Doğrusunu isterseniz traduction Russe
52 traduction parallèle
İşin doğrusunu isterseniz ben de kalmak isterim.
Вообще-то, я бы остался здесь ненадолго.
Fakat bu dava ile ilgili biraz daha inceleme yapmak zorundayım. Doğrusunu isterseniz, pek de yardımcı olmuyorsunuz. Şöyle diyelim.
Мы знаем следующее : около 4 часов утра мсье Ланье утонул в бассейне.
Doğrusunu isterseniz McMurphy... burada yazıldığına... göre... onların fikri...
Откровенно говоря, МакМэрфи, тут сказано, что вы... что вы...
Evet, elimde birkaç şişe var. 1948, işin doğrusunu isterseniz.
Да, у меня есть несколько бутылок. 1948-ой, вообще-то.
Doğrusunu isterseniz hurda olarak bile ödediğimden fazla eder.
Сказать правду, если сдать эту штуку в металлолом, можно выручить больше, чем я заплатил за неё.
Doğrusunu isterseniz, ben annemle babam için endişeleniyorum. Başlarından zaten çok şey geçti.
Чecтнo гoвopя, я бoюcь зa мaмy c пaпoй.
Doğrusunu isterseniz, sizinle bu hikaye hakkında konuşmak isterim. Yemekten sonrası uygun mu?
И, по правде говоря, мне бы очень хотелось обсудить с Вами эту сказочку.
New York'un mütevazi bir semtinde büyüdüm ve... doğrusunu isterseniz, daha önce uçağa hiç binmemiştim.
Я начинал с нуля. Том Малин президент авиакомпании "Эндевер". Хороший грим.
Doğrusunu isterseniz daha önce kimseyi öldürmemiştim. Alışmakta zorlanıyorum.
Честно говоря, я никогда никого не убивал и сейчас мне очень тяжело.
Doğrusunu isterseniz... Yapabilirim.
Вообще-то... могу.
Doğrusunu isterseniz Alfred. Pennyworth'u arıyorum.
Вообще-то, я к Альфреду Пенниворфу.
Ve, eski avukatım yapabileceğim hiçbir şey olmadığını söyledi. Doğrusunu isterseniz, benim de eğilimim...
Мой бывший юрист сказал, что тут я ничего не смогу поделать и правда в том, что я склоняюсь к тому чтобы просто...
Evet, doğrusunu isterseniz kırıldım.
Да, в общем да.
Doğrusunu isterseniz tatiller bana hiçbir zaman yaramadı.
Скажу вам по правде, я терпеть не могу праздники.
Doğrusunu isterseniz, yangın her şeyimizi aldı.
Честно говоря, пожар отнял у меня все.
Evet, doğrusunu isterseniz bizimle önce konuşmuştunuz.
Да, фактически, вы действительно говорили с нами ранее. Алло?
Doğrusunu isterseniz, var.
Разумеется, назначена.
Doğrusunu isterseniz, artık hiçbir şey şaşırtmıyor beni.
Если честно, месье, меня уже ничто не удивляет.
Doğrusunu isterseniz ClA'de son 20 yıldır, bu cümlelerin Kürtçesini ezberlemeyen stajyer bile yok!
На самом деле за 20 лет не было ни одного агента, который не переводил эти слова с Курдского!
Doğrusunu isterseniz, biz eşiniz için burdayız.
На самом деле, мы пришли к вашей жене.
Doğrusunu isterseniz hanımefendi,... ben de onu takdire layık buldum. Ancak bay Tartuffe, ailemizin şerefini lekeleyeceği korkusuyla cevap vermemem için yalvardı. Öyle değil mi bay Tartuffe?
По правде сказать, сударыня, я тоже считаю, что этот текст не лишен достоинств, но г-н Тартюф просил меня не давать ему ходу под страхом навлечь бесчестье на нашу семью.
Doğrusunu isterseniz, hazır olduğumu düşünüyorum.
Не хвастаясь, скажу, что я готов.
Doğrusunu isterseniz, Bayan Emilia bir aktris ve o da sinemayla ilgili.
Особенно учитывая тот факт, что мадмуазель Эмилия актриса и она тоже заинтересована кинематографом.
Doğrusunu isterseniz bebeği tanımıyorum.
Сказать по правде, я её не знаю.
Ve doğrusunu isterseniz, beni gerçekten korkuttu.
И, сказать по правде, это меня действительно испугало.
Ve son yedi yıldır da bir araba yıkama firmasında çalışıyordum. Yani sizin alanınızda pek tecrübem yok, doğrusunu isterseniz.
Значит, я последние семь лет работал в автомастерской, так что... никакого опыта в этой области у меня нет.
Ama doğrusunu isterseniz...
Но если чесно,
Doğrusunu isterseniz o iyi.
Честно, он в порядке.
Katıksız, tam doğrusunu isterseniz, bir avuç toprak almaya gidiyoruz, adından başka yararı olmayan bir yer.
Сказать по правде, мы идем отторгнуть местечко, не заметное ничем. Лишь званье, что земля.
Doğrusunu isterseniz, hiç bir fikrim yok.
Честно говоря, понятия не имею.
Doğrusunu isterseniz ben de aynı şey önerecektim, gidelim mi?
Ну, фактически я собирался предложить именно это, так что приступим?
Anlatabiliyor muyum? Doğrusunu isterseniz, bu vakada gelişme kaydedilmesi zor.
Честно говоря, я не знаю, выйдет ли что-нибудь из этого дела.
Doğrusunu isterseniz buna karşı koyamayız.
По правде говоря, сэр, мы не можем этому противодействовать.
Doğrusunu isterseniz kadınlar kafamı karıştırır.
Чтож, сказать по правде, они меня смущают.
Doğrusunu isterseniz basket takımları yeterli paraları olmadığı için kapatılmak üzere.
На самом деле, их баскетбольную команду собираются распустить у них просто не хватает денег.
Uh, arkadaş değil, doğrusunu isterseniz.
О, не друзьями, так к слову.
Doğrusunu isterseniz 10-15 yıl okuyup da ondan sonra iş bulamamak bana uygun değil. Garanti bir iş istiyorum.
И честно говоря, не вижу смысла в том, чтобы... ходить в школу 10-15 лет и в итоге кончить безработной.
Doğrusunu isterseniz, siz bir çeşit şakasınız.
Честно говоря, ты тут вроде шута.
Doğrusunu isterseniz, Şuradaki tako kamyonu bir harikulade.
На самом деле, тако – просто фантастика.
Doğrusunu isterseniz onu pek tanımıyorum.
Если честно, я её не слишком хорошо знаю.
- Doğrusunu isterseniz ben de şeyle...
- На самом деле я бы с удовольствием...
Doğrusunu isterseniz buradaki hastaların birçoğu, onlar pek utangaç değillerdir.
Честно говоря, многие наши пациенты здесь, они... они страдают от... недостатка сдержанности.
Ve doğrusunu isterseniz, bunlar sizin hatanız.
И, откровенно говоря, это все ваша вина.
Doğrusunu isterseniz yeti hikâyesi daha güzel.
Честно говоря, история паренька про йети нравится мне больше.
Doğrusunu isterseniz, aramasını biraz tehditkâr bulmuştum.
Меня это, откровенно говоря, испугало.
Doğrusunu isterseniz Hap Jr. ismine sıcak bakıyoruz.
По правде говоря, мы склонялись к Хэпу младшему.
Çok şaşırdım, doğrusunu isterseniz baştan söylemeliydiniz.
Я удивлен, и, честно говоря, вы должны были меня предупредить.
Doğrusunu isterseniz öyle.
Он и в самом деле жив.
Doğrusunu isterseniz Amerikan kolonileri boktan bir kurtuluş olarak görülseler de aynı zamanda unutan bir yerdir.
На самом деле американские колонии были в равной степени людской свалкой и спасением для убегающих, местом забвения
Doğrusunu söylemem gerekirse... ÇıIgın bir gece geçirmek isterseniz, gösteriyi izlemeye gelin.
Слушайте, если хотите срыв крыши, приходите и посмотрите шоу.
Doğrusunu isterseniz, memleketle ilgili neredeyse her şeyi özlüyorum.
Если честно, я скучаю почти по всему домашнему.
isterseniz 150
doğru 10892
dogru 95
doğrudur 303
doğru söylüyorsun 77
doğru mu 1537
doğru söyle 45
doğrusu 383
doğrulandı 46
doğru bildin 42
doğru 10892
dogru 95
doğrudur 303
doğru söylüyorsun 77
doğru mu 1537
doğru söyle 45
doğrusu 383
doğrulandı 46
doğru bildin 42
doğruymuş 64
doğru söylüyor 187
doğru değil 421
doğru mu anladım 18
doğru mu söylüyorsun 24
doğru söylüyorum 192
doğruyu söyle 121
doğruyu söylemek gerekirse 116
doğru diyorsun 34
doğru değil mi 315
doğru söylüyor 187
doğru değil 421
doğru mu anladım 18
doğru mu söylüyorsun 24
doğru söylüyorum 192
doğruyu söyle 121
doğruyu söylemek gerekirse 116
doğru diyorsun 34
doğru değil mi 315