English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ O ] / Of ya

Of ya traduction Portugais

647 traduction parallèle
söyle düsünüyordum : " Of ya.
E estava a pensar : " Bolas,
Of ya, röportaj için onlar aradi.
Eles é que me pediram uma entrevista.
Bu kadar şarap verme ona sarhoş olacak, of ya!
Não lhe dê tanto vinho que ele fica bêbado, merda!
Of ya! 1978 Güney Florida Köpek Frizbi Şampiyonasını kazanan Judith Lynman ve Rocky!
O campeão de 1978 é Jim Wynburn, com Rocky.
- Of ya. - Ne yapacağız?
Que fazemos?
- Tanrım, of ya.
- Meu Deus.
Of ya, unuttum.
Meu Deus, esqueci-me!
Of ya, ne süper bir numara ama.
Belo trabalho.
Of ya, "kapat" tuşuna basmamıştım.
Merda.Não carreguei para acabar a chamada.
Of ya, görmüştüm.
Oh, meu, já fui a uma dessas terapias uma vez.
Of ya, neydi o aradığım kelime?
Céus! De que palavra é que ando à procura?
Of ya.
Oh, meu.
- Of ya Gus, lütfen ama
- Oh, Gus, por favor.
Of ya! Bostonianlar.
Oh, Bostonians.
Of ya. Bunu yapmanın daha kolay bir yolu olmalı.
Todos estes anos, toda a gente me dizia.
- Kem gözlerle bana baktı. - Öf ya, Caterina.
Botou-me mau-olhado.
Danny Boy'u ya da Sweet Isle of Innisfree'yi çalsan olmaz mı?
Não podes tocar Danny Boy ou Sweet / sle of / nnisfree?
Önemsiz, eski bir şey. Dünyadaki en iyiler ya da her şeyin en iyisi.
Uma coisa banal, frívola e decadente, the best of everything, o melhor de tudo ou o melhor de todo o mundo.
Ve dediki, "Of, hadi ya. Şaka yapıyor olmalısın." Ben yine, "ne demek istiyorsun?"
Ele volta-se e responde, "Já sabes o quê." E eu digo "Então de quê?"
Herkesle anlaşabilecek bir yapıya sahipti.
Era inteligente, frequentara a Fellow of All Souls.
"Juliet of the Spirits" ya da "Satyricon" o kadar güzeldi ki.
Como aquela Julieta dos Espíritos ou o Satyricon. Achei incrivelmente... complacentes.
Peki ya "Best Of Jerry" albümümü sana vermeme ne dersin? Bunu ben yaptım.
E quando te dei o meu último disco de "O Melhor de Jerry"?
United Skates of America Queens'de, öyle mi?
"United Skates of America" em Queens, ya?
Of, burayı yıkmak bana çok zor gelecek ya.
Ia ficar triste de tivesse que deitar isto abaixo. Obrigado.
Görüyorsun ya, benim işimde, bu yaptığına, you cracked out of turn. Hıh?
No meu negócio isso chama-se... falar antes do tempo.
Sadece cumartesileri geç kalkabiliyorum. Öf ya!
Sábado é o único dia que posso dormir mais.
Öf be Pino, dinliyorum dedim ya işte.
Meu Jesus. Já disse que estou ouvindo.
Of, deme ya.
Não me digas.
Oh, tanrıya şükür. Çünkü bu saç, Ünlüler Geçidine gidecek.
Graças a Deus, porque isto vai entrar no Hall of Fame dos penteados!
Of bahriyeli, sen var ya, sen harikasın... 15 yaşındayken annem bana çok yakında seksi düşünmeye başlayacağımı söylemişti.
Uau, Sailor, tu és fantástico... Quando eu tinha 15 anos, a minha mãe disse-me, que eu em breve iria começar a pensar em sexo.
Doğru ya. Of!
Oh não!
Onu Polaroid reklamında görmüş olabilirsiniz, ya da "Devlerin Savaşı" nda Zeus rolünde.
Talvez o tenham visto no anúncio da Polaroid ou como Zeus em "Clash of the Titans".
"The Informer", "Grapes of Wrath", "How Green was My Walley" ya da "Quite Man" gibi daha çok övgü alan filmlerinden bahsetmiyordu.
Isto é, os westerns eram o seu maior orgulho. Ou isso era o que ele queria que pensássemos.
Griffith'in "The Musketeers of Pig Alley" ya da Raoul Walsh'un 1915 yapımı New York'un Aşağı Doğu Yakası'nda çektiği "Regeneration" filmleri gibi.
"Ficar vivo ou morrer é o nosso maior drama." O filme de gangsters é anterior à primeira Grande Guerra.
Phantom of Opera'ya iki bilet.
Dois para o Fantasma da Opera, não é?
Seven of Nine, Makine Dairesi'nde B'Elanna'ya saldırmış.
7 de 9 atacou B'Elanna na engenharia.
Of adamım ya, şimdi en baştan başlayacak.
Agora vai ter de começar tudo do zero.
Kuşlar ötüşüyordu. "Öf ya, ne dinliyorsun sen" dedim.
Se ouviam pássaros piando. E eu : "Deus, o que você está escutando?".
- Of ya...
Transferi as chamadas.
Pig Pen, ne zaman iyi bir... "Planet of the Apes" filmi hakkında tavsiye istersem ya da belki su borumdan reçinenin nasıl giderileceği hakkında tavsiye istersem, sana uğrarım, tamam mı?
Pig Pen, quando eu quiser conselhos... sobre o bem "Planeta dos Apes" filme... ou talvez como ficar resignado... comigo, eu vou ter contigo, OK?
Bak, bunu daha öncede gördüm. Baseball Hall of Fame'i Kyoto'ya götürmüşlerdi.
Olhe, eu estava lá e vi eles transportarem o Baseball Hall of Fame para Kyoto.
Bir gurup hacıya Great Plume of Agosoria'da eşlik ediyorum
Estou a escoltar um grupo de homens espirituais numa peregrinação à grande pluma de Agosoria.
- Öf ya!
- Sim! - Maldição!
Öf ya ayvayı yedim.
Meu, estou arruinado!
Öf ya.
Bolas.
Öf ya, daha önce hiç çocuk eğlendirmemiştim.
Meu Deus! Nunca tive de entreter crianças antes.
Öf ya, Celine Dion diyemedin değil mi?
Não podias ter dito que foi a Celine Dion?
Ya da akşam yemeği için şu İsviçre restoranına gidip "fondu" yeriz. Ya da ceplerimizi şeker ve çikolatayla doldurabiliriz. Stars Hollow İlk Okulu'nun sahnelediği "Kim Korkar Vırgina Wolf'tan"... oyununu izleyebiliriz.
Ou poderemos ir comer um fondue àquele restaurante suíço, ou encher as nossas malas de rebuçados e bombons... e ir ver a produção da escola primária de Stars Hollow... de Who's Afraid of Virginia Woolf?
Ya Achilles'in Gazabı?
E a Wrath of Achilles?
Frank Sinatra'ya saygılarımızı sunuyoruz.
Saudemos o Chairman of The Board.
Of ya!
Química.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]