Ne kadar üzücü traduction Portugais
254 traduction parallèle
Burada olmamanız ve benim için burada olmamanız, ne kadar üzücü!
Que pena não estarem aqui, nem me poderem substituir!
Ne kadar üzücü! Anatole iyi bir adamdı.
Que tristeza, era uma simpatia.
Ne kadar üzücü bir kader.
Que destino triste.
Ve ne kadar üzücü.
E como é triste.
Ne kadar üzücü halbuki bir tane bulmuştum.
Que desilusão. Porque eu encontrei uma.
Ne kadar üzücü.
Oh, que triste.
- Ne kadar üzücü.
- Que decepção.
Ne kadar üzücü, değil mi?
Isso é um pouco triste, não é?
Ne kadar üzücü bir şey.
Oh, pobrezinha!
Kendi ellerimle yetiştirdiğim... On Kutsal Emre uymayı öğrettiğim... iki delikanlının... ağzı bozuk, iğrenç tavırlı iki hırsız olarak... geri dönmeleri ne kadar üzücü.
Entristece-me e magoa-me... que os dois jovens que eu criei... a acreditarem nos Dez Mandamentos... tenham voltado como dois ladrões... dizendo palavrões e portando-se mal.
Green Valley'den buraya o kadar yolu sadece ortada görünmek için gelmek zorunda kalman ne kadar üzücü Dale.
Lamento que tenha vindo de Green Valley só para manter as aparências, Dale.
Ne kadar üzücü olduğunu hiç merak ettin mi? Bu senin oğlunun tek seks kaynağı banyoda dergilere mastürbasyon yapıyor
Já imaginou como é triste que o único escape sexual do seu filho seja masturbar-se a ver revistas na casa de banho?
İnsanların bütün zamanlarını kondisyon bisikletlerine ve egzersizlere ayırması ne kadar üzücü.
É deplorável aquilo a que as pessoas se submetem com as suas bicicletas fixas e o exercício.
- Sizin için ne kadar üzücü olduğunu biliyorum.
Ela está doente. - Sei como é doloroso para si.
ne kadar üzücü.
Vou ver como o vosso pai se está a portar.
Knapp'ler için ne kadar üzücü bir durum.
Que infelicidade para os Knapps.
Hepimizin bunu yapamaması ne kadar üzücü.
Que pena que nós não possamos tudo, querido.
Ne kadar üzücü.
Que vergonha.
Ne kadar üzücü.
Sabes, é tão triste...
Gerçekte nasıl biri olduğunu bilmek ne kadar üzücü biliyorsun. Bunu insanlardan sürekli saklamanı izlemek acı verici.
Sabes como é doloroso saber quem és realmente e ver-te a escondê-lo das pessoas?
Ne kadar üzücü.
Que tristeza!
Aniden eviniz çöküveriyor. Ne kadar üzücü. Ama bu sizin suçunuz değil.
Que embaraçoso, mas a culpa não é sua.
- Ne kadar üzücü.
É tão triste.
Onun gibi birisinin hapiste çürüyeceği ne kadar üzücü.
Pena que alguém assim... deva apodrecer na cadeia. Observem a perfeição do sincronismo.
Yani, bunun ne kadar üzücü olabildiğini kesinlikle anlayabiliyorum.
Entendo como isso pode ser preocupante.
Ne kadar üzücü.
E isso é triste.
Ne kadar üzücü, peder.
Que pena, Padre.
Ne kadar üzücü.
É tão triste.
Ne kadar üzücü de olsa hayatına devam etmek zorundasın.
Mesmo que doa, você tem que seguir a vida.
- Ne kadar üzücü.
Que triste.
Taş kafa olmaması ne kadar üzücü.
É uma pena ele não ser um cabeça dura.
Dünyanın en güzel dudaklarına sahipsin ama en pis lafların onların arasından dökülmesi ve en edepsiz yerlerde gezinmeleri ne kadar üzücü.
O pior de tudo é que tens os lábios mais lindos... e eles dizem as coisas mais sujas e beijam os piores lugares.
- Aşka ne kadar üzücü bir yaklaşım. Evli çiftler uzun süre birbirlerinden zevk alamazlar.
Casais casados nao consegume manter o desejo um pelo outro.
Ne kadar üzücü.
Que triste...
Aşkım, bunun ne kadar üzücü olduğunu biliyorum.
Querida, entendo como se sente com isso.
Ne kadar üzücü.
Oh, como é triste.
Ne kadar üzücü! O sevgilisini kaybetti ve kolunu.
O Conquer fez-lhe tudo isto no mausoléu real.
Ne kadar üzücü.
Isto é tão triste.
Söylemesi ne kadar üzücü olsa da.
Lamento dizê-lo.
Diğer yağmacıların bizi övünmekten alıkoymaları ne kadar üzücü.
Que frustrante que outros carniceiros roubaram nossa glória
- Rick artı 9, ne kadar üzücü!
Rick9Mais.
Ne kadar üzücü.
Que triste.
Ne kadar üzücü.
Parece que sim.
Ne kadar üzücü.
Que pena!
Bir protesto. Ne kadar üzücü.
Que triste.
Ne kadar üzücü olduğunu görüyor musunuz?
Isso é triste, não?
Her ne kadar son birkaç yılımız korkunç geçmiş olsa da benim için üzücü bir durum.
Apesar dos últimos anos terem sido um desastre... estas coisas deixam-me triste.
Ne kadar üzücü, değil mi?
Não é triste?
Ne kadar üzücü, sanırım köleleri geri alacağız.
Tímida, passiva...
Ne kadar üzücü değil mi?
Como é triste isso?
Ne kadar da üzücü.
Mi casa es su casa. Isso é tão triste.
ne kadar güzelsin 38
ne kadar 1461
ne kadar güzel 390
ne kadar harika 35
ne kadar paran var 51
ne kadar tatlısın 25
ne kadar istiyorsun 126
ne kadar tatlı 35
ne kadar güzel bir gün 19
ne kadar iyi 34
ne kadar 1461
ne kadar güzel 390
ne kadar harika 35
ne kadar paran var 51
ne kadar tatlısın 25
ne kadar istiyorsun 126
ne kadar tatlı 35
ne kadar güzel bir gün 19
ne kadar iyi 34