Sesini traduction Portugais
15,111 traduction parallèle
Hey, sesini kıs. Sağır olacağız.
Estás a tentar deixar-nos surdos?
- Kes sesini de, göstereyim!
- Cala-te e eu mostro-te!
Aç şunun sesini!
Põe essa merda mais alto!
Bana da kaybolmamam için kurt sesi çıkarmayı öğretti. sadece sesini çıkarıyorum işte.
Ensinou-me a imitar um lobo, para quando estivesse perdido, ou em apuros, era só fazer o som.
Kalbimin sesini dinleyecek kadar cesur olabilirsem, Üstesinden gelebeğimi söyledi.
Ele disse-me que conseguiria ser boa pessoa, se fosse suficientemente corajoso e ouvisse o que o meu coração me dizia.
Kes sesini Tommy.
- Cala-te, Tommy.
Sesini duydum.
Estou a ouvi-lo.
Aç müziğin sesini, Durduramaz kimse artık bizi
Aumenta a música bem alto Já ninguém nos pode parar
- Kes sesini.
Não posso fazer isso.
Benny, kes lan sesini. İçkini iç sen.
Cale a boca, Benny, tudo bem?
Sesini kesmezsen seni evire çevire döveceğim.
Se não calar a boca, Vou bater a merda fora de você.
Kes lan sesini.
Apenas cale a boca.
Müziğin sesini açın!
Põe a música mais alta.
Sinyal sesini bekleyin ve anlaşılır şekilde konuşun.
Espere pelo sinal e fale claramente.
- Sesini biraz alçaltsan diyorum.
- Sabes, tenho vizinhos.
Kes sesini, tut serseri,
Acalma-te, porra, acalma-te.
Kes sesini iblis.
Silêncio, demónio.
Yaklaşık bir yıl boyunca hiç sesini duymadık.
Vivemos há cerca de um ano com o silêncio dele.
Kes sesini.
Cala-te.
İki minik kedi yavrusuyuz Kes sesini
Sim, somos dois gatinhos giros Calem-se, porra
Kes sesini aptal.
Silêncio, tolo.
- Sesini duymuyorum.
Não o ouço.
Şimdilerde savaş davullarının sesini duyuyorum.
E agora ouço os tambores da guerra.
Dalgaların sesini duyabiliyorsun.
As ondas estão a rebentar ao longe.
Büyüdükçe çocuk durumun farkına vardı fakat annenin sevgisi karşılığında buna sesini çıkarmadı.
Quando ele cresceu, aprendeu o que ela queria, satisfazia as necessidades dela em troca de amor.
Hayır, efendim. Ne gaydanın sesini duymaya hazırlar ne de uzun yıllar boyunca olması da muhtemel.
Não, Alteza não estão preparados para ouvir o chamado das gaitas, nem é provável que venham a estar por muitos anos.
Bırak da sesini duyayım!
Deixe-me ouvi-la guinchar!
Sesini duyarsa kapıyı kırıp içeri girer.
Se ele te ouve, irromperá pela porta para te apanhar.
Hiç sesini çıkaramazsın.
E não farás nem mais um som...
"... birbirine çarpan metal sesini duyacaksınız. "
"ouvirão claramente o som dos sinos a tocar."
- Kes sesini!
Cala-te.
- Kes sesini.
Cala-te.
Annene söyleme. Kes sesini, sessiz ol.
Não digas à tua mãe.
Kes sesini ya, kes sesini.
Cala-te, cala-te.
Nereye gidiyoruz, yetimhaneye mi? - Kes sesini!
Para onde vamos, para o orfanato?
Kessene sesini.
- Queres calar-te?
- Tanrım kes sesini.
- Credo. Cala-te.
Kes sesini!
Cala-te.
- Kes sesini.
- Cala-te!
- Kes sesini be!
- Cala o raio da boca!
Kes sesini artık!
Cala-te!
Kes sesini!
Cala-te!
Benim inandığım şey, sesini çıkarmayıp cebine para koymak.
Mantém a cabeça baixa e ganha alguns xelins, é nisso que eu acredito.
" Büyük bir Fransız yazar, sadece denizin ve rüzgârın sesini dinlemek için buraya gömülmek istedi.
"Um grande escritor francês quis ser enterrado aqui" "para ouvir apenas o mar e o vento."
Kes sesini adamım.
Nem o quero ouvir. Foda-se, cala-te, meu.
- Korkuyorsun, bunu diyorum. - Kes sesini.
Estás é assustado.
- Kes sesini.
- Está caladinho.
Kes sesini zenci.
Cala-te, preto.
Kaltak, kes sesini!
Cabrão, cala-te!
Kes sesini.
Está tudo bem, cala-te!
Kes be sesini.
Cala-te.