Yakın zamanda traduction Portugais
3,273 traduction parallèle
İzin verin, burada bulunayım Bayan King. Saygıdeğer kocanızın istediklerini vermezlerse yakın zamanda oluşabilecek gruplaşmaları temsil edeyim.
Deixe que a minha presença aqui represente as facções que virão, se não derem, em breve, ao Reverendo o que ele está a pedir.
Yakın zamanda, modern dünyanın mucizelerinden biri olacak bir yerde bulunmaktayım.
Sou Lowell Thomas e estou à frente do que em breve será uma das maravilhas do mundo moderno.
Yakın zamanda Alman Dışişleri Bakanı savaştan hepimizin sorumlu olduğunu ve bedeli hep beraber ödememiz gerektiğini söylemeye cüretinde bulundu!
Recentemente, o Ministro alemão dos Negócios Estrangeiros atreveu-se a insinuar que somos todos responsáveis pela guerra e que deveríamos pagar o seu preço conjuntamente!
Tamam çünkü yakın zamanda seni görmeyi beklemiyordum.
Está bem, porque eu não esperava ver-te tão cedo.
Yakın zamanda Lance'nin kelebekli sabunlara bakacağını düşünmüyorum.
Achei que o Lance não iria procurar sabões decorativos em forma de borboleta.
Yakın zamanda ayrılacak
# Brevemente será desfeito
Yakın zamanda ayrı düşecek
# Brevemente será desfeito
6,000 kişiden fazlası yakın zamanda her gün HIV virüsünden kapıyor.
Todos os dias, mais de seis mil são infectadas com o VIH.
Yakın zamanda MR cihazı ile yapılmış bir araştırmaya göre kadın beyni, spesifik bir nesnenin resmi gösterildiğinde havai fişek gibi çalışmaya başlıyor.
Um estudo recente com recurso a ressonâncias magnéticas mostrou que o cérebro das mulheres se iluminava que nem fogo-de-artifício - quando lhes mostravam imagens de...
En yakın zamanda nakil gerekli.
Ele necessita de um transplante o mais rapidamente possível.
Peki ya sen? Yakın zamanda memlekete gitmeyi düşünüyor musun?
E tu, tens planos para voltar em breve?
Yakın zamanda Thanos onu ve kız kardeşi Nebula'yı Ronan'a göndermiş. Biz de bu sebepten Thanos ve Ronan'ın birlikte çalıştığını düşünüyoruz.
Recentemente, o Thanos deixou-a e à irmã, Nebula, com o Ronan, o que nos leva a crer que o Thanos e o Ronan trabalham em conjunto.
İkincisi ise, ki ben de yakın zamanda biraz bakış açısı edindim fakat olay şu.
A segunda, que só comecei a ver de outra forma recentemente, é a seguinte.
Penny yakın zamanda konuşma yapacak ve onunla tanışmak istiyorum.
Penny vai falar em breve. Preciso encontrá-la!
Yakın zamanda arkadaş randevusuna çıktım. Bu çok garip olacak.
Isto vai parecer estranho.
Çok yakın zamanda değil.
Belo trabalho. Num momento bem oportuno.
Eğer bu gerçekten de o ünlü seri katil tarafından işlenen bir cinayetse polis Beadie'den yakın zamanda kurbanın kimliğiyle birlikte dalga geçtiği bir notu da yollamasını bekliyor.
Se foi realmente o trabalho do assassino em série, a polícia deve receber em breve os documentos da Srta. Duvall, juntamente com uma nota de insultos por e-mail.
Yakın zamanda, Jason senin için her zaman tek oldu, öyle mi?
Jason é a primeira pessoa com quem tu já tinhas estado, até recentemente?
Kazandığın ödülün kanıtı olan bu oyun diskiyle en yakın zamanda WWE şehrindeki eğitim kampına haber ver.
Apareçam no campo de treino assim que for possível com este disco como prova da vitória para reclamar o prémio.
Eğer gelmeseydin, o zaman yakın zamanda eşyalarını dışarı atacaktık.
Se não tivesse vindo, num futuro próximo teríamos de retirar as suas coisas.
Yakın zamanda emir almak isteyen... pek fazla adam olmayacak
Tão cedo não vai haver muitos homens desejosos de receber ordens.
Ancak yakın zamanda oldukça bilge bir kadın insan duygularını, durumun gerçekliğinin önüne koymamalı demişti.. her iki durumda da bu geçerli
Mas uma mulher muito sábia disse-me recentemente que não devemos permitir que os nossos sentimentos pessoais deturpem a realidade da situação, o que, em ambos os casos, e neste...
Yakın zamanda yapılan bir çalışmada, 43 kokain bağımlısı fareye 15 günlük bir süreçte şekerli su ve kokain seçeneği verildi.
Num estudo recente, 43 ratos viciados em cocaína tiveram de optar entre cocaína e açúcar, num período de 15 dias.
