English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ S ] / Sana da

Sana da traduction Portugais

26,399 traduction parallèle
Mühür seni de değiştirmeye başlayınca insanlığa bir tehdit olacağını düşündüm ve sana da aynı şeyi yaptım.
E quando a Marca te corrompeu e eu vi que tu representavas uma ameaça para a humanidade, fiz o mesmo contigo.
- Sana da.
- Boa noite.
Vicdanını rahatlatmazsan sana da olacak, Chelle.
E tu também vais! Se não confessares, Chelle.
Sana da merhaba namussuz bunak.
Olá, seu velho enrugado.
Sana da mı İndian hisse senedi opsiyonu veriyor?
Também te estão a oferecer opções de acções da Indian?
Minal, Hakim sıranın sana da geleceğini söylüyor.
Minal, o Excelentíssimo Juiz está a dizer que vais ter oportunidade de te defender.
Çünkü bu dünyadaki herkese olanaklarımın yüzde yüzünü verebilirim. Gail sana ve Melissa sana da yüzde yüzümü sunabilirim.
Porque eu posso dar 100 % para cada pessoa à face da terra, e ainda ter 100 % para dar a ti, Gail, e a ti, Melissa.
Görmek istedikleri şeyi görecekler. Sana da hiçbir şey olmayacak.
Eles veem o que querem ver e nada vai apontar para ti.
Sana da merhaba.
Olá.
O çok zeki ve komik bir kız sana da çok benziyor. Sadece senden biraz daha az gergin.
Ela é brilhante e engraçada e muito parecida contigo, apenas um pouco menos convencida.
- Yeni kızın ölüm arzusunu sana da bulaştırmasına izin verme.
Não deixes a miúda nova amarrar-te ao seu desejo de morte.
Sana da mı bir anlaşma teklif ettiler?
Ele ofereceu-te um acordo como fizeram comigo?
- Sana da mı kızmamı istiyorsun?
Queres deixar-me furiosa contigo como estou com ele?
Bak ne diyeceğim, çözdüğüm zaman sana da haber veririm, olur mu?
É o seguinte, quando descobrir, eu esclareço, pode ser?
Şimdi aynısını sana da yapacağım.
E agora vou fazer o mesmo contigo.
Aynısının sana da olmuş olmasını umuyordum.
Esperava que acontecesse contigo também.
Sana bizim hikayemizi anlatma hakkını kim verdi?
Quem te deu os direitos da história da nossa vida?
Tüm bu hayatı sen başlattın ama bu sana onu sonlandırmak hakkı vermez.
Tu iniciaste tudo isto, mas isso dá-te o direito de acabares com tudo?
Bak, sana aldığım iç çamaşırını beğenmiştin...
Ouve, eu sei que gostaste da lingerie que te ofereci...
Bu kişiyi ya da artık kime yardım edecekse onu, takip edecek. Bizim durumumuzda, bir ödül avcısı. Doğrudan sana.
Ela vai seguir essa pessoa ou a pessoa a quem ela pedir ajuda, neste caso um caçador de recompensas, direitinha até si.
Hava Kuvvetleri'nin sitesindeyim. Sana mail atan bölüm yatırımlardan sorumlu.
Estou no site da Força Aérea, o departamento que te contactou é responsável por aquisições.
Dur da sana biraz enerji desteği vereyim.
Deixa-me dar-te alguma energia extra.
Kararlarıma güvenmek pek sana uygun değil biliyorum ama bu seferlik bir denesen olmaz mı?
Sei que confiar no meu discernimento não é um dos teus pontos fortes, mas, talvez só desta vez, dá-me uma oportunidade, está bem?
- Sana onun tuzak kurduğunu düşünüyorsun. - Marissa'nın cesedinde DNA'mın olduğunu söylüyorlardı ama bu imkansızdı.
Disseram que o meu ADN estava no corpo da Marissa, mas isso era impossível.
Belki sana gizli silahından bahsetmiştir. Tamam.
Talvez ele lhe tenha falado da arma secreta que tinha.
Sen annenle babanı kaybettiğinde sana göz kulak olmanın bana yük olacağını düşünmüştüm ama sen bana oğuldan da yakın oldun.
mas és a coisa mais próxima de um filho que alguma vez terei.
