Arayın onu traduction Russe
260 traduction parallèle
Arayın onu.
Позвоните ему
Arayın onu.
Обыщите его.
Arayın onu.
Обыщи его.
Arayın onu!
Обыщите её!
Arayın onu.
Звоните!
Arayın onu.
Обыскать его.
- Arayın onu! - Sakin olun!
– Позови его, чёрт возьми!
Gidip onu arayın.
Ищите повсюду.
- Lütfen acele edin. Acil. Onu arayın.
Это очень срочно, свяжитесь с ним.
Onu arayın!
Ищите.
Onu arayın. Kirk tamam.
Будьте предельно бдительны.
Sizinle irtibat kurduğunda, onu orada tutmaya çalışın, ve hemen bu numarayı arayın.
А вы тотчас же известите меня.
Biri onu arayıp benimle iş yapmamasını yoksa başını belaya girebileceğini söylemiş. O da korkmuş.
- Кто-то позвонил ему и сказал, чтобы он не имел со мной дела потому что могут возникнуть проблемы.
Hey, gidip onu arayın!
Давайте его искать!
Onu arayıp, teslimat iptal edildi demişsin. Sonra da senin yakalandığını duymuş.
Он сказал чтo ты пoзвoнил и пеpенёс встpечу и тут oн узнаёт, чтo тебя взяли в аэpoпopту.
Bu sizde kalsın. Eğer onu görürseniz hemen arayın.
Оставтье это себе и позвоните по этому номеру, если увидите его.
Onu görünce, beni arayın.
Явится - позвоните.
Onu başka yerde arayın ve beni rahat bırakın.
Ищите его в другом месте. А меня оставьте в покое.
Onu gördüyseniz 1-800-PİS-GAMMAZ'ı arayın.
Гомер, ты выглядишь, как маленький мальчик.
Bulun onu, heryeri arayın!
Ищите повсюду! Жасмин? Ты цела?
Adele, Penny'yi şimdi arayıp biyolojik babasının onu aradığını söylemeye ne dersin?
Очень интересно. Что такое, дорогой?
Onu arayıp vedalaştığın geceyi hatırlıyor musun?
Помнишь, ты позвонила ему той ночью, чтобы попрощаться? Он не сказал, " Не выходи замуж.
Ama onu yarın arayıp beklememesini söyleyeceğim.
Только завтра я ему позвоню и скажу, чтобы он не ждал меня.
Onu arayın.
Звоните ей.
Onu arayıp götürmeyi teklif ettim, "sende kalsın" dedi.
Я позвонил и предложил её занести на что она сказала, я цитирую "Просто оставь".
Dün akşam sekiz saatimi onu arayıp benimle konuşmasını sağlamaya çalışmakla geçirdim.
Я потратил 8 часов, звоня ему чтобы попытаться поговорить с ним.
Onu tekrar arayın.
Вызовите его снова.
Richard, Whipper'ın geri dönmesini istiyorsan dün gece olanları inkâr etme. Niye, niye onu arayıp...
Если ты хочешь вернуть Виппер, ты не должен отрицать содеянного.
Onu arayıp taşınmasını isteyemem.
Я не могу просто позвонить и попросить его съехать.
Vakit buduğunuzda lütfen onu arayın.
Пожалуйста, позвони ей, когда будет время.
Mahalleyi arayın. Onu bulmaya çalışın.
Идите, может, сможете найти его.
Karısının cesedi bulunamadı, onu arayıp durur.
Тело его жены так и не нашли, и он продолжает его искать.
Onu arayıp kadın doktorunu görmen gerektiğini..... ve her doktor muayenehanesinde olduğu gibi beklemek zorunda kaldığını söyle.
Скажи, что тебе нужно пройти медицинское обследование, а к врачам всегда очереди.
Tuvalet ihtiyacını giderme arayışı bitti. Şimdi de onu kimlerin aradığına bakacak.
