Sadece beni traduction Portugais
4,881 traduction parallèle
Bilmiyorum, sadece beni ara.
Não sei, apenas liga-me.
Sadece beni oraya götür ve evini göster.
Vamos até lá. E apontas para onde ele está.
Sadece beni eve götür olur mu?
Podes simplesmente levar-me a casa, por favor?
Sadece beni anlamalarını isterdim!
Só gostava que eles entendessem!
Ayrıca sadece beni de değil.
Não era o único.
Sadece beni affetmeni istiyorum.
Quero que me perdoes.
Sadece beni yalnız bırak.
Deixa-me em paz.
Sadece beni arayacağını bildiğim için seni aradım.
Só te liguei porque sabia... Que você ia-me ligar.
- Evet. Tamam sadece beni çektiğine emin ol.
Só tem de manter isto...
Neden sadece beni dinleyip, anlamaya çalışmıyorsun?
Porque não me ouves e tentas compreender?
Sadece beni bekle, onlarla anlaşabilirim.
Espere aqui por mim, eu sou legal com eles.
Sen sadece beni becer.
Fode-me apenas.
Yani adam sadece beni davet etti.
Porque... ele só me convidou a mim.
Sadece beni dinle.
Ouve-me só?
Sadece beni sevdiğin için beni arkanda bırakıp gidiyorsun, değilmi?
Estás a deixar-me para trás só pelo amor que tens por mim, certo? Ok.
Sadece beni korkutmaya çalışıyorsun.
Só estás a tentar assustar-me.
Sadece beni onun için yeterince iyi yap istedim.
Só queria que me fizesses suficientemente bom para ela.
Bazı insanlar sadece beni sevmez, ben sanırım.
Algumas pessoas não gostam de mim, acho eu.
Bu sadece korkutuyor beni.
Este apenas me assusta.
Beni sadece böyle durdurabilirsin.
Só assim conseguirás deter-me.
Beni baya korkutuyor! Ama sanırım sadece o ışıklı şeylerden biri.
Está a começar a assustar-me.
Öp beni Sadece öp beni
# Beija-me, beija-me
Aslında, insanların nasıl rahatsızlandığı beni ilgilendirmez, sadece onları nasıl daha iyi hissettireceğim önemli.
Bem, não tenho nada a ver como as pessoas adoeceram, apenas como fazê-las sentir melhor.
Bilirsin, sadece bazen seni ve beni... ne yapacağımızı bilemeyeceğimiz kadar parayla hayal etmek hoşuma gidiyor.
Sabes, é só que às vezes eu gosto de me imaginar a mim e a ti e mais dinheiro do que poderiamos imaginar, sabes?
Peki beni "Elveda Treni" ne koyan Koca Ayak mıydı yoksa o da sadece aracı mıydı?
Então, foi o BigFoot que me meteu no Expresso das Buenas Noches, ou subcontratou alguém?
Sakın uyandırmaya çalışma beni. Sadece tut ve izin verme gitmeme.
Não me tentes acordar, apenas abraça-me e nunca vá embora
Beni dinleyin, ben sadece kendi payımı alıp buradan gitmek istiyorum.
Ouçam, apenas quero a minha parte e pirar-me daqui, certo?
Beni dinle. Sadece birkaç haftalığına.
Ouve, será apenas por algumas semanas.
Beni ziyaretlere bile gelmiyordunuz ama şimdi sadece paraya ihtiyacınız olduğunda sizden haber alıyorum.
Nunca arranjam tempo para me visitar e agora só sei de vocês quando precisam de dinheiro.
Ve beni neredeyse 1000 ay boyunca her hafta çarşamba günleri beni buraya... sadece bu şakayı yapmak için mi çağırdın?
E me fizes-te vir aqui todas quartas-feiras, por mil semanas... E tudo isso por uma piada?
Sadece orada oturup beni mi izleyeceksin?
Vais ficar aí sentado a ver-me?