Güçlü değilsen, yakın zamanda ölürsün.
Quando não são fortes, é provável que morram em breve.
Lyndon Johnson'a karşı çıktın, gidip Panthers'e yalakalık yaptın. Yakın zamanda Vegas'da hiç sahneye çıkamayacaksın.
Se deixas o Lyndon Johnson pendurado e bajulas os Panthers, não tocas tão cedo em Vegas.
Yakın zamanda karşı evimize taşındı ve evime girdiğine dair elimde kanıt var.
Ele mudou-se recentemente para a frente da nossa casa, e... Tenho provas que ele tem vindo à nossa casa.
Yakın zamanda bir sağlık sorunu yaşadın mı?
Teve algum problema de saúde ultimamente?
- Yakın zamanda mı yoksa...
Recentemente, ou...
Güney Sudan'ın önemli bir farkı olduğunu yakın zamanda öğrendik diyebilirim.
Ou melhor, no Sudão do Sul que como iríamos descobrir, era uma diferença importante.
Topluluğum arasında duyduğum fısıltılara göre Kraliyet Donanması'nın bir gemisi yakın zamanda Harbour Adası'na giriş yapmış.
Correm boatos, no meu rebanho, de que um navio da Marinha Real atracou recentemente em Harbour Island.
Belki çok yakın zamanda teklifimle ilgilenmeye başlarsınız.
Talvez aceite essa oferta, mais cedo do que julgam.
Epey yakın zamanda bence ;
- É muito recente, estás determinado.
Yakın zamanda katlanmış, fakat yeni değil.
Foi dobrada recentemente, mas não é nova.
Fakat yakın zamanda sizi yemeğe almalıyız. Ne dersin?
Devíamos convidá-los para jantar, um dia destes.
Belediye başkanınızın yakın zamanda talihsiz bir patlama atlattığından haberdar oldum.
Entendo que o presidente teve recentemente o azar de ser mandado pelos ares.
Bu yüzden herkes bir sonraki fırtına vurmadan geçmek istiyorlar havaya bakılacak olursa da yakın zamanda olacak gibi duruyor.
Todos estão a tentar despachar-se antes da próxima tempestade, Pelo que parece, não será por muito tempo.
Yakın zamanda listemi yeniden hazırladım.
Refiz a minha lista recentemente.
Bay Anderson hem sizi, hem mahkemeyi temin ederim ki Reggie yakın zamanda Yılın Babası ödülünü alacak çapta biri değil.
Sr. Anderson. gostaria de lhe dizer a si e a este tribunal que o Reggie não vai ganhar o prémio de Pai do Ano tão cedo.
Yakın zamanda şovun var mı?
Tens alguns espectáculos em breve?
Yakın zamanda yine görüşür müyüz?
Posso supor que me contactarás em breve?
Şimdi birlikte olan Yakın bir zamanda ayrılacak
# Tudo o que permanece junto brevemente será desfeito
Merhabalar, umarım yakın zamanda gezi niyetiniz yoktur çünkü size şunu söyleyeyim ki o niyetinizi unutun, anlaşıldı mı?
Deixe-me dizer algo, não vai dar certo, tudo bem?
Yakın bir zamanda, söylemeliyim ki oldukça cesurca bir biçimde fiziksel tacize maruz kaldığını söyledin.
E revelou recentemente, com muita coragem, devo dizer, que sofreu abusos físicos.
Anlıyorum, Michael, karını yakın bir zamanda kaybetmişsin.
Tenho conhecimento, Michael, de que a sua esposa faleceu recentemente.
Alınan dersin yakın bir zamanda unutulmaması içın dua ediyorum
Rezo para que seja uma lição que dificilmente será esquecida.
Yakın bir zamanda oylama istemesini bekliyorum.
Calculo que peça uma votação, em breve.
Sadece yakın bir zamanda aşık olmayacağım ya da uzak. Gelecekte.
Só não vou é deixar-me apaixonar no futuro mais próximo, ou no futuro mais longínquo.
Evet, yakın bi zamanda.
Sim, recentemente.
Bu, yakın bir zamanda mı olacak?
Isso vai ser em breve?
Sıkıntılı yakın menzil durumlar için aynı zamanda pompalı fişeği de atar.
Como podes ver, também dispara cartuchos de caçadeira, para usar em situações de curto alcance complicadas.
- Yakın zamanda ameliyat etmezsek ölecek. - Hastayı hazırlayın.
Preparem o paciente.
yakın 111
yakında 470
yakında görüşürüz 149
yakından 16
yakınlarda 19
yakında bitecek 16
yakın onu 19
yakına gel 23
yakınlaş 16
yakında burada olur 18
yakında 470
yakında görüşürüz 149
yakından 16
yakınlarda 19
yakında bitecek 16
yakın onu 19
yakına gel 23
yakınlaş 16
yakında burada olur 18