English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ D ] / Düşünüyor

Düşünüyor traduction Russe

13,112 traduction parallèle
Doktorlar çok zamanı kalmadığını düşünüyor.
Доктора считают, что ему осталось недолго.
Nermin'in Maya'nın çizimleri yüzünden öldüğünü düşünüyor.
Она считает, что Нермин убили из-за рисунков Майи.
Sistem tatbikatta olduğumuzu düşünüyor. Ama gerçek bir acil durum senaryosunda tahliye protokolü başlar ve tecrit ortadan kalkar.
Системы здания думают, что у нас учения, но если бы у нас было настоящее ЧП, это бы отключило блокировку и запустило бы протокол эвакуации.
Kirlendiğini düşünüyor.
Он считает, что вы к этому причастны.
Haklı olduğunu düşünüyor değilim.
Не то, чтобы я считала, что он прав.
- Bir saniye, anne düşünüyor.
- Не сейчас. Мамочка думает.
- Hepsinin boş laf olduğunu düşünüyor.
- Он думает, все это детские игры.
Vadi'nin bittiğini gerçekten düşünüyor musun?
Так вы правда думаете, что возможности Долины исчерпаны?
Lord Carnarvon ücra bir yerde olmazsak daha iyi hizmet edeceğimizi düşünüyor.
Лорд Карнарвон считает, что нам пойдет на пользу, если мы свернем с набитой колеи.
Onu çizmiş olabileceğini düşünüyor.
Он думает, что мог поцарапать его.
Savcı idam cezası alabileceğini düşünüyor.
Окружной прокурор считает, что мы можем говорить о смертной казни.
Profesör Duncan'ı buraya getirdiğini düşünüyor.
Она думает, что ты ездил за профессором Данкан.
Diğer ailen köklerini araman hakkında ne düşünüyor?
А что твоя другая семья думает о том, что ты ищешь свои корни?
Cosima gerçekten Kendall'ın genetik materyalini vermeyi düşünüyor muyuz?
Косима, мы серьезно рассматриваем передать генетический материал Кендалл?
Tanrım, herkes de deli olduğumu düşünüyor.
Господи, все думают, что я сумасшедшая.
Çoğu insan nadir kartların harika olduğunu düşünüyor ama çok öyle bir şey.
Большинство людей считает, что редкие карты это здорово. Но это не так.
Krystal, Vidal Sassoon'un peşinde olduğunu düşünüyor.
Кристал думает, что Видал Сассун позади нее.
Annem kendi hatası olduğunu düşünüyor.
Мамочка думает, что это ее вина.
Alison yeterince uzun bir süredir saklandığımızı düşünüyor.
Элисон считает, что мы и так достаточно долго скрывались.
- Baban farklı düşünüyor.
Твой отец думает иначе.
Pek de sayılmaz ama geçip am yalamak istediğini düşünüyor muyum?
Не особо, но считаю ли я, что теперь она хочет вылизывать киски?
Tekrar evlenmeyi düşünüyor müydün Dünya bu kadar boktan bir vaziyette olmasaydı yani?
Думаешь, вышла бы замуж снова? Если бы мир не пошёл ко дну?
Del Rey ve avukatları nedensiz arama ve el koyma için dava açmayı düşünüyor.
Дель Рей и его адвокат, подумывают подать иск за несанкционированный обыск и задержание.
Olive anne ne düşünüyor?
И что думает Мама Олив.
Kanca için yeterince iyi olmadığımı düşünüyor.
Он думает, я недостаточно хороша для Крюка.
Onun her şeyi yapabileceğini düşünüyor.
Он как будто боготворит его.
- Kanca'yı bırakmam gerektiğini düşünüyor.
Лиам считает, я должна отпустить Крюка.
Kanca ne düşünüyor?
Что думает Крюк?
- Kardeşin farklı düşünüyor.
Ну, твой брат иного мнения.
Senin hiçbir şekilde yanlış yapmayacağını düşünüyor işte bu yüzden neden ona yalan söylediğini bir türlü anlayamıyorum.
Он не думает, что ты способен совершить что-то плохое... поэтому я не могу понять... зачем тебе лгать ему.
- Sana yalan söylediğimi düşünüyor.
Она думает, я солгал тебе.
- Chris'in ona zarar vereceğini düşünüyor.
- Она думает, что он собирается причинить ей вред.
Herkes harika biri olduğunu düşünüyor Scott.
Все тебя очень любят и ценят.
Her zamankinden daha az düşünüyor.
Он вообще ничего не соображает!
Ş ž u an bir şey düşünüyor musun?
И думаешь ли ты вообще?
Sanırım boşluk kullanan insanların azaldığını düşünüyor.
Кажется, он считает тех, кто использует пробелы, людьми второго сорта.
Laurie mükemmel olduğunu düşünüyor.
Лори высоко тебя ценит.
Başka kim platform yüzünden balataları yaktığını düşünüyor?
- Кого еще из-за этой платформы "полностью офигел"?
Bu cama turşu bastırma olayının seni bir yere götüreceğini düşünüyor musun?
Думаете, это ваше сверкание пипкой чем-то поможет?
Gerçekten umudumuz olduğunu düşünüyor musun?
Думаешь, есть надежда?
Gerçekten bunu yapmamız gerektiğini düşünüyor musun, bebeğim?
Может, нам и не стоит туда лететь?
Ayrıca, Paris'te harekete geçen kara birliklerimiz var çünkü Fransızlar bütün e-postalarını görünce, büyük ihtimalle onlara saldıracağımızı düşünüyor.
И еще надо мобилизовать наши наземные войска в Париже, потому что французы думают, что увидев их почту, мы нападем на них.
Millet böyle düşünüyor demek, ha?
Значит, вот как люди думают?
O. Şansımız dönerken herkes bunun yokuş aşağı düşüş olduğunu düşünüyor.
Это. Выходит, пока нам светит удача, остальные думают, что наше дело швах.
Aradı, o sırada Wood Opal "Khosla'nın Bachman'la ne işi var?" diye düşünüyor.
И он мне туда звонит, и все в "Вуд Опал" задумались, что за дела у Холсы с Бахманом.
Grigory onun ölümünün kaza olmadığını düşünüyor.
Значит, Григорий считал, что ее смерть не случайность.
- Ama anlaşılan Grigory birinin annesini öldürmek için arabayı sabote ettiğini düşünüyor.
– Ясно же, Григорий думал, что кто-то повредил машину, чтобы убить его мать.
Neden Boss onu kurtarmak için kedimi tehlikeye atacağımı düşünüyor?
И с чего мистер Босс решил, что я рискну собой ради неё?
İnsanlar ne için olduğunu düşünüyor?
Люди думают для чего это?
Zayıf olduğunu düşünüyor.
Он считает тебя слабым.
Stan, bunu düşünüyor ola...
А что еще остается, Кайл?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]