da prisão e eu tive de fazer o que foi preciso para sobreviver.
Ne yaptıysam sizin için yaptım çocuklar.
Tudo o que fiz, foi por vocês.
Böylesine kıymetli bir dostluğu öfkeyle reddedebildiyse... Beni ne kadar çok sevdiğini anlıyor musun? Ama efendim, prenses, o aptal için aşk şarkıları söylüyormuş...
Se ela rejeitou uma aliança tão digna com uma explosão de raiva entende o quanto ela me ama?
Birini yakalamak ve ne istediklerini anlayana kadar burada tutmak için kullanabiliriz Güzel fikir.
Podemos usar isso para apanhar um e para o manter aqui enquanto descobrimos o que eles querem.
Herkesi geri getirmek için ne yapmamız gerek?
O que temos que fazer para recuperar todos de volta?
Ne için?
- Para quê?
Bu yüzden açmak için her ne büyüsü kullandıysa, sana yeniden yaratman için izin veriyorum.
Por isso, seja qual for a magia que ela usou para abri-la, dou-te a minha permissão para a recriares.
ne için mi 19
ne için bekliyorsun 17
ne için bu 20
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
ne için bekliyorsun 17
ne için bu 20
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18