Sadece rahat bırak beni.
Mas deixem-me em paz.
Sadece beni rahat bırak.
Por favor, deixem-me em paz.
ve sonra tetikçi beni... takip ettiğinden beri, biliyorsun, benim gibi ve sadece ben tetikçi lambaları söndürmeye başlayınca.
E então, quando o tiroteio aconteceu... o gajo seguiu-me, Sabes, tipo eu e só eu quando ele começou a atirar às luzes.
İstediğim bir çok şeye erişebilirim Ethan ama beni, sadece sen Wolf'a götürebilirsin.
Eu tenho acesso a muitas coisas, Ethan. Mas só tu me podes levar ao Lobo.
-... sadece beni dinleyin...
- Quer desistir, quando estamos prestes... - Oiçam-me.
Dinle beni, sadece...
Olhe, escute-me, nao.
Görünüşe göre Bayan Zoe sadece kocasını aldatmıyormuş, beni de aldatıyormuş, doğru mu?
Parece que Ms. Zoe tem feito batota não apenas no marido dela, mas em mim também.
Sadece fotoğraftan ibaret ya da tatillerde gördüğüm biri değil. Ne yani, bu yüzden mi beni terk ediyorsun?
Não é apenas uma foto e alguém que vejo nas férias.
Tamam, beni dinle. Sadece doğru şarkıyı çalmamız gerek. Güven bana bu dört direkli dünyada her şey yoluna girer.
Tudo o que temos de fazer é tocar a canção certa... e acredita-me, tudo dará a volta no espaço de quatro compassos ( bars ).
Sadece artık beni tercih ediyorlar.
Só me preferem a mim, agora.
Ama sadece güvenlerini kazanmakla kalmadım beni kendilerinden biri olarak gördüler hem de hiç kan akıtmadan.
Mas não só fui capaz de ganhar a confiança deles. Eles aceitaram-me como um deles, sem derramamento de sangue.
Her yaz buraya gelip gerçek yürüyüşçülerle takılırım sadece. - Beni büyülüyorsunuz.
Só venho cá no verão conviver com os verdadeiros caminheiros.
Sadece birkaç saat. Sonra beni uyandırırsın tamam mı?
Mas só algumas horas e depois tens de me acordar, certo?
Ben sadece annemin beni beslediğini hatırlıyorum.
Eu só me lembro da minha mãe alimentar-me.
Benim gizemli adam sadece kırık bir kalbi daha beni terk etmişti.
O meu homem misterioso não me deixou só um coração partido.
Sadece bırakın beni.
Deixem-me ir.
Dinle, acaba senin beni sadece azarlaman gibi bir durum olabilir mi?
Olha, não haverá nenhuma maneira de me deixares ir com um repreensão.
...... korkma anı ve beni öldürmek istiyormuş gibi göründüğün o an sadece 2 saniye falan sürdü.
Dois segundos depois de você apanhar o susto, parecia que queria matar-me.
Senden sadece, gerçek beni gösterebilmek için bir şans istiyorum benim gerçeğimi.
Só quero uma chance de mostrar quem realmente sou e a minha verdade.
Gelip beni alman gerekiyor. Aklımda da sadece 3 numara vardı.
Preciso que venhas buscar-me, e só sabia três números, sim?
sadece benim 48
sadece beni dinle 27
sadece beni yalnız bırak 17
beni 794
benito 18
benimle evlenir misin 227
beni affet 279
benim 5594
beni seviyor musun 329
beni ara 172
sadece beni dinle 27
sadece beni yalnız bırak 17
beni 794
benito 18
benimle evlenir misin 227
beni affet 279
benim 5594
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
beni bırakma 249
benim için fark etmez 98
beni hatırladın mı 260
beni takip et 247
beni anlıyor musun 257
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
beni bırakma 249
benim için fark etmez 98
beni hatırladın mı 260
beni takip et 247
beni anlıyor musun 257
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54