English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ A ] / Anladın değil mi

Anladın değil mi traduction Russe

335 traduction parallèle
Şimdi anladın değil mi?
Теперь мои мотивы ясны, не так ли?
Önceliklerini iyice anladın değil mi?
- Так что знай свои приоритеты.
Varn'ın "başka biri" dediğinde neyi kast ettiğini anladın değil mi?
Вам известно, что подразумевал Варн под словом "другой". Не так ли?
Anladın değil mi, Kaptan Katsuragi?
капитан Кацураги?
Ikari geri dönüşün olmadığını anladın değil mi?
Икари, теперь назад дороги нет. Знаю.
Ne demek istediğimi anladın değil mi?
- Ты пoнимaешь, o чём я.
Anladın değil mi?
Как, ты не понял?
Bunu anladın değil mi?
Ты это понимаешь?
Anladın değil mi ne demek istediğimi?
Ты понимаешь, о чем я говорю, так ведь?
Palermo Viejo'dakiler, nereden bahsettiğimi anladın değil mi?
Это в районе Палермо Вьехо.
Bunu anladın değil mi?
Ты это понял, да?
Anladın değil mi?
Ага! Вот видишь?
Evet ama, direk akademiden çıkmış biri gibi.. Anladın değil mi ne dediğimi?
Я говорю о тех временах, когда я только что закончила академию и была пуглива... понимаешь, о чем я?
Numara yaptığımı anladın, değil mi? Bir şeyleri gizlemem zordur.
Наверное, я стал заговариваться.
Lacey'in evinde ben ve Doc'olduğunu anladın, değil mi?
Ты знал, что я и Док Пенни у Лэйси, не так ли?
Beni anladınız dostlarım, değil mi?
Точка. Понятно, друг мой?
- Anladın, değil mi?
Ну, теперь вы поняли
Pekala, sana söylediğim herşeyim anladın, değil mi hayatım?
Ты поняла всё, что я сказал, дорогая?
Ne demek istediğimi anladın, değil mi?
- Ты ведь меня понимаешь, да?
Umberto, durumu anladın, değil mi?
Умберто ведь теперь все понимает. Правда, Умберто?
Yarın sabah. Neyse, ne demek istediğimi anladın, değil mi?
А, вы меня поняли, так?
Anladın, değil mi beni?
Ты понимаешь?
- Anladın, değil mi?
- Вы меня понимаете?
Anladın, değil mi?
Знай наших, понял?
Neden gidip onların ve kim olduklarını, buraya nasıl geldiklerini kimin çağırdığını öğrenip bana bildir. Anladın, değil mi?
Не мог бы ты ненавязчиво... выяснить, кто они такие, как сюда попали... кто их пригласил, и потом дай мне знать.
Hiçbir şey anlamıyorsun. Ama bunu anladın, değil mi?
Понимаешь?
Herneyse, sen benim ne dediğimi anladın değil mi?
- Понимаешь меня?
Evet. Biraz çekingensin, değil mi? - Nasıl anladın?
Но вы слишком скромный, так?
Cesaretin ve bilgeliğin olmazsa, kral olamazsın. Evet, anladım. Değil mi?
Да, я понял, раз у тебя не хватает храбрости и мудрости, то ты не достоин быть королем.
Hep dilinizin ucunda olurdu anladınız değil mi?
Оно всегда будет на кончике вашего языка!
Bobby, yasal haklarını anladın, değil mi?
Бобби, необходимо ещё раз подвердить, что тебе сообщили о твоих коституционных правах. Так ли это?
sen anladın beni zaten değil mi?
Вы понимаете о чём я?
anladın beni, değil mi sana söylemek bir işe yaramayacak.
Вы уже догадываетесь. Мне бессмысленно продолжать.
Fransızsın değil mi? Aksanından anladım.
По акценту понятно.
Altın çocuğunuz, müstakbel şirket ortağınız Andrew Beckett'in eşcinsel ve AIDS'li olduğunu anladığınızda heteroseksüel kalbinize korku saldığı doğru değil mi?
Кoгдa вы yзнaли, чтo вaш бyдyщий кoмпaньoн - гeй и к тoмy жe бoлeн - - CПИДoм, в вaшeм гeтepoceкcyaльнoм cepдцe пoceлилcя cтpax, нe тaк ли?
Anladınız değil mi?
Меня она не очень впечатлила.
Anladınız, değil mi?
Хорошо?
Ben sizin eşyalarınızı evime falan götürüyor değilim. Beni anladınız değil mi?
Это не то, что я возьму ее мебель и к себе в квартиру поставлю.
Evet, bu kelimeyi anladın, değil mi?
Ты понял это слово, да?
Sen anladın, değil mi?
Разве тебе не ясно?
Doğru mu anladım, beni kibirli biri sandın değil mi?
Вы даёте понять, что считаете меня высокомерным?
Bunular bana yeterli değil, ama... beni anladın, di mi?
Я не очень умею говорить такое, но ты знаешь, о чём я. ты же знаешь, да?
- Anladın, değil mi?
- Ты понял, да?
- Anladın, değil mi Harry?
- Правильно понял, Гарри.
Ama inan bana, hepsi mutluluk dolu bir yerden geliyor. Bunu anladın, değil mi? Değil mi, Max?
Ты понимаешь, что это все от любви?
Anladığınızı sanıyorsunuz değil mi?
Вы можете себе это представить, правда?
- Herkes ne yapacağını anladı, değil mi?
Всем ясно, что им нужно делать? - Да. - Да, Сэр.
Anladığım kadarıyla herhangi bir yakın akrabanız yok değil mi?
Вы заявили что близких родственников у вас нет. Это так?
Anladın, değil mi?
Принимая деньги, мы предупреждали о таком варианте.
Ne olduğunu anladın, değil mi?
Ты знаешь, что это, да?
Anladın, değil mi?
Ты это понимаешь, да?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]