Çocuk gibi traduction Portugais
3,176 traduction parallèle
Utandırabileceğim için bilmiyorum söylemeli miyim son gelişimde ben küçükken, iki çocuk gibi nasıl flört ettiğinizi hatırladım. Bana komik geliyor.
É engraçado.
Sana çocuk gibi mi görünüyorlar?
Elas se parecem com miúdos para ti?
Yani çocuk gibi.
Como a criança.
Şeker dükkanındaki çocuk gibi pek de mutlu gözüküyorsun.
Estás feliz como um cachorro a abanar duas caudas.
Çocuk gibi ağladığıma inanamıyorum.
Não acredito que estou a chorar desta forma.
Bana aptal çocuk gibi davranma. Burada kurtulacaksın.
Cuidado com a tua atitude rapaz, o teu trabalho aqui é limpas-te.
Çocuk gibi işçi tulumu falan giyiyorlarmış.
Bem, eles estavam vestidos há puto.
Trattman'ın dediğine göre birinin sesi çocuk gibi çıkıyormuş.
O Trattman também disse que o que falava tinha voz de puto.
Resmen fıttırmışsın. Hem Gonzo ( unutkan kukla ) hem de deli olarak tanımlanıyorum. Çocuk gibi günlük tutan bir adam tarafından itham ediliyorum.
Estou a ser identificado como gágá e com um parafuso a menos por um tipo que tem um diário, tal e qual como uma criança.
Çocuk gibi davranma.
Não sejas criança.
Büyüdüğü odada oturan eşi gözüne çocuk gibi görünmüş.
"Ela parecia-lhe uma criança..." "sentada no quarto em que ela tinha crescido."
... inanıyorum ki bir vakit, buradaki parlak çocuk gibi olağanüstü bir zenci,... özgürlük için öne çıkacak,... daha fazla özgürlük için.
Mas acredito que a dada altura, pretos excepcionais como o aqui o "Rapaz Brilhante", terão senão liberdade, ainda mais liberdade.
Sadece bu durumun senin olgun olmandan mı yoksa benim çocuk gibi olmamdan mı olduğunu çözemedim.
Só não sei se é porque tu és adiantada ou se eu sou atrasado.
Dimdik ayakta durmayı öğrenememiş güçsüz, açık açık konuşamayan çocuk gibi davranan adamlarda bu kibarlığının bir enfeksiyon gibi yayıldığını gördüm.
Vi o surgimento da tua espécie como uma infecção. Todos estes meninos infeccionados, mais articulados, que nunca aprenderam a endurecer.
"Sahiden, aynen bir çocuk gibi sizin tarifleriniz tıpkı bir kolyedeki boncuklar gibi..."
Na verdade, já em pequeno, as suas receitas eram para mim como pérolas de um colar.
Soyunma odasındaki 12'lik bir çocuk gibi soyunuyorsun. Sen soyunma odasındaki 12'lik çocuk değilsin.
Como um puto de 12 anos nos balneários, mas não és um puto de 12 anos nos balneários, és o homem!
- NasıI yani... - Dinle. Kaybetmiş olması ya da çocuk gibi davranması fark etmez.
Não sei se ele a perdeu ou se é só um irresponsável, isso já nem interessa.
Çocuk gibi davranmayı kes o zaman.
- Então, não te portes como uma.
Ben de seni seviyorum ama çocuk gibi davranmayı kes artık.
Eu também te amo, agora deixa-te de ser criança. O que foi aquilo?
Kurt diye bağıran çocuk gibi.
Ela é como o rapaz que gritou lobo.
Çocuk gibi davranıyorsun.
Agora estás a ser infantil.
Sonra, deli gibi çocuk istedim.
E depois fiquei louca, a desejar crianças.
10 yaşındaki çocuk göbeği gibi.
É como uma de um rapaz de dez anos.
Babası gibi iradeli bir çocuk olacak.
Ele é como o pai. Um rapaz obstinado.
Çocuk değilim ki, bildiklerini öğrenmek için yanıp tutuşuyorum deli gibi.
Já não sou uma criança e anseio Pela verdade que conheces
Bilemiyorum, Henry çekici çocuk ama en iyi arkadaşın. Seninle sevişmek gibi olur.
Não sei, o Henry é giro, mas é o teu melhor amigo, era como dormir contigo.
Senin için çocuk oyuncağı gibi olmalı.
Será fácil para ti.
Çocuk babasının mirasını çarçur ettikten sonra eve gelir ve, burasına bayılacaksınız, neredeyse rock yıldızı gibi muamele görür!
O miúdo chega a casa depois de esbanjar a fortuna do pai, e ele é... Vocês vão adorar isto, é tratado como uma estrela de rock!
Demek istediğim, çoğunluğu çocuk suçlular gibi duruyor.
A maioria parecem uns delinquentes.
Çocuk kaçıyormuş gibi davranıyor değil mi? Yalnız kaldıklarında ise...
Seguia-os de perto, certificava-se de que estavam sozinhos e...
