Tamam o halde traduction Portugais
650 traduction parallèle
Tamam o halde anne, bari yardım edeyim.
Claro mamá, mas deixe que eu ajude.
Tamam o halde. Babam için bir şey dileyeceğim.
Está bem, vou pedir um desejo sobre o papá, desejo que...
Tamam o halde herkes dışarı çıksın!
Pronto, então para todos. Vamos lá para fora!
Tamam o halde, benden bu kadar.
Então, acabou-se.
Tamam o halde... Benim ayrılma vaktim geldi sanırım.
Parece que é altura de me pirar.
Tamam o halde.
Está bem.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Tamam o halde..
- Muito bem.
Tamam o halde. Onu yarın için öğle yemeğine ya da bir şeyler içmeye davet et.
Pergunta-lhe se podes almoçar ou tomar uma bebida com ela amanhã.
Tamam o halde.
Está combinado então.
Tamam o halde, iyi bir plan bulabilmek için, hep beraber fikir jimnastiği yapalım.
Muito bem, ponhamos a cabeça a trabalhar para descobrir como deve ser este plano. Há um, se o conseguirmos realizar.
Tamam o halde doğru. Başlıyor.
Então, é verdade.
- Pekala, tamam o halde.
- - Está bem, então, muito bem.
Tamam o halde.
Muito bem...
Tamam o halde, saat 1500'da devam ederiz.
Muito bem! A demonstração será às 15 h.
- Tamam o halde.
- OK, então!
Tamam git o halde. Beraber gidin. Bağıran çocuklarınla beraber sadık bir evhanımı ol!
Está bem, vá, vá com ele... seja uma dona de casa fiel.
Tamam, o halde yağmur durur durmaz.
Está bem. Assim que a chuva passar.
- O halde tamam.
- Muito bem.
- Tamam, o halde. 7.30'da başlıyoruz.
Às 7 : 30h entramos em acção.
O halde tamam, getirin içeri.
Nesse caso, traga.
- O halde tamam.
- Então, está combinado.
Tamam, o halde ben kapıyı kilitlerken sen de menüden ne istediğini işaretle.
Então, escolha na ementa o que quer comer enquanto tranco a porta.
Tamam, o halde.
Muito bem.
O halde aşağıya inerim, tamam.
Eu quero partir.
San Francisco'dan geçen yeni demiryolu yapılalı 10 yıI olduğu halde Büyükelçi Sakaguchi, Bizen Lordu, denizdeki bütün tehlikelerin yanında batıya giden bu yolun daha fazla tehlikeli olduğu gerçeğiyle yüzleşti. Tamam beyler, herkes dışarı, haydi yerlerinizi alın.
Dez anos mais tarde, apesar da nova linha férrea, o Embaixador Sakaguchi descobriu que, além dos perigos da travessia, havia outros perigos a enfrentar, quando atravessou o Faroeste.
Tamam, o halde hiçbir şey söylemeyeceğim.
Ok, então não digo mais nada.
O halde tamam.
Muito bem.
- En iyisi Duncan'ı ara. Ona insanların ekspres asansörü kullanmalarını engellemesini söyle,... aksi halde birisi ölebilir. Tamam mı, Kappy?
Diga ao Duncan para não deixar ninguém usar o elevador, senão, ainda morre alguém.
- Tamam, git, o halde!
- Pronto, vai-te embora!
- Farkındayız. - Tamam. O halde bunu nişanlıma anlatmalı mıyım?
O sinal parece aumentar esse efeito causando mudanças de humor, paranóia, convulsões.
Tamam, o halde sizindir.
Está certo. Acho que é todo seu.
- O halde tamam mı?
O túnel passa por debaixo da cidade.
O halde birkaç yıl daha dişimizi sıkalım, tamam mı?
Se os Visitantes tiverem inimigos, deverão conseguir traduzir isto. Quanto tempo demorará a chegar até eles?
Tamam, o halde sana özel çingene kutsaması satayım.
Então, vendo-lhe uma bênção cigana.
Tamam. O halde öbür nöbet noktalarını şuraya ve buraya koyalım.
E então colocaremos as outras sentinelas aqui e aqui.
O halde hemen bitirelim. Tamam mı?
Vamos então acabar com isto, está bem?
O halde yadırga, tamam mı?
Então que se ofenda, está bem?
Tamam, değiş o halde.
- OK. Muda.
- masaj yapayim o halde. - Tamam kalkiyorum.
Não, não, vou já levantar-me.
büyükanne bundy yi içkili halde tankından çıkarmanın yanısıra tamam anlaştık o zaman.
O Steve culpa-te quando as peúgas dele desaparecem?
Tamam, o halde istifa ediyorum.
Então demito-me de ser seu filho!
Tamam, görüşürüz o halde.
Está bem. Obrigada. Vemo-nos mais logo.
Tamam, o zaman yarına kadar dön, çünkü koca adamı etkilemek için... bir düzine satış kapatman gerekiyor. Aksi halde, çıkıyorsun.
Bem, põe-te em forma até amanhã, que tens de vender 12 carros para impressionar o velho, ou estás despedido.
Tamam, o halde herşey yolunda.
Certo, tudo parece estar em ordem.
Tamam. o halde bizi çıkart.
Óptimo. Então deixa-nos sair.
- tamam - harika o halde, bugün cumartesi olduğuna göre, sanırım kitabı ben alabilirim iyi denemeydi. işe yarayacaktı, ancak bu kitap bu akşam burada kalacak
- Excelente. Bem, sendo hoje o meu Sábado, Acho que vou levar o meu livro de BD. Boa tentativa.
Tamam, dinle, eğer izlemek istemiyorsan o halde otelde buluşuruz. Parti veririz!
Se não queres ir ver, depois vou ter contigo ao hotel para festejarmos!
Tamam, gidelim o halde, ama hepsini istiyorum!
- Está bem, vamos buscá-las! E vais-me entregar as fotos todas?
- Tamam, o halde sen geri dön.
- Ok, então tu voltas.
Tamam, o halde Bay Miyagi evde kalıp endişeli bir ebeveyn gibi beklesin.
Ok, então Sr. Miyagi fica em casa, e espera como pai ansioso.
Tamam, anlat o halde.
Está bem. Então, diga-me.
tamam o zaman 544
tamam olur 25
tamam oldu 33
tamam öyle olsun 18
tamam öyleyse 133
tamam oğlum 21
o halde 836
o hâlde 29
o halde ne 19
o halde neden 20
tamam olur 25
tamam oldu 33
tamam öyle olsun 18
tamam öyleyse 133
tamam oğlum 21
o halde 836
o hâlde 29
o halde ne 19
o halde neden 20
o halde anlaştık 29
tamam 65623
tamam mı 13610
tamam mi 103
tamamdır 2135
tamam canım 67
tamamen 264
tamam anladım 45
tamam tatlım 105
tamam efendim 298
tamam 65623
tamam mı 13610
tamam mi 103
tamamdır 2135
tamam canım 67
tamamen 264
tamam anladım 45
tamam tatlım 105
tamam efendim 298
tamam anne 127
tamamlandı 26
tamamı 16
tamamıyla 47
tamamiyle 25
tamam baba 89
tamam hayatım 43
tamam tamam 209
tamam dostum 85
tamam mıyız 25
tamamlandı 26
tamamı 16
tamamıyla 47
tamamiyle 25
tamam baba 89
tamam hayatım 43
tamam tamam 209
tamam dostum 85
tamam mıyız 25