Siz nasıl isterseniz traduction Portugais
92 traduction parallèle
Ve taklit altının ağırlığı da... Siz nasıl isterseniz öyle olsun.
E cada peça falsa pesa o que você quiser.
Siz nasıl isterseniz.
Como queira.
- Siz nasıl isterseniz.
- Seja como diz.
- Siz nasıl isterseniz.
- Ou o que quer que queira chamá-lo.
Önemli değil, siz nasıl isterseniz. İçtiğinizin parasını ödediniz.
Muito bem, pagaram a vossa bebida.
"Evet anne. Hayır anne. Siz nasıl isterseniz anne."
"Sim, mamãe." "Não, mamãe." "Como queira, mamãe."
Çarşamba, perşembe, siz nasıl isterseniz. Pekala.
Quarta, Quinta, Como você quiser.
Siz nasıl isterseniz.
É como diz, senhor.
- Siz nasıl isterseniz.
- Como quiser. - Óptimo.
Siz nasıl isterseniz efendim.
Como queira, senhor.
Siz nasıl isterseniz öyle davranabilirsiniz.
Podem fazer como vos aprouver.
Siz nasıl isterseniz. Ne zaman görüşebiliriz?
Quando irei encontrar-me com ele?
Siz nasıl isterseniz.
Se assim o deseja.
Siz nasıl isterseniz.
- Como queiras.
Hanımefendi, anlaşmamız gereği... sizi ne kadar memnun edebileceğimi göstermek isterim. Siz nasıl isterseniz tabii.
- Consoante o nosso acordo, queria mostrar-vos quanto me agradaria agradar-vos.
Siz nasıl isterseniz.
Como quiser.
Ona söylediği tek şey "Siz nasıl isterseniz" di.
"Como quiser" era tudo o que ele dizia.
O gün, onun "Siz nasıl isterseniz" derken aslında "Seni seviyorum" demek istediğini anladığında çok şaşırmıştı.
Nesse dia, ela ficou espantada ao descobrir que quando ele dizia "Como quiser", o que ele queria dizer era, "Eu amo-te."
Siz nasıl isterseniz.
Como quiseres...
Siz nasıl isterseniz, Bay Ness.
O senhor manda, sr. Ness.
- Siz nasıl isterseniz.
- Tudo o que queirais?
Tamam siz nasıl isterseniz!
O que o senhor achar melhor.
Siz nasıl isterseniz, memur bey.
Farei o que quiser Sr. agente.
"Siz nasıl isterseniz Bayan Marsh."
Como quiseres, Sra. Marsh.
Önce selam verip sonra ofisi almayı düşünmüştüm ama siz nasıl isterseniz öyle yapalım.
Queria apresentar-me antes de ficar com o gabinete, mas podemos fazer como quiser.
Siz nasıl isterseniz bayan.
A senhora é que manda.
Siz nasıl isterseniz profesör.
Tudo o que quiser, Professor.
Siz nasıl isterseniz, Kaptan yalnız, aşağıda olduğumuz süre içerisinde, radyo termik radyasyon yüzünden gemi ile olan bağlantımızın kesik olacağını uyarmak isterim.
Como desejar, Capitã, mas devo salientar que devido à interferência radiotérmica, não seremos capazes de nos comunicar com a nave.
Tabi! Siz nasıl isterseniz.
Claro, o que o senhor quiser.
Ama tabi ki sizin seçiminiz, siz nasıl isterseniz.
Mas como o senhor é que sabe...
Siz nasıl isterseniz.
Sim.
Hayır. Siz nasıl isterseniz. Sorun da bu ya.
- Quem manda és tu e isso irrita-me.
Siz nasıl isterseniz.
Como você quiser.
Ben gerçeği söylüyorum siz nasıl isterseniz öyle düşünün.
Estou dizendo a verdade.
Tamam, peki siz nasıl isterseniz öyle takılın ama ücret almamasının sebebi bu değil.
Digam o que quiserem, mas não foi por isso que ele não me cobrou.
Siz nasıl isterseniz.
Claro, como queira.
yakında döneceğim, bekle siz nasıl isterseniz efendim
Eu venho para casa não tarda. Faço-o já, senhor.
Siz nasıl isterseniz.
Qual delas prefere?
Tamam Doktor Daniels, siz nasıl isterseniz.
Pronto Dr. Daniels, se é assim que quer fazer.
Siz nasıl isterseniz doktor.
O que o Doutor disser.
Elbette. Siz nasıl isterseniz, Bayan Kent.
Sim, qualquer coisa por si, Sra. K.
Siz nasıl isterseniz lordum.
Como desejar, Senhor.
Elbette, siz nasıl isterseniz.
Claro, o que quiserem.
Siz nasıl isterseniz, Albay.
Como disser, Coronel.
Memurunuz, genel rehberiniz, metresiniz.Siz nasıl değerlendirmek isterseniz.
Seu secretário, guia, contacto. Estarei pronto para o que precisar.
Siz Nasıl İsterseniz diyemeden doktor iğneyi hazırlamış olur.
Ele teria tido o ataque de fúria antes de dizer As You Lik e It.
Siz... nasıl... isterseniz...
Como... quiser...
- Siz nasıl isterseniz.
- Se quiser.
Gerisini, siz aranızda nasıl isterseniz öyle bölüşün.
Com o resto, podem dividir como quiserem.
Siz nasıl isterseniz, profesör.
Tudo o que o professor quiser.
Siz nasıl isterseniz.
O senhor é que manda.