Zar zor traduction Portugais
2,307 traduction parallèle
Beni tutmuş bez bir bebek gibi evirip çeviriyordu. Zar zor nefes alıyordum.
A carregar-me como uma boneca de pano... que mal conseguia respirar.
Zar zor kıpırdayabiliyorum.
Quase não posso mexer-me.
Jolene, zaten zar zor geçiniyorsun.
Jolene, tu mal dás conta das tuas marcações.
Bu zar zor bir veda konuşması gerektirir. Hemen şurada.
Não é preciso grandes despedidas, é logo ali.
Bir çocuk için zar zor yiyecek ve yuva bulabilecektik. Ama iki tanesine?
Mal podíamos dar alimentação e abrigo a uma filha, mas duas?
Onu zar zor duyabildim.
Mal a conseguia ouvir.
- Zar zor hayatta kalıyorum.
Mal existo.
Hayatını riske atmadan kadını evine zar zor bırakıyorsun.
Mal se pode levar a mulher a casa sem se arriscar a vida.
Zar zor yarleştirmiştik. Olabilir.
Tivemos dificuldade para inserir, é possível.
Hastalıklı ve dokuları sertleşmiş. Zar zor iş görüyormuş.
Estavam infetados, esclerosados, mal funcionavam.
Bu şeyde zar zor bir oyuk açtım gibi.
Não consegui nada com isto.
Onları zar zor görebiliyorum.
Mal posso vê-los.
Zar zor uyudum.
Mal consegui dormir, outra vez.
Geçen sefer bu adamları zar zor yenmiştik.
Da última vez, quase não os vencemos.
Sana sürpriz yaparım dedim, güzelim. Seni son günlerde zar zor görüyorum.
Queria surpreender-te, linda, não te tenho visto ultimamente.
Sideswipe, seni zar zor hatırlıyacağım.
Sideswipe, mal nos conhecemos.
Lise diplomamı zar zor aldım, bir seri katili hamile bıraktım ve şimdi de bir markette paketçi olarak çalışan yalnız bir babayım.
Quase não acabei o liceu, engravidei uma assassina em série e agora sou um pai solteiro que trabalha na caixa de um supermercado.
Shredder ile son savaşınızda zar zor kaçtınız.
- Na última luta com o Shredder, mal escaparam vivos.
Tıbbı zar zor bitirmiş geri zekâlı, işgüzar velet!
Um corte infectado que estava aberto para melhorar. Médicos recém-nascidos dos infernos!
İlk Noel günü onlar için nasıldır zar zor hayal edebiliyorum ancak.
Só consigo imaginar como deve ter sido para eles naquele primeiro Natal.
İyi geceler öpücüğünü bile zar zor alabildim.
Mal me deu um beijo de boa-noite.
- Artık zar zor uyuyorum.
Dificilmente durmo.
Zar zor zamanında geliyorsun!
Estás sempre atrasado.
Quinn, soru sormaktan zar zor vazgeçen Molotof Metres.
A Quinn é uma assassina que deixou de ser curiosa.
Hayatlarını zar zor kurtarıp yuvalarından kaçtılar. Zorlanmaları hiç de şaşırtıcı değil.
Não me surpreende que estejam muito tensas.
Hemen eve koştun, eşyalarını toparladın ama uyuşturucu işinden zar zor elde ettiğin 50 ile 100,000 dolar arası bir meblağı garajında bırakmaya karar verdin.
Corre para casa, junta a tralha, e depois decide deixar para trás o que parece ser entre cinquenta e cem mil dólares do tráfico na garagem.
Dokuz ay önce geceleyin daireme geliverdi o kadar uçmuş ki zar zor konuşuyordu.
Há nove meses, apareceu no meu apartamento à noite. Tão drogado que mal conseguia falar.
Bakın, Jessica zar zor gıda alabilecek biriydi.
- Ela mal podia comprar comida.
Zar zor et alan bir kız için bayağı çok para.
É muito, para alguém que mal consegue comprar comida.
Bırakın 20 adım mesafeden hareket halindeki birini vurmayı, Adam portakal suyunu zar zor bardağa dökebiliyor.
O homem mal consegue servir-se de sumo de laranja, quanto mais atingir um alvo em movimento a seis metros.
Özür dilerim, Dr. Brennan'ın başka bir şey hakkında konuşabileceğine zar zor inanıyorum.
Desculpem, acho difícil de acreditar que a Dra. Brennan fale de outra coisa.
Fakat şimdi siz geçmiş bir cinayeti zar zor açığa çıkarabilirsiniz.
Mas, agora, mal se pode dizer, que aconteceu um crime aqui.
Böylece, Orta Afrika'nın büyük zenginliklerini duyduğunda heyecanını zar zor yatıştırabildi.
Assim, quando ele soube da grande riqueza da África Central, ele mal conseguiu conter sua empolgação.
Şimdi ise zar zor hatırladığım bir anı bu.
Agora é só uma memória vaga.
Georgetown'daki ikinci yılımda Morris bursunu kazanmıştım. Tabii, ilk yıl masraflarını annem zar zor ödemişti.
Consegui uma bolsa no segundo ano na Georgetown, depois da minha mãe conseguir, de algum modo, pagar o primeiro.
Orada zar zor hayatta kaldık.
Mal sobrevivemos, lá em cima.
Onu zar zor duyabildim, ama sanırım son sözleri şöyleydi : "Hasss.ktir."
Mal o ouvi, mas creio que as suas últimas palavras foram : "Merda."
Burada zar zor hayatta kalıyoruz.
Estamos a sobreviver aqui.
Sikişmeden anca zar zor bir gösteri sergileyebilirsin.
Mal acabas uma apresentação sem querer pinocar!
Hazır konu açılmışken, burayı zar zor hatırladığını söylemiştin.
Na viagem para cá disseste que mal te lembravas disto.
Evet, seninle birlikte olduğumuz zamanları zar zor hatırlıyorum.
Mal me lembro disto contigo.
Selma'dan zar zor kaçabildiler.
Mal saíram de Selma.
Seni seviyorum bile zar zor diyebiliyorum.
Mal consigo dizer que te amo...
Zar zor konuşabiliyordum.
E mal conseguia falar.
Zar zor.
Mal.
Yaklaşık 10 yıldır kuyruk kısmı zar zor görülüyor.
Durante dez anos mal se via a cauda.
Fark etmediysen diye söylüyorum, zar zor idare ediyorum.
Caso não tenhas notado, estou apenas aguentando isto com união.
Zar zor kaçtım.
Mal consegui sair de lá.
- Yok, zar zor.
- Não consigo.
Onu zar zor tanıdığım zamanlar oluyor. Ama şimdi, uzun zamandan beri ilk kez umut var.
Mas agora, pela primeira vez em algum tempo, há esperança.
- Zar zor.
- Por pouco.
zorro 27
zorba 47
zorundasın 42
zorundayım 57
zorlama 27
zorunda 36
zordon 39
zorla 32
zorundayız 21
zor mu 38
zorba 47
zorundasın 42
zorundayım 57
zorlama 27
zorunda 36
zordon 39
zorla 32
zorundayız 21
zor mu 38
zordu 17
zor bir soru 21
zor bir durum 34
zor olacak 51
zor değil 47
zor iş 33
zor bir gündü 18
zor bir gün geçirdim 20
zor durumdayım 18
zor olmalı 42
zor bir soru 21
zor bir durum 34
zor olacak 51
zor değil 47
zor iş 33
zor bir gündü 18
zor bir gün geçirdim 20
zor durumdayım 18
zor olmalı 42