Senin hatan traduction Portugais
2,896 traduction parallèle
- Senin hatan.
- Culpa tua.
Haklısın, senin hatan değildi.
Estás certo, não é culpa tua.
- Senin hatan değil
- A culpa não é tua.
Hiçbir şey senin hatan değil, Claudia.
Não tens culpa de nada, Claudia.
Burada olman senin hatan değil.
Vocês fizeram o ninho deles ao ar livre, mas a culpa não é vossa.
Hiçbir zaman senin hatan değildir, değil mi?
Há sempre alguém a quem culpar, certo?
- Bu senin hatan değil.
A culpa não é tua.
- Ama tamamen senin hatan.
- Mas foi completamente culpa tua.
Senin hatan değil. Beni de kandırdı...
A culpa não é tua, ele também me enganou.
Senin hatan değil.
A culpa não é tua.
Senin hatan değildi.
A culpa não foi tua.
Bu tamamen senin hatan.
A culpa é toda tua.
- Senin hatan.
- A culpa é tua.
Senin hatan!
Senhor, enganou-nos!
Senin hatan mıydı?
É porque e culpa sua?
- Sana şu anda sarılıp neden senin hatan olmadığını söylemek isterdim ama yapamam.
- Adoraria abraçar-te e explicar-te porque é que isto não é culpa tua, mas não posso.
- Senin hatan değil.
- Não é culpa tua.
Senin hatan değil.
Não é culpa tua.
Onun karanlıktan korkması senin hatan!
Não é à toa que ele só consegue dormir com a luz acesa. A culpa é tua.
- Abby, senin hatan değildi.
- Abby, não é culpa tua.
Senin hatan değil bu.
Não é culpa tua.
Bir bakıma bu senin hatan değildi.
De certa forma, a culpa não é sua.
- Bu senin hatan değil.
- Não é culpa tua.
Bu senin hatan değil baba.
A culpa não é tua, pai.
Senin hatan değil.
Não é.
Senin hatan değil mi?
Não tens culpa?
Bu senin hatan, çünkü ona gizlice koçluk yaptın!
É tudo culpa sua! Se você não o manipulasse em segredo
Bunun senin hatan olmadığını biliyor Elena.
Ela sabe que a culpa não é tua, Elena.
Bunun senin hatan olduğunu biliyorsun.
A culpa é tua.
Senin hatan bizi Jane'i susturmaya zorladı.
O teu erro forçou-nos a silenciar a Jane.
Bunların hiçbiri senin hatan değildi Bobby.
Não foi culpa tua, Bobby, não necessariamente.
Ve bu da senin hatan mı?
E isso é culpa sua também?
Bir anda ortaya çıktı, Chris, bu senin hatan değildi.
Ele apareceu do nada, Chris. A culpa não foi tua.
- Bu senin hatan değil, hayatım.
- Não é culpa tua, querida.
Ama senin hatan değil.
Mas a culpa não é sua.
- Bu senin hatan.
- É culpa sua! - Sr. Trent...
Bunların hiçbiri senin hatan değil tamam mı?
Sabes que não és culpada de nada.
Senin hatan buydu.
Foi esse o teu erro.
Senin hatan değil?
A dívida não é tua, ah?
Hey, bu senin hatan Ian.
A culpa é tua, Ian.
Bunun senin hatan olduğunu söylediler.
Eles disseram que foi tua culpa.
Her şey senin hatan haline gelmeden bunu çözmeliyiz.
O melhor é resolvermos isto antes que caia tudo em cima de ti.
Senin hiçbir hatan yok.
Tu não tens nada de mal.
Bu senin hatan!
Foste tu.
Bu senin de hatan!
A culpa também é tua!
Benim hatam değil. Senin de hatan değil baba.
A culpa não é minha, nem tua, pai.
Bunun senin hatan olduğunu biliyorsun.
Sabes, isto é culpa tua.
Alaric, bu senin hatan değil.
Isto não é culpa tua, Alaric.
Alaric, bu senin hatan değil.
- Alaric, a culpa não é tua.
Bu senin hatan.
- Isso é tua culpa.
Senin hatan değildi.
A pata do cão está melhor?
senin hatan değil 96
senin hatan değildi 70
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin hatan değildi 70
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin için 556
senin derdin ne 338
seninleyim 95
seninle gurur duyuyorum 314
seninim 46
senin neyin var 538
seninle mi 82
seninle evleneceğim 47
senin adına sevindim 78
senin için 556
senin derdin ne 338
seninleyim 95
seninle gurur duyuyorum 314
seninim 46
senin neyin var 538
seninle mi 82
seninle evleneceğim 47