Природа зовет Она хочет увидеть кто другой делал
Onu arayıp sarışın gibi davranmalıyız.
Мы должны позвонить ему и притвориться блондинкой.
O zaman gidip onu arayın. Ya da ayakbağı olmadığınız sürece bizimle kalın.
Тогда идите и поищите его... или вы будете с нами до тех пор пока вы нам не поможете.
Bu yüzden Lino karısını arayıp duruyor bilmediğini söylüyor, ve belki onu arayacaklarını.
Вот почему Лино названивает своей жене и говорит, что не знает, и, может, они позвонят ему.
Onu arayın.
Проверит его.
Onu şimdi arayın.
Вы можете позвонить?
Onu benim için arayın.
Позвоните ему за меня.
Onu arayınca, içten içe biliyorum ki aşkın her yerde olduğunu görürsünüz.
И если присмотреться, возникнет подозрение, что любовь — реально повсюду.
Marcel'i arayıp öğleden sonra bazı işleri yapması için onu buraya çağırmalısın.
Позвони Марселю и попроси его прийти, что-нибудь поделать.
Onu yurt dışındayken arayıp sevdiğini söyledikten sonra, yeniden ortadan kaybolamazsın.
ты не можешь звонить с заграницы, говорить, что любишь, а вернувшись, прекратить связь, так не бывает!
Ve Buster da akademik arayışlarının... onu yeni sorumluluklara hazırlamadığını keşfediyordu.
А Бастер обнаружил, что академические занятия слабо подготовили его к новым обязанностям.
Yine de onu arayıp telefonlarına çıkmadığını çünkü ilişkinizin bittiğini söylemekten korktuğunu söylemelisin.
Я всё равно считаю, что ты обязана позвонить ему и сказать, что ты избегала его звонков, потому что ты слишком трусишь сказать ему, что всё между вами кончено.
Biliyorsun ki bir kız arayıp erkek arkadaşının onu sekse zorladığını söyleseydi, hiç tereddüt etmeden ona tahammül etmemesini salık verirdin.
Окей. Но ты знаешь, если бы какая-нибудь девушка позвонила и сказала, что её парень давит на неё, потому что хочет секса, то ты бы прикинулся самым лучшим своим доктором Дрю и сказал бы ей не поддаваться этому.
Onu bulursanız beni arayın.
Если найдеш её позвони мне.
Denise ihtiyacınız varsa, onu cepten arayın.
Если вам нужна Денис, звоните ей на мобильный.
Onu arayın.
Позвоните ему.
Birini arayın da gelip onu alsın.
- Женщина : Позовите кого-нибудь, цтобы его увезти.
Onu arayın, dedim! Tabii aralarda hep televizyon.
А в промежутках – телевизор.
onur 51
önünde 25
onun 448
onu severim 35
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onu görmek ister misin 19
onunla 141
onu bul 30
onun neyi var 30
önünde 25
onun 448
onu severim 35
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onu görmek ister misin 19
onunla 141
onu bul 30
onun neyi var 30
onu buldular 16
onu bana ver 330
onu sevdin mi 31
onu buraya getir 82
onu ben buldum 23
onu sevmiyorum 46
onu bana getir 26
onun için 179
onu buldum 214
onu seviyorum 468
onu bana ver 330
onu sevdin mi 31
onu buraya getir 82
onu ben buldum 23
onu sevmiyorum 46
onu bana getir 26
onun için 179
onu buldum 214
onu seviyorum 468
onu bilmiyorum 36
onu seviyorsun 78
onu biliyorum 95
onu duydum 61
onu seviyor musun 173
önüne bak 138
onun yerine 89
onu geri ver 55
onun da 23
onu sevdim 104
onu seviyorsun 78
onu biliyorum 95
onu duydum 61
onu seviyor musun 173
önüne bak 138
onun yerine 89
onu geri ver 55
onun da 23
onu sevdim 104