English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ Y ] / Ya sizin

Ya sizin traduction Portugais

1,161 traduction parallèle
Ya sizin suçunuz dostum?
Então, e o seu crime, meu amigo?
Ya sizin doğaya karşı işlediğiniz suç?
O crime contra a natureza.
Peki ya sizin mösyö...?
E o senhor é...?
Ya sizin yaptıklarınız?
Que tal a sua interferência?
Ya sizin sırrınız nedir?
E qual é o seu?
Ya sizin kızınız olsaydı?
E se fosse a tua filha?
Nafrayu'ya sizin yollarınızı öğretmeyeceksin.
Não vão ensinar ao Nafrayu os vossos costumes.
Peki ya sizin yalanınız Ajan Scully?
Então, e a sua mentira?
Sen veya üstlerinden biri veya Birleşik Devletler Başkanı kim olduğu umurumda değil ama biri televizyona çıkıp Amerika'ya sizin milyar dolarlık, kırılamaz kodunuzun dokuz yaşındaki otistik bir çocuk tarafından kırıldığını söyleyecek.
Você ou um dos seus superiores ou o presidente dos Estados Unidos... Não me interessa quem... mas alguém tem de ir à televisão nacional e dizer à América... que o seu código indecifrável, de milhões de dólares... foi decifrado por um rapaz autista de 9 anos.
Ya sizin arzunuz ne Bay Andou?
E qual é o seu desejo Sr. Andou?
Janeway, ya sizin ki...?
Janeway e voce é...
Ya sizin için, Albay?
- E para o senhor?
Tanrı'ya şükür sizin öyle bir yükünüz yok.
Graças a Deus, nada com que deva se preocupar.
Yumurta, vuruşkan ya da sizin deyiminizle sosis ve son olarak büyükannem Moon'un çörekleri.
Temos ovos, "bangers", ou salsichas, como vocês lhes chamam. e para acabar, uma dose dos famosos bolos pegajosos da Avó Moon.
Bu yüzden eğer sizin yerinizde olsaydım, ya biraz kilo verirsim veya başka bir yerde otlamaya başlardım.
No vosso lugar, perderia peso... ... ou começava a pastar noutro local.
Hayır asıl aptalca olan sizin gibi zeki bir kadının çapkın keratalar grubunun gücünün arkasında şantajla ya da kendini feda ederek yer bulması.
O que foi tolice, para alguém inteligente com a senhora, foi colocar-se nas mãos dum bando de facínoras que a podem chantagear ou denunciar.
Kumar Kontrol Kurulu'nun sizin ya da Nicky gibi gangster dostlarınızın... sabıkasını incelemesini mi istiyorsunuz yoksa?
Tem certeza que quer ter o Conselho de Fiscalização de Jogo... em cima de si e de amiguinhos seus, como o Nicky?
Yakında karşılaşmak üzere... olduğunuz şey, sizin... egonuzdan... düşmanınızdan... ya da intikam arzunuzdan çok daha büyük bir önem taşıyor.
O que vocês vão enfrentar é... bastante mais importante do que... o teu ego... o teu inimigo... ou a tua vingança.
Peki ya Anne? Anne'in arkadaşlığı sizin için yeterli değil mi?
Talvez Anne não é boa companhia?
Bir gün birisi bir çatıya çıkıp sizin gibi piç kurularını teker, teker haklayacak.
Um dia destes alguém sobe a um telhado... e mata-vos a todos, seus sacaninhas.
Onu sizin aracınıza ya da başka bir şeye koyamaz mıyız?
Podemos pelo menos colocá-la na pick-up ou coisa parecida?
Buna göre bende size aynı seçeneği bırakmış oldum - ya benim adamımın ölmesine karar vereceksiniz yada bu akciğerlerle sizin adamınız nefes alıp verecek ve benim adamım ölecek.
Então agora deixam-me com a mesma escolha que tomaram- - ou cometo homicídio para salvar uma vida, ou deixo o membro da minha tripulação morrer enquanto você respira pelos pulmões dele.
Şimdi, sizin için sakıncası yoksa telsizle beyaz, 17-34 yaş arası sakallı ya da sakalsız, belki dövmeli ve iktidarsız bir erkek ihbarı vermeliyim.
Se me dão licença, tenho de lançar um alerta sobre um homem branco, dos 17 aos 34 anos, com ou sem barba, talvez com uma tatuagem, que seja impotente.
Sizin için Tanrı'ya gidiyorum.
Rezarei por si.
Aynı yüzüğü kayınbiraderimden sizin için 6'ya alabilirim.
Posso arranjar esse anel por 6.000 na loja do meu cunhado.
- Ya da sizin? - Benim mi?
- Ou os seus.
Ya da yerinizi alabilirdi güveliğin şu haliyle Değişkenler Dünya'da her yere gidebilir, herkesin yerini alabilir sizin bile.
Com a segurança como está, um metamorfo podia chegar a qualquer lado, ou substituir qualquer um, até o senhor.
Efendim, sokakları silahlı adamlarla doldurma fikri beni de en az sizin kadar rahatsız ediyor ama direniş gösteremeyen Dünya'ya inen bir Jem'Hadar ordusunu düşünmek çok daha kötü.
Sr. Presidente, a ideia de encher as ruas com tropas armadas é tão perturbadora para si como para mim, mas não tanto como ter um exército jem'hadar a aterrar na Terra sem oposição.
