English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ P ] / Plan ne

Plan ne traduction Portugais

2,231 traduction parallèle
Öyleyse plan ne?
- Então, qual é o plano?
Plan ne?
- Qual é o plano?
Peki plan ne?
Qual é o teu plano?
- Plan ne gençler?
- Muito bem, qual é o plano?
Kaçış planımız ne alemde?
Como estamos indo com o lance do punho?
Onları öldürecek veya yavaşlatacak bir yol bilmiyorsunuz, peki planınız ne?
Não fazem ideia de como os matar ou atrasa-los e o vosso plano é qual?
Bekle, bekle. Planın tam olarak ne?
Qual é o plano, exactamente?
- Ne planı? - Yardım edemezsin, değiştiremezsin.
- Tu não podes ajudar... não podes fazer nada.
Ne, daha iyi bir planın mı var?
O quê, têm um plano melhor?
Ne yazık ki planı kendi başına yapmıştı.
Infelizmente, foi ele quem o delineou.
- Ee, yaz için ne plan yaptınız?
Então, tens planos para o Verão?
Hayır, her ne kadar gitmek istesem de kapıma gelmedikleri sürece plan yapmam.
Embora eu adorasse ir, não posso fazer planos, até eles entrarem por aquela porta.
Ne planı?
Qual plano?
Sadece ne kadar vaktim kaldı bilmek istiyorum, böylece bilirsiniz, plan yapabilirim.
Só quero saber quanto tempo tenho, para que possa... sabe, fazer planos.
Ne planı?
Planos para quê?
Ne yani, fikrini bir planın olmadan mı kabul ettin?
- Espera. Aceitaste sem ter um plano?
Bu durumda planın ne?
Então, qual é o teu plano?
Ve Stannis gerçekten Çamur Kapısı'na saldırırsa planımız ne?
E se o Stannis atacar o Portão da Lama, qual é o vosso plano?
Planı ne o zaman?
Por isso, que planeia ele?
Ne planı? Kapı kapı dolaşıp kasabadaki herkesi kendimize güldürdüğümüz gibi bir plan mı?
Um plano tipo ir de porta em porta e todos a rirem-se de nós?
Evet ama olay sadece Sarah'ı bulmak değil ki onu bulduktan sonra ne yapacağıma dair bir planım olması gerekiyor.
Sim, mas não se trata só de encontrar a Sarah. É encontrá-la e ter um plano com o que fazer a seguir.
Ne -... pes ettin diye bunun şeytani bir plan olması mı gerekiyor?
- O quê? Só porque estás bêbado, achas que é um plano maligno?
Senin ne zaman bir planın olmadı?
Desde quando que nunca tiveste um plano?
Peki, planımız ne o zaman?
Então qual é o plano? Onde encontramos essa tua aldeia?
Ne planı?
Que plano?
İğneyi batırdıktan sonra ne yapacağın hakkında bir planın var mı hiç değilse?
E tinhas um plano do que fazer depois de lhe enfiares a agulha?
Ne? Başka bir planın mı vardı yoksa?
- Não mudaste de ideias, pois não?
Ne planı be?
Que plano?
B Planı ne peki?
- Qual é o plano B?
Yeni bir devlet ve askeri güç düşünüp düşünmediğimi sordu.Ne planı?
Ele perguntou se queria trabalhar sob uma nova liderança. Quais são os planos?
Bu benim planımın bir parçası. Beni yenmene izin vereceğim, son ele gelince elinde ne varsa silip süpüreceğim.
Isso é tudo parte do meu plano, deixo-o a pensar que está a arrasar, e na última mão, eu estouro e levo todo o seu dinheiro.
Ne planı?
O quê... qual plano?
Yardım planın ne?
Não.
- Planın ne, Grey?
- Sim.
Ne kadar hırslı olursa olsun, planını 90 saniyede uygulayamaz.
Pois, mas nem com todo o ímpeto do mundo ela conseguirá fazê-lo em 90 segundos.
Ne plan yaparsak yapalım Amon'un daha iyi bir planı vardı.
Não importa qual seja o plano, ele tem sempre um melhor.
- Ne bir planın mı var?
- O quê, tens um plano?
Jones'un planı ne o zaman?
O Jones está a planear o quê?
Planın ne?
Qual é o plano?
- Çıkış planımız ne durumda? - Hazır olacağız.
- Estaremos prontos.
Ama olsaydı, ne türden bir plan işe yarardı?
Mas se tivesse, que tipo de plano achas que funcionaria?
Bu ne olacağı ile ilgili bir plan. Şuraya asacağım.
Isto é um plano básico do que vai acontecer, por isso, vou colocá-lo aqui.
- Ne planı ile ilgili konu konuşuyorsun?
Que plano é esse que estás a falar?
Ben muhtemelen ölmüşümdür. Ne yazık ki onları durdurma planım başarısız oldu.
O mais provável é que esteja morto, e, infelizmente, o meu plano para detê-los falhou.
Söylesene! Tahliye planına ne oldu?
A sua equipa de apoio, o plano de fuga?
Planımıza ne oldu?
O que aconteceu ao nosso plano?
Planın ne, Abe?
Qual é o seu plano, Abe?
Planımızın ne olduğunu sanıyordun Sam?
O que é que pensaste que era o plano, Sam?
- Tamam, planın ne peki?
Qual é o teu plano?
- Evet, plan ne?
Está bem.
- Abby'nin planı ne?
O que é que a Abby está a planear?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]