Sana söylediğim gibi, kokainden kurtuldun mu?
- Livraste-te da cocaína, como te disse?
Amerika'da sana çalışan kim?
Com quem é que estava a trabalhar na América?
HHB'nin fatura skandalının ucu sana dokunmasın?
O caso das faturas da UPM não pode virar-se contra si?
Başkanlığı sana devredecek olabilirim.
Pode ser que eu desista da câmara, para que tu fiques com ela.
Sana yeni bir restoran keşfetme şansı sunacak. - Evet, çılgın yemekler var.
Dá-te a oportunidade de descobrir um novo restaurante.
Hadi, bırak da ben yapayım sana.
Dá cá isso.
Ölümünü yakından tecrübe ettiğine ve adamının sana karaciğerinin bir parçasını verdiğinde bunun sizi daha da yakınlaştırdığını düşünüyorum. Ama bu sefer sayılmaz, ikiniz de hastanedeyken başka bir tekerlekli sandalye yarışını daha yapalım
Pensei que quando passaste pela tua experiência de "quase morte" e ele te deu parte do fígado vocês se aproximariam e, agora, que tudo se foi, vamos resolver isto assim...
Sara sana biraz babalık hissettirdi ve şimdi kendininkini istiyorsun.
A Sara deu-te um gostinho da paternidade e, agora, queres aproveitar.
Sana biraz tavsiye vereyim, hani biz toplantıda dürüstlükten ve...
Pequeno conselho?
- Az önce sana İç Güvenliğin yerel ofis... -... telefonunu mesaj attım.
Enviamos os dados da Segurança Interna aí perto.
Sana 19 haneli indirim kodu da vermem.
Nada de código promocional para ti.
Altımda da. Ben sana döneceğim, sen üstünü giyme sakın.
Eu ligo depois, fica sem as calças.
Onu bana verirsen ben de hayatının dokuz yılını sana geri veririm.
Entreguem-mo... e eu devolvo-te nove anos da tua vida.
Birlik eğitimin yüzünden, sana işkence etmek eğlenceli olsa da, zaman israfı olur.
Temo que com o treino da Liga que a tua tortura embora divertida, seria uma perda de tempo.
Iris'le konuştum da, sana söyleyecekleri varmış.
Falei com Iris e ela tem uma coisa para falar contigo.
Dün gelip benden Edward Clariss'in raporunu istedin ama ben sana o derinin kime ait olduğunu söylememiştim. Demek ki suç mahallinde deriden bir parça çaldın.
Ontem, pediste o relatório do Edward Clariss mas não te disse a quem pertencia a pele, isso significa que roubaste uma amostra da minha cena do crime.
Kendi hayatında yaptığı yanlışların suçunu sana yüklüyor.
Ele só está a culpar-te pelos males da vida dele.
Caitlin sana Keystone'da iyi bir yuva buldu.
A Caitlin encontrou um lar para ti, em Keystone.
Sana pek annelik yapmadığımın farkındayım ve telafi etmem gereken çok şey olduğunun da ama şunu çok iyi biliyorum ki bir katil yetiştirmedim.
Sei que não fui uma boa mãe, sei que tenho muito para compensar, mas sei que não criei uma assassina.
Tech Dergisi sana "10 Yılın Girişimcisi" ünvanını mı verdi?
Foste nomeado Empreendedor da Década pela Revista Tech?
Sorusuna cevap vermedim çünkü bu güçler konusunda ona, sana güvendiğim kadar güvenmiyorum.
Não respondi à pergunta dele porque não confio nele com esses poderes da mesma forma que confio em ti.
Ve sana yardım etmek için her şeyi yapacağımızdan da.
E faremos o possível para ajudar-te.
- Bir daha hislerin sana ne yapacağını söylediğinde ben güveneceğim.
Da próxima vez que o teu instinto te avisar de alguma coisa, vou confiar.
Hız Gücü içinde dolaşıyor, sana güç veriyor.
É a força da aceleração em ti, a dar-te poder.
Vahşi Batı'dan cüce yıldız ve kopyalayıcı birleşince al sana yeni kostüm.
Estrela anã do velho oeste mais replicador dá traje novo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]