Endişelenecek bir şey yok traduction Russe
526 traduction parallèle
- Baba, endişelenecek bir şey yok.
— Ой, отец, не о чем волноваться.
Resmi bir iş için buradayım. Endişelenecek bir şey yok.
Но я здесь по делу и не вызову подозрений.
Endişelenecek bir şey yok.
Вам нечего беспокоиться.
Endişelenecek bir şey yok.
Будь спок, не волнуйся.
Endişelenecek bir şey yok.
Напрасно она волнуется.
- Endişelenecek bir şey yok.
- Беспокоиться не о чем.
Fakat şimdilik endişelenecek bir şey yok.
Но пока нет причин для волнений.
Endişelenecek bir şey yok. Bakın.
Не о чем беспокоится пусть они уезжают.
endişelenecek bir şey yok.
Вам не о чем волноваться.
Endişelenecek bir şey yok.
Не о чем волноваться.
- Endişelenecek bir şey yok.
- Из-за чего беспокоиться.
Ona sordum, endişelenecek bir şey yok Albitan'ın kuryesi. - Bizimle mi geliyorlar?
Мы опросили его, и нет сомнений он один из посланников Арбитана.
Ama endişelenecek bir şey yok.
Думаю, ничего серьезного.
Endişelenecek bir şey yok - tamamen rutin testler.
Не о чем беспокоиться. Совершенно обычные тесты.
Endişelenecek bir şey yok, Hassan.
Не о чем беспокоиться, Хасан.
Endişelenecek bir şey yok.. Hastamız var. Bir kaç dakika içinde Miami'ye varacağız.
У нас кое-кто приболел.
Endişelenecek bir şey yok.
Тут не о чем беспокоиться.
Endişelenecek bir şey yok.
Не беспокойтесь.
Endişelenecek bir şey yok.
Тебе нечего бояться.
Endişelenecek bir şey yok. Bilmeniz gerektiğini düşündük.
Ничего страшного, но мы должны были сказать.
Endişelenecek bir şey yok.
Так происходит каждый год.
Endişelenecek bir şey yok.
Не о чем беспокоиться.
Hayır, endişelenecek bir şey yok.
╪ ви, дем вяеиафетаи ма амгсувеите.
Ama endişelenecek bir şey yok.
╒ кка лгм се апасвокеи типота.
Şu anda dinleniyor ve endişelenecek bir şey yok.
Он сейчас отдыхает, и нет причин тревожиться.
Hanımefendi, endişelenecek bir şey yok.
Не о чём волноваться, барышня.
Uyandırdığım için üzgünüm. Bir doktor arıyorum. Endişelenecek bir şey yok.
- Извините, что разбудила Вас, но я ищу доктора, хотя беспокоиться не о чем.
Endişelenecek bir şey yok.
- Ничего. Волноваться не о чем.
Endişelenecek bir şey yok.
Не о чем беспокоится.
Endişelenecek bir şey yok.
Ты зря разволновалась.
Unutma, endişelenecek bir şey yok.
Хорошенько запомни, тебе не о чем волноваться.
Yasushi, dediğim gibi endişelenecek bir şey yok.
Ясуси, я же говорила, что нет тут ничего страшного.
Endişelenecek bir şey yok.
Вам совершенно не о чем волноваться.
Endişelenecek bir şey yok.
Нет никаких поводов для беспокойства.
Endişelenecek bir şey yok Marv.
- Не о чем беспокоиться, Муар.
Endişelenecek bir şey yok.
Не о чем беспокоиться. Нет.
Tamam, bak, endişelenecek bir şey yok.
Хорошо, слушай, тут не о чем волноваться.
Endişelenecek bir şey yok.
- Она никогда не волнуется.
Endişelenecek bir şey yok.
Вам не о чем беспокоиться.
Her hâlükârda bu koca bardaktaki birayı bir dikişte içeceğim. Ve bu ışıklar altında ölürsem benim için endişelenecek bir şey yok.
В любом случае... я собираюсь выпить этот большой бокал пива до дна, и даже если я умру на месте, нечего беспокоиться.
Üstelik endişelenecek bir şey yok.
Кроме того, тебе не о чем волноваться.
Harcayacak bir sürü paramız var ve endişelenecek hiçbir şey yok.
У нас есть куча денег и ни одного повода для волнения.
Endişelenecek bir şey yok.
Все идет как надо? Вам не о чем волноваться.
Endişelenecek bir şey yok.
Тебе не о чем волноваться.
İnan bana, endişelenecek hiç bir şey yok.
Поверь, Франсуа, тут ничего такого нет.
Endişelenecek bir şey yok.
Не о чём беспокоится.
Endişelenecek bir şey yok.
Ѕо € тьс € совершенно некого.
Endişelenecek bir şey yok.
Ќе стоит волноватьс €.
- Endişelenecek bir şey yok.
– Хорошо.
Bence endişelenecek bir şey yok.
Но, думаю, волноваться не стоит.
Endişelenecek bir şey yok. Stay! Brownie!
Ёй, Ѕроуни!
endişelenecek birşey yok 34
bir şey yok 987
bir şey yok mu 17
endişelenme 2019
endiselenme 17
endişeleniyorum 63
endişe 26
endişelenmeyin 418
endişelendim 49
endişeliyim 71
bir şey yok 987
bir şey yok mu 17
endişelenme 2019
endiselenme 17
endişeleniyorum 63
endişe 26
endişelenmeyin 418
endişelendim 49
endişeliyim 71