Aşık çocuk traduction Russe
107 traduction parallèle
Sen de aşık çocuk.
Ты тоже, любовничек.
Carla, hayır. Güle güle, aşık çocuk.
Говоря словами его родного языка, доеном старейшины бельгийской полиции, месье Эркюлем Пуаро.
Hadi aşık çocuk. Leo bekliyor.
Ну же, любовничек!
Aşık çocuk.
Красавчик.
Aşık çocuk, sen kendi başınasın.
- Слабак! - Ты нам не нужен!
Şu aşık çocuk bana gidip kendimi becermemi söyledi.
Если мой любовничек - пустобрех, вы просто пошлете меня подальше.
- Aşık çocuk?
- Ухажёр.
Hey. Aşık çocuk. Müşterimi çalarsan ölürsün.
Эй, любовничек, заберёшь у меня клиента - умрёшь.
Tabi gel, aşık çocuk, gel de
- Заходи, красавчик.
- Aşık çocuk gelmiyor gibi görünüyor.
- Похоже, этот красавчик не придет.
Güneş doğdu, aşık çocuk.
Вставай, солнце мое влюбленное. Не знаю.
Mesele sizin ilişkiniz değil aşık çocuk.
Дело не только в ваших отношениях, влюблённый ты подросток.
Onunla ilgilen, aşık çocuk.
Позаботься о ней, сердцеед...
Aşık çocuk!
Любовничек!
# Geçen Pazartesi, Leyden'da aşçı yamağı olan, "Çocuk" lakaplı... #... Adriaen Adriaenszoon hırsızlık suçundan asıldı.
В прошлый понедельник уроженец Лейдена, Адриан Адриансон, по прозвищу Кинт, был повешен за воровство.
Öldürebilirsen öldür aşık çocuk!
Убей её, если сможешь, любовничек!
Çocuk öldüğünde, İngiltere'ye geri döndü. Charles'la tanıştı ve ona aşık oldu.
Когда ребёнок умер, она вернулась в Англию, встретила Чарльза и полюбила его.
"17 Nisan, aşırı ses İtalyan çocuk eve kız arkadaşını getiriyor."
17 апреля. Дикий шум. К итальянцу пришла девица.
Aşık olduğu kişi, kendi, çocuk işgücü ve toplu görüşme.
Он влюбился в часы детский... труд и коллективные переговоры.
Asıl sen çocuk gibisin. Ufacık bir güveden çığlık atarak kaçtın.
Это ты ребенок, бегущий и кричащий, как только увидишь маленькую моль.
Birbirine aşık iki çocuk gibiyiz. Her geçen gün daha da renkleniyor.
Как двое влюблённых, и чем дальше, тем лучше.
Bu üniversiteli çocuk, aşık!
Господи, избавь меня от влюбленных студентов.
Chapin Okulu'nda Sevgililer Günü'nde çıktığım çocuk, asıl hoşlandığı kızı dışarı çıkarmıştı. Ona hediyeler ve çikolatalar vermişti.
Понимаешь, в школе в Нью-Йорке День Святого Валентина был днем, когда мальчики, с которым я встречалась, пригласил девушку, которая ему действительно нравилась.
sadece bir çocuk... kozmik bir aşık değil... bu nefret dolu kasaba... güzel ve yeni birşey... affet beni bilemediğim için
Всего лишь мальчишка... Не грандиозный любовник... В этом злобном городе...
Sınıfımdan bir çocuk bana aşık olduğunu söyledi.
Сосунок с моего потока заявил, что он влюбился в меня.
çocuk aşırı saldırganlık sebebiyle tutuklanmış görünüyor.
Он совсем подросток, но у него "та самая" реакция.
Charlie Todd mu? Kalbini kırıp hemen kız kardeşine asılan çocuk mu?
Парень, который разбивает тебе сердце, а потом переключается на твою сестру?
Çocuk bayağı aşık olmuş.
Кажется, парень весьма сражён ею.
O, bildiğimiz ve aşık olduğumuz çekici çocuk değildi.
Он не был таким очаровательным фланелевым королем, каким мы все его знаем и любим.
Yetim çocuk, zengin kıza aşık olur.
Сирота влюбляется в богачку.
O durumdaki bir kız için çok aşırı canlı bu çocuk.
Этот "ребёнок" позволяет себе много вольностей.
Sana söylüyorum, çocuk sana aşık!
Я говорю тебе, nареньлюбит тебя.
İki insanın, birbirine aşık iki insanın çocuk sahibi olmasına sevgi dolu ailelerine bir çocuk katmalarına bencilce mi diyorsun?
Ты называешь эгоизмом, когда любящие берут в семью ребенка на усыновление? Ты это хочешь сказать? Нет.
