Gördü traduction Russe
4,655 traduction parallèle
Tamam, sanırım komşum bizi gördü ama ben...
Ладно, ладно, кажется, сосед видел нас, но я... я не...
Ve beni gördü.
Ну вот, он меня заметил.
- Rex de kolay halledebileceği bir iş gördü.
Так что Рекс видит возможность быстрой наживы.
Of ya, Çorap Dönmecesini de gördü!
Черт подери, она видела "Относкуй мне"!
Bir grup çocuk her şeyi gördü ama kimse tek bir kelime etmedi.
Толпа детей это видела, но никто из них и словом не обмолвился.
Büyük ilgi gördü.
Произвёл фуррор.
Adam Chung'u gördü.
Он увидел Чанга.
Çok fazl cesur askerimizi kaybettik, ve düşmanlarımız zayıf noktalarımızı gördü.
Мы потеряли много храбрых защитников Франции, и наши враги видят нашу слабость.
Bilmem, herkes bunu gördü mü. Rodeoya gidersek iyi olabilir diye düşündüm.
Не знаю, все ли это читали, но я подумал, что было бы здорово всем вместе сходить на родео.
Herkes gördü, harikaydı.
Всем было видно, было потрясно.
Üç adamımız olup biteni gördü.
Трое наших парней все видели.
Wayneler'in katilini gördü değil mi sözde?
Она видела убийцу Уэйнов. Якобы.
Belki görmemesi gereken bir şey gördü ya da önemli bir mafya elemanı masasında kaldı.
Может, он видел то, что не должен был, позволил не тому бандиту умереть на столе.
O halde isteyerek mi istifa etti, yoksa baskı mı gördü?
Так он уволился по собственному желанию или под давлением?
Şey mi yaptın- - Gördü.
Ты только что... Она это видела.
Angela bir kadın gölgesi gördü ve diş izleri bir kadına ait.
Что то еще? Анжела видела женскую тень и след зубов женский.
Başkan Grant, McDonnell'ın videosunu gördü mü?
Президент Грант видел видео Макдонелла?
Cal fotografları gördü, biraz aksiyon peşine düştü.
Кэл наткнулся на снимки, захотел долю.
Mary, muhafızlar seni gördü.
Мария, твоя стража видела тебя.
Valinin karısı bugün St. Paul katedrali aşevinde vakit geçirdi ve hayli ilgi gördü.
Жена губернатора сегодня провела время в столовой при Соборе Святого Пола... и имела большой успех.
Beni Carter ile gördü.
Но он видел меня с Картером.
- Bishop seni gördü.
Бишоп вас видел.
Yeterince ölüm gördü.
Он видел немало убийств ;
Anlamadım. O savaşta korkunç şeyler gördü.
На войне он видел ужасные вещи.
Sorunlu insanları topladığımız koğuşu gördü.
Она нашла секретную палату с людьми с Бедами.
Daha önce kan gördü.
– Он уже видел кровь. – Ладно.
Turner muhtemelen her gün babasını gördü.
Возможно, Тёрнер видел отца каждый день.
Kartelin Monica'yı kaçırdığını gördü.
Он видел как картель похищал Монику.
Biliyorum ama o seni gördü.
Знаю, но он видел тебя.
Açtı da zaten, başka bir ekibin Şef'i de oradaydı. Olan biten her şeyi gördü.
Или уже доставило, учитывая, что начальник другой части приехал на место аварии, и всё увидел.
Beynin hasar mı gördü?
Ты мозгами повредился?
Temizlik ekibi beni gördü.
Уборщики меня видели.
Evet. Ezekiel de bir süreliğine de olsa iyi birisi olmanın nasıl olduğunu gördü.
А Эзекиель прочувствовал, что значит быть хорошем парнем, пусть и не надолго.
Kızına yaklaştığında, o onu kötü bir kadın olarak gördü ve onunla konuşmak istemedi.
Когда подошла, дочка назвала её шлюхой, и не захотела говорить с ней.
Her şeyi gördü.
Он все видел.
Hepimiz sadece minnettar olalım kimse zarar gördü. Tamam?
Будем благодарны, что никто не пострадал.
Ve gördü güzel Kraliçe o ve mükemmel Prens ve Prenses Yapayalnız vardı, o da geldiyiğitçe onları kurtarmaya.
И он увидел что прекрасная Королева и идеальные Принц с Принцессой совсем одни, и доблестно пришёл им на выручку.
Tüm dünya eğlenirken, sektör dışından birkaç tuhaf kişi başka kimsenin göremediği şeyi gördü.
Пока весь мир утопал в эйфории, пара аутсайдеров и чудаков увидели то, что другие не могли.
Ama olanları çok insan gördü.
Но ведь есть куча свидетелей.
Bahçıvanı, bizi birlikte gördü.
Садовник, он все видел.
Oğlun çok şey gördü.
Твой сын многое повидал.
Raporu kim gördü, Katolik kıdemlilerinden kimse gördü mü?
Кто видел отчёт? Кто-нибудь из католических иерархов?
Lake Havasu City, Needles, Blythe ve Laughlin de ciddi hasar gördü.
Города Лейк-Хавасу-Сити, Нидлз, Блайт и Локлин также сильно пострадали.
- Boks salonunda eğittiğim bir çocuk var. O da Danny'nin evinin orada benimle birlikte arabadaydı. Her şey gördü.
Я тренировал одного пацана, он был со мной в машине возле дома Дэнни.
Gerçek seni gördü?
Она увидела настоящего тебя?
- Çünkü stan videoyu telefonumda gördü.
!
Geldiğini kimse gördü mü?
Никто не видел, как ты зашла?
Ondan dolayı endişelendiğimi gördü.
Он видел, что я был взволнован из-за него.
Birisi onun programını öğrendi ve kolay bir kazanç olarak gördü.
И потом кто-то вычислил его расписание и увидел легкую добычу.
Bayan Kerr'i konferansta gördü mü?
Он видел Мисис Керр в переговорной?
Gördü.
Он видел.
gördüm 831
gördün 90
gördünüz 57
gördük 25
gördüm seni 25
gördün mü 3514
gördüğüme sevindim 20
gördün mü bak 45
gördünmü 25
gördünüz mü 803
gördün 90
gördünüz 57
gördük 25
gördüm seni 25
gördün mü 3514
gördüğüme sevindim 20
gördün mü bak 45
gördünmü 25
gördünüz mü 803