Bu yüzden sizin halka Yüce Bilgelerinin Kutsal Hazine'ye geri çağrıldığını... söylemenizi istiyor, ya da buradaki halk kutsal hazineye ne diyorsa oraya çağrıldığını işte
Eis porque ele quer que vocês façam um pequeno discurso dizendo para as pessoas que os Sagrados Sageanos deles foram recrutados pelo Tesouro Divino, ou seja lá o que for o que as pessoas chamam isso por aqui.
Anıları deforme olmuş ya da sizin bakış açınız... kültürünüzden elemanları bu anılara kattı.
Suas memórias podiam estar distorcidas. ou talvez sua percepção delas foram animadas por elementos de sua própria cultura.
Biliyorum sizin için delirdiğime ya da halüsiasyon gördüğüme inanmak daha kolay. Fakat bu kadın bütün hayatını, bütün kimliğini benimle paylaştı.
Eu sei que é fácil para vocês acreditarem que estou maluca ou alucinando, mas esta mulher dividiu sua vida - sua total identidade - comigo.
Aşağıya düşüp ölmeden bu adamın sizin balkonunuzda ne aradığı gibi.
Como o que estava este homem a fazer na sua varanda antes de morrer.
diyorlar ki, farkında olmalıymışsınız bu bir oyun ve siz de bu söz konusu oyuna kendi isteğinizle katılıyorsunuz öyle ya da böyle, garanti ediyoruz ki, ücret tamamen kardeşinizin size bir hediyesidir ve sizin memnuniyetinize bağlıdır.
Diz aí ter conhecimento da existência do "Jogo" e participar voluntariamente. E por aí fora. A nossa garantia :
Sizin ülkenizin nüfusunu altıya katlarız, 1 e 10 suç oranı.
Temos 6 vezes mais a população do seu país, Sr. Moore, e um décimo do índice de criminalidade.
Tibet hükümetinden... Yüce Efendimiz, on dördüncü Dalay Lama'ya... Tibet'in ruhani ve dünyevi lideri olarak... halkımızı sizin yönetmenizi istiyoruz.
Do governo do Tibete, a Sua Santidade, o décimo quarto Dalai Lama, pedimos-lhe que governe o nosso povo, como líder espiritual e temporal do Tibete.
Satın almadım ya çocuklar. Sizin olduğunuzu biliyorum.
Não sabia que era a sua mesa Desculpe, senhor.
Tanrı'ya şükürler olsun ki, sizin şu Batman gibi biri değil.
Ele não é como o Batman, graças a Deus.
Bunu durdurmak için sizin ya da başkalarının yapabileceği hiçbir şey yok.
Não há nada que vocês ou alguém possa fazer para o impedir.
Bayanlar ve baylar sizin Magic Pan restoranınız tarafından sömürüldük bu yüzden uçağı Küba'ya kaçırıyoruz.
- Srs e Sras, porque fomos explorados pelos vossos restaurantes Magic Pan Crape... -... vamos desviar o avião para Cuba!
Derdiniz nedir sizin, ya?
Qual é o teu problema?
Bir volkan, eğer sizin ya da ailenizin yakınında patlarsa, ne yapmalısınız?
O que deve fazer se um vulcão entrar em erupção perto de si ou da sua família?
Kurbanlar görüyorum ama Cardassia ya da Federasyonun değil, sizin, Maquis'nin kurbanları.
Vejo vítimas, mas não de Cardássia ou da Federação. Vítimas de vocês, os maquis.
Şu an sizin ya da diğer Vedeklerin bir şey yapabileceğini düşünmüyorum.
Não acho que haja nada que os vedeks possam fazer neste momento.
"Süper ya da sizin tercih ettiğiniz şekliyle" gelişmiş "uzay teknolojisi ile temasa geçmenin korkulacak bir tarafını tahayyül edemiyorum."
Não concebo pesadelo mais aterrador do que estabelecer tal comunicação com um ser superior ao homem, ou, se quiserem, tecnologia avançada do espaço intergaláctico.
Bunu kolay ya da zor yoldan yapmak sizin elinizde, efendim.
Pode tornar isto tão fácil ou tão difícil quanto quiser.
Şirketin sorumluları olarak, sizin için değerli olan ya da olmayan bilgileri alabilirsiniz.
Como guardiões da Empresa, podem obter informações do que se segue... que serão valiosas para vocês, ou não.
Fakat sizin amacınız İngiltere'yi Fransa ya da İspanya nın bir parçası yapmak.
A vossa política faria da Inglaterra parte da França ou da Espanha.
Peki ya eşinizin sizin traş olduğunuz jileti bacaklarında kullanması?
Hey, e quando ela usa as tuas lâminas nas pernas dela, sabes?
Peki ya size, Yıldızfilosu'nun bir saldırı planlamadığını, hatta Dünya'nın, sizin isminizi bile duymadığını söylersem?
E se eu disser à você que a Frota Estelar não está planejando uma invasão, e que ninguém na Terra já ouviu falar de vocês?
Sizin Leydi Hester, korkunç bir yaşlı cadıya benziyor.
A Sra. Hester parece uma idosa indomável.
Sizin Er Reich'ı dışarıda buldum ya da artık ondan ne kaldıysa. Bitirmemişsin.
Encontrei o cabo Reich, lá adiante ou o que restava dele.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]