- Bak, çocuk sana aşık. Sen de biliyorsun. Her seferinde aynı şekilde gaza geliyorsun!
И ты, зная это, так глупо себя ведешь.
Her neyse bir grup çocuk bu ölü kızı görmüş, kilerde asıIıymış.
Эти ребята видели мертвую девушку, висевшую в подвале. - Тело опознали?
Yani sen benim kızımsın ve zavallı çocuk sana deliler gibi aşık.
Ты моя девушка,... а бедный парень безумно в тебя влюблён.
Birçok şekilde, o küçük çocuk benim aşık olduğum adam.
И тем не менее, этот ребенок тот, кого я полюбила.
Benimle aşık atamazsın, çocuk.
Ты не хочешь состязаться со мной, щенок.
Dün gece iyi iş çıkardın. Hey, aşık çocuk.
Ты был не плох вчера.
Doğru adamla karşılaşsan ve ona aşık olsan ve o çocuk istese bile bunu düşünmeyeceğini mi söylüyorsun?
Послушай, ты хочешь сказать, что если бы ты встретила мужчину своей мечты и влюбилась бы, и он хотел бы детей, ты все равно не рассматривала бы такую возможность?
Yirminci ve yirmibirinci yüzyıllarda çocuk felci gibi korkunç hastalıkları gezegenden sildik, çiçek hastalığını tüm dünyada yaygın aşılama uygulamalarıyla tamamen ortadan kaldırdık, antibiyotikleri bulduk, onlar olmasaydı sanırım ben bile şu anda burada olmazdım, büyük ihtimalle siz de olmazdınız,
в 20 и 21 веке мы почти полностью ликвидировали такое страшное заболевание, как полиомиелит, полностью ликвидирована оспа в рамках глобальной программы иммунизации, антибиотики... Ну, меня бы здесь не было, если бы не существовало антибиотиков, и, с большой вероятностью, не было бы вас.
Anneme öyle söyledin, çünkü henüz çocuk istemediğim için deli oluyorsun çünkü artık gözünde eğlenceli biri değilim, yeterince ateşli sevişmiyoruz çünkü ödemelerimiz konusunda başının etini yiyorum. Asıl söylemek istediğin bunlar.
Ты это сказал моей матери, потому что злишься из-за моего нежелания заводить сейчас детей и потому что я больше не такая забавная, и у нас уже давно нет безумного и грубого секса потому что я всегда ною из-за денег и счетов.
Aşık olunca evlenip çocuk yaparsın.
Когда люди любят друг друга, они женятся, и у них появляются дети.
Çocuk aşık!
Он ведь влюблен...
Benim çocuk hâlâ yaşıyor, kız kardeşim ona aşıkmış.
ћой клиент ещЄ жив и мо € сестра влюблена в него.
Kısasa kısas olmalı çocuk asılmalı!
Глаз за глаз. - Парня нужно повесить!
Başkalarıyla tanışmak, aşık olmak, çocuk yapmak...
Познакомиться с кем-то, влюбиться, завести детей...
İlk aşık olduğun çocuk nasıl birisiydi?
И на что же ты меня проверяла?
Çocuk aşık da oldu, şimdi bir sürü masraf.
Он влюбился, теперь у него много расходов.
Neden yüzün asık, Robot Çocuk?
Что грустишь, малыш робот?
O problemli, o aşık oldu, ama senden bunu derinlemesine düşünmeni rica ediyorum ki benim gibi bir çocuk sana teklif edebilirdi dışgörünüş, göz boyayabilir, bilirsin.
Только с ним все сложно - он влюблен. И потому я вам предлагаю прикинуть, чем мужчина вроде меня, может быть вам полезен. Несмотря на наружность, которая обманчива, как известно.
çocuklar 5285
çocuk 1118
çocukların 41
çocukları 61
çocuklarım 135
çocuklarını 17
çocuklarımız 21
çocukların var mı 28
çocukları severim 21
çocukken 158
çocuk 1118
çocukların 41
çocukları 61
çocuklarım 135
çocuklarını 17
çocuklarımız 21
çocukların var mı 28
çocukları severim 21
çocukken 158
çocuklara 23
çocuklar için 51
çocuklar nasıl 59
çocuklar iyi mi 22
çocuklar nerede 87
çocuklarım var 24
çocuk yok 22
çocuklarla evde 16
çocuk oyuncağıydı 17
çocuklar mı 47
çocuklar için 51
çocuklar nasıl 59
çocuklar iyi mi 22
çocuklar nerede 87
çocuklarım var 24
çocuk yok 22
çocuklarla evde 16
çocuk oyuncağıydı 17
çocuklar mı 47