English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ Z ] / Zeki çocuk

Zeki çocuk traduction Portugais

487 traduction parallèle
Okulda pek çok zeki çocuk vardı.
Na escola haviam muitos moços inteligentes.
Önünü dön bakalım zeki çocuk.
Vire-se, espertinho.
- Bir zeki çocuk daha.
- Outro rapaz esperto.
- Hatırlamıyor musun zeki çocuk?
- Já não se lembra, rapaz esperto?
Arkaya geçsen iyi olur zeki çocuk.
É melhor ir para ali, rapaz esperto.
Hey Al, zeki çocuk neler olduğunu bilmek istiyor.
O rapaz esperto quer saber o que vem a ser isto.
Bu çok iyiydi zeki çocuk.
Foi muito bom, rapaz esperto.
Zeki çocuk İsveçlinin geleceğini düşünmediğini söylüyor.
O rapaz esperto acha que o Sueco não vai aparecer.
Sen, zeki çocuk.
Rapaz esperto!
Çok şanslısın zeki çocuk.
Tem muita sorte, rapaz esperto.
Zeki çocuk.
Espertalhão.
Şimdi, ya sen kimsin, zeki çocuk?
E quanto a você, espertalhão?
Zeki çocuk.
Espertalhão...
Ha, zeki çocuk?
Espertalhão?
Bir geri zekalı mı, bir zeki çocuk mu?
Um estúpido ou um espertalhão?
Zeki çocuk, galiba.
Um espertalhão.
Sanırım zeki çocuk içine bir şey attı.
Acho que aqui o espertinho lhe pôs qualquer coisa dentro.
Öyle mi zeki çocuk?
Riem-se, espertinhos?
Annesini tanıyan zeki çocuk.
É uma criança esperta que conece a mãe.
Zeki çocuk.
Clever.
İşte bir kova, zeki çocuk.
Toma um balde, espertinho.
Hey, zeki çocuk.
Chico esperto!
- Muhtemelen senin bulduğun yerden, zeki çocuk.
Se calhar no mesmo sítio onde arranjaste a tua, imbecil.
Sen, zeki çocuk.
Ei, você, o esperto.
Çöplük kısmına, zeki çocuk.
Para o contentor do lixo, espertalhão.
Söylesene, zeki çocuk sana kaç kere daha annene "büyük anne" diye seslenme demeliyim?
Diga-me, menino cabeçudo, Quantas vezes já lhe disse que não chame a sua mãe de "mamãe querida"?
Zeki çocuk, Mark Petrie.
O Mark Petrie é um rapaz inteligente.
Pekâlâ, zeki çocuk.
Muito bem, espertalhão.
Evet, zeki çocuk, sıra sende.
Muito bem, espertinho, é a tua vez.
Bu senin parlak fikrindi, zeki çocuk.
A ideia foi tua, espertinho.
Bak zeki çocuk, çek git buradan.
Ouve, idiota, põe-te a andar.
Dinle, zeki çocuk.
Ouve lá, espertalhão.
Zeki çocuk.
Que rapaz inteligente!
- Zeki çocuk Ordel
Puto esperto, esse O'Dell.
Prens Chulalongkorn çok zeki ve araştırmacı bir çocuk.
O Príncipe Chulalongkorn é um bom rapaz, com uma mente inquisitiva.
Zeki çocuk.
Rapaz esperto.
Arada bir zeki bir çocuk görmek iyi oluyor.
Gosto de ver um miúdo esperto, para variar.
Zeki bir çocuk. "
Um rapaz esperto.
Çok zeki bir çocuk.
É um rapaz inteligente,
- Ne kadar da zeki bir çocuk.
Como ela é inteligente!
Ve hiçbir çocuk onun kadar zeki değildi.
Eu nunca tinha visto uma menina tão inteligente e extrovertida.
Hâlâ çok zeki bir çocuk.
Ainda está lá em algum lugar, não?
Şimdi düşün bir, eğer bir Rus politikacı olsaydın ve elinde Einstein'dan 10 kat daha zeki bir çocuk olsaydı onu, pat diye çıkıp gelmiş iki İngiliz bilim insanına hiç sorun çıkarmadan teslim eder miydin?
Se fosses um político Russo e tivesses uma criança com o cérebro, digamos dez vezes mais eficiente que o de Einstein, ias deixá-la ir para quaisquer dois cientistas Britânicos que apareceram do nada?
Bu çocuk zeki değil,
Este menino não é inteligente.
Yazik. Böyle zeki bir çocuk isimize yarayabilirdi. Hem otomobiller hakkinda da bayagi bir sey biliyor.
Fazia jeito um rapaz esperto... que percebesse de carros.
Zeki bir çocuk ama hayattan sıkılmış.
É um rapaz fixe, mas anda aborrecido com a vida.
Çocuk yükselmek istiyor, pek zeki değil.
O miúdo é um oportunista, não muito esperto.
- Seni zeki çocuk.
- Seu espertinho.
O çok zeki bir çocuk.
E ele é um miúdo inteligente.
Şu çocuk? Zeki bir çocuktur.
- Que estão a fazer?
Zeki bir çocuk musun?
És esperto?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]