Bir çocuk masalındaki genç şövalye gibi görüyorsun kendini. Kötülüklere ve belalara karşı geliyorsun, güneşin doğmasını sağlıyorsun.
Imaginas um jovem cavaleiro de uma história infantil, a rasgar as teias de aranha e os picos, para entrar a luz do sol.
Ama çocuk çamurdaki domuzlar gibi yine de mutluymuş.
"De algum modo o miúdo estava contente..." "como um porco na merda."
Doğal yollardan çocuk sahibi olamayacağın gibi.
Como ter filhos de um modo natural.
Çocuk sahibi olmak... ruhunun özünün sana geri yansıması gibi..
Ter um filho... É como a essência da tua alma que se reflecte de volta para ti.
Evet, aynen öyle, ya da kocamı çalıp arkamdan çocuk yapmaya karar verdiğin zaman ki gibi.
Sim, assim mesmo, ou quando me roubaste o marido e decidiste ter um filho com ele sem eu saber.
Ve lanet olayın başından sonuna kadar yemek odasındaki masada, donmuş bir ceylan gibi oturduğunu hatırlıyorum ve "Zavallı çocuk" diye düşündüğümü.
E lembro-me de ti, sentada à mesa de jantar como um veado congelado pela quantidade de sangue e eu a pensar : "Pobre criança."
Ama eğer kızımın kalbini kıracak olursan bir grup çete üyesinin seni ayaklar altına alması götünden sikilmenin yanında çocuk oyunu gibi kalır. Senin götünü öyle bir sikerim ki.
Se magoares a minha filha, o enxerto que levaste desse gangue vai parecer brincadeira comparado com o buraco do cu que te vou abrir no cu.
Ve oğlumu öldüren çocuk hiç bir şey olmamış gibi evine gönderilecek
E o rapaz que o matou foi mandado para casa, como se não tivesse acontecido nada.
Gizlilik bir istisna olsa bile çocuk istismarı ve ihmali gibi durumlarda...
- Até o privilégio tem excepções, em casos de abuso de menores e negligência...
Bu onun çocuk yetiştirme tarzı. Erkek gibi.
Era a sua maneira de fazer o miúdo crescer e agir como um homem.
Önceden tek çocuk ilkeleri vardı şimdi tavşanlar gibi çoğalıyorlar.
Antes tinham a política do filho único, agora reproduzem-se como coelhos.
İşkence, çocuk cinayeti gibi şeyler hakkında detaya inmezsiniz.
Ninguém entra em detalhes sobre tortura e assassinato de crianças ou o que seja.
Zavallı çocuk. Babası gibi gördüğü bir kişiyi kaybediyor ama yerine siz ikiniz geliyorsunuz.
Perdeu a sua única figura paterna questionável só para a ver substituída por vocês dois.
Çocuk, ölüm gibi kokuyorsun.
Criança, cheiras a morte.
Sen sarılık olduğun için onu yalnızca iki hafta emzirebildim. Anne sütü onun gibi bir çocuk için önemli olan antikorlarla doludur.
Só pude amamentar durante duas semanas porque tinhas iterícia e o leite está cheio de anticorpos que são muito importantes para um recém nascido.
Beni programında kukladan bir kaltak gibi gösterdiğin için Costmart'ta bir grup çocuk bana saldırdı! - Aman Tanrım, ne oldu?
Meu Deus, que aconteceu?
Maçtaki diğer her sekiz yaşındaki çocuk gibi.
Pois, tu e todos os outros putos de 8 anos que estavam no jogo.
O tamamen sağlıklı bir çocuk sizler gibi çok seven bir ailesi olacağı için çok şanslı.
É um menino bastante saudável. E muito afortunado por ter uns pais, como vocês... para lhe darem amor.
Gerçeği istediğin gibi saptırabilirsin fakat bu, Marco'nun ailesi olmasını hakeden muhtaç bir çocuk olduğu gerçeğini değiştirmez.
Sabe, pode distorcer a verdade da maneira que quiser mas não altera o facto de que o Marco é um miúdo necessitado que merece uma família.
Dinle beni genç adam. Ya yetişkin biri gibi davranırsın ya da seni çocuk koltuğuna oturturum.
Escute, jovem, começa a portar-te como uam adulta ou juro que te sento numa cadeira de crianças.
Tek bir bağışla çok fazla çocuk doğabiliyor. Genelde 10 gibi.
De uma só doação, há muitos filhos, normalmente 10.
çocuk gibisin 19
çocuk gibi davranıyorsun 30
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
çocuklar 5285
çocuk 1118
çocukların 41
çocuk gibi davranıyorsun 30
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
çocuklar 5285
çocuk 1118
çocukların 41
çocukları 61
çocuklarım 135
çocuklarını 17
çocuklarımız 21
çocukların var mı 28
çocuklara 23
çocukları severim 21
çocukken 158
çocuklar için 51
çocuklar nasıl 59
çocuklarım 135
çocuklarını 17
çocuklarımız 21
çocukların var mı 28
çocuklara 23
çocukları severim 21
çocukken 158
çocuklar için 51
çocuklar nasıl 59