Ise traduction Russe
76,357 traduction parallèle
Gerekli yetenekleri haiz birkaçı ise- -
Некоторые, самые умелые...
- Yani kızın babası o ise ve kız 70 yıl önce muhafazaya alındıysa...
Если он её отец, а её сохранили 70 лет назад...
İkinci yeminim ise çıkarlarımız tehdit edilmediği sürece asla savaşa girmememiz.
Моё второе обещание - мы никогда не пойдём на войну, если только не будет непосредственной угрозы нашим интересам.
Harris adama kahve almaya çıktığını, döndüğünde ise adamın gittiğini söyledi.
ХАррис говорит, что отвернулся сделать парню кофе, повернулся — а его нет.
üzüntü ise geride bırakmaktır. "
а печаль... освобождает.
- Sizce işe yarayacak mı?
- ( тэйсти ) Думаете, получится?
Bir taşla zinciri kırmaya uğraşarak buradan tek başına kurtulmaya çalışmaksa işe yaramaz.
Пытаться дойти туда в одиночку так же бесполезно, как лупить по цепи камнем.
Elektrotları beyine koyuyorlar. İşe yararsa... Titreme kalmıyor.
Это когда к мозгу подключают электроды, и, если это сработает, тогда... я больше не буду трястись.
- Eğer işe yararsa tabi.
Если сработает.
Yaşayan bir şehre karşı işe yarayacak mı sanıyorsun?
Думаете, оно защитит вас от целого живого города?
- Hepsini bizzat işe aldım efendim.
- Я их сам набрал, сэр.
Onu durduracaksak, işe nereden başladığını bilmemiz gerek.
Если мы хотим его остановить, нужно знать, откуда он.
Aman Tanrım, işe yaradı!
Господи! Сработало!
Müzik onları uyandırıyor, işe koyuluyorlar ve sabahleyin kızının tekrar canlandığını görüyorsun.
Музыка их разбудила. Они приступили к работе, и утром вы нашли дочь отдохнувшей, но... слегка деревянной.
Geçmişte çılgın fikirlerimin... -... işe yaradığı olmuştu.
Но в прошлом срабатывали и более безумные идеи.
Sabahları kalkıp işe gitmeyi nasıl başarabiliyorsun?
- Как ты утром встаёшь на работу?
İşe yaraması için beş ailenin de olaya dahil olması gerek.
Нужно, чтоб вся банда собралась.
- Sağlam duruyor, iyi bir işe benziyor.
- Крепкое предложение. Хороший бизнес.
Bu anlaşma sadece hepimiz işbirliği yaparsak işe yarar.
Это сработает, только если действовать вместе.
Sohbet boşsa ne işe yarar?
Что толку с праздной беседы?
Hayır, senin bir işe ihtiyacın var.
Нет, тебе нужна работа.
Milan'daki fabrikada seni işe sokabilmesi için neden babana sormuyorsun?
Почему ты не попросишь отца устроить тебя на фабрику в Милан?
– Tekrar işe çağırıldım.
Меня вызвали на работу.
Sorun değil. Yükünü hafifletmeyi dert etmem. Bu işe sahip olduğum için de minnettarım.
Всё нормально, я не против тебе помочь, и благодарен иметь работу, но, конечно... мне любопытно.
İşe dönmem gerekiyor.
Мне нужно работать.
İşe geç kalacaksın Albert.
Ты опоздаешь на работу, Альберт.
Sen ne işe yarıyorsun ki hem?
Нахрена ты нужен вообще?
Bırakayım da işe koyul sen.
Не буду вас задерживать.
- İşe koyulmanın "İ" si
— "Е" — значит "единение".
Seni işe almalarını istiyorsan en azından Tanrı'ya inanıyor gibi yapmalısın.
Хотя бы сделай вид, что веришь в Бога, если хочешь работу.
Zürih'te olsam arkadaşım Grossmann bana yardım ederdi ama Prag'da bütün meslektaşlarım işe yaramaz.
Будь я в Цюрихе, мне бы помог мой друг Гроссманн. Но в Праге все мои коллеги совершенно бесполезны.
Daha yeni Zürih'te bir işe girmedi mi?
Он же занял должность в Цюрихе?
Çok işe yarıyor.
Суперудобно.
Uyuşturucu işe yaramaz.
Наркотики почти не работают.
Dork Docs işe yaramadı mı?
В студии что-нибудь получилось?
Kız bu işe hazır, diğerine neden olmasın?
Она пошла на это, так почему бы и не на другое?
İşe gitmek istiyorum.
Я хочу на работу.
Mahkemede neyin işe yaradığını senden daha iyi biliyorum.
Думаю, мне лучше знать, что можно предъявить в суде.
Pullings'in Russell'ı suçlamasını kabullen. Ve bu işe karışma.
Благодарите, что Пуллингс подтверждает вину Рассела, и не вмешивