Yanımda traduction Portugais
11,001 traduction parallèle
- Şu anda yanımda Ralph Dineen var.
Estou com Ralph Dineen.
İkisini de yanımda götürmeyi düşünüyorum.
Estou a pensar em ficar com os dois.
- Ben de Alfred'e yanımda olduğunuzu haber vereyim.
Vou informar Alfredo de que estão aqui comigo.
- Yanımda Brida vardı.
- Com a Brida.
Bununla birlikte müzakereler sırasında yanımda yer alıp düşmanımı çözmeme yardım edersen karşılığında servetin ötesini ve mükafatı konuşuruz.
No entanto, fica ao meu lado durante as negociações vindouras, ajuda-me a entender o inimigo, e em troca, continuaremos a falar de riqueza e recompensa.
Gemide yanımda değildin! Durma Alfred'e git.
Não estavas no navio comigo!
- Evet, oğlum da yanımda.
- Estou, com o meu filho.
Yanımda duran Peder Beocca öldüğüme inanmış. Hâl böyle ama daha birkaç gün önce Lord Odda'yla Cynuit'teydim.
O padre Beocca pensava que eu tinha morrido, no entanto, ainda há poucos dias, eu estava em Cynuit, com o senhor Odda.
Odda muhafızlarınla birlikte yanımda geleceksin.
Odda, traz os teus guardas e vem comigo.
- Uhtred dua ederken yanımda olacaksın.
Uhtred, vem ter comigo depois das orações.
Bu gece kürkün içinde benim yanımda uyuyacak mısın?
Dormes ao meu lado esta noite, debaixo das peles?
Yanımda birilerini götürmem gerekiyor efendim.
Preciso levar algumas pessoas comigo, senhor.
Yedi yaşındaki kızım yanımda duruyordu.
A minha filha, de sete anos, estava junta ao meu lado.
Yanımda Hank vardı.
Eu estava com o Hank.
Benim yanımda uyuyacaksın.
Podes dormir ao pé de mim.
Sen burada yatacaksın, benim yanımda.
Tu ficas aqui. Ao pé de mim.
Bugün benim yanımda durduğun için teşekkür etmek istedim.
- Queria agradecer-te por me apoiares.
Yanımda yer almanı isterim ve kendin için ne istediğini de duymaya hazırım.
Quero-o comigo, e estou disposto a ouvir o que quer para si mesmo.
İki raporunda sonuçları yanımda.
- Tenho ambos os relatórios.
Evet benim yanımda.
Onde? Sim, está comigo.
Bilemedim, annen yanımda zaten. İdare ediyorum işte ben.
Tenho-me desenrascado bem.
Seni de yanımda götürmek istedim.
E eu queria levar você comigo.
Yanımda seni mutlu edecek bir şey var.
Tenho uma coisa que vai fazer-te feliz.
Dün gece Avenue Barı'ndaki bir çardakta yanımda oturuyordu.
Estava sentada numa mesa perto de mim na Avenida Pub ontem à noite.
Kaçtığımdan beri, hep yanımda taşıdım.
Quando fugi, levei isto comigo.
Neden tekrar aileme dönmem gerektiğini ve yüksek kurula neden ihanet ettiğimi bana hatırlatsın diye hep yanımda tuttum.
Segurava-o na mão para me lembrar porque é que me estava a virar contra a minha família. E a trair o Conselho Superior.
Önümüde ne olursa olsun buna değer yanımda işin daima hazır.
O que quer que venha a seguir, se vale de alguma coisa, sempre terás um trabalho comigo se quiseres.
Ama uçakta yanımda oturan genç adamda bir kopyası vardı.
Mas, o jovem que estava sentado ao meu lado no avião tinha uma cópia.
# Tüm kız kardeşlerim de yanımda
FICARÁ PRONTO HOJE.
Ameliyattan çıktığımda yanımda olabilir misin?
Podes estar lá quando eu acordar?
Ataerkil olan bir toplumda yaşayan bir kadın olarak evleneceğim adamı seçmek konusunda temkinli olmalıyım. Benim yanımda hükümdarlık edecek adam.
Como mulher numa sociedade patriarcal, devo agir com caução quanto ao homem que escolher casar, o homem que irá reinar ao meu lado.
Yanımda oturuyorsun, ne hırsızlığı ya?
Mas está ao meu lado.
Ruhsatı var, yanımda.
Tenho aqui a licença.
- Evet. Jüri hâlâ benim yanımda.
Pois é, eu ainda não confio.
Desteğe ihtiyacım olduğu için seni yanımda götürdüm ve senin saha tecrüben var.
Levei-te comigo porque precisava de reforços e tu tens experiência no terreno.
Neyse ki yanımda iki tane çocuk var.
Felizmente, tenho acesso a dois chatos.
- Yanımda değil.
- Não o tenho comigo.
Hepimiz arabadayız, ben arabayı sürüyorum babam yanımda oturuyor.
Estamos todos no carro. Eu estou sentado no lugar do volante, o pai está sentado no lugar de pendura.
Uyanıp yanımda olmadığını gördüğümde.
Não até acordar e ele não estava lá.
Yanımda olmasına ihtiyacım olan tek kişi o.
É dela que preciso a meu lado. - Temos de impedir o Grenier.
- Seni yanımda plaja götürüyorum.
Vou levar-te à praia comigo.
Yanımda kalacaksın, çekip gitmeyeceksin ve benimle konuşacaksın. - Söyleyeceklerimi duymak istemezsin.
Então, vais ficar e vamos falar.
Babam hakkında ne konuşuyorsanız..... benim yanımda konuşabilirsiniz.
Seja o que quiseres dizer sobre o meu pai, dizes à minha frente
Gideceğim ve Kamal'ı da yanımda götüreceğim.
- Claro, vou sair, e vou levar o Kamal comigo.
Krakerlerim yanımda yoktu, meyve suyu da vermediler.
Não estava com os meus biscoitos, não consegui um sumo.
Hakkımda yanıldıklarını söylemen gerek.
Tens de lhes dizer que se enganaram sobre mim.
- Wu. - Hank yanımda.
Wu.
# Ohana'm da yanımda
Mas que diabo?
# Ohana'm da yanımda
Reforços.
Senin vereceğin ceza İngiltere'ye dönüp öfkeden delirmiş kraliçemin huzuruna çıktığımda alacağım cezanın yanında bir hiç.
Qualquer castigo será pequeno em comparação com o que irei encontrar em Inglaterra, quando for chamado perante a minha muito furiosa rainha.
Hakkımda yanılıyorsunuz.
Estão enganados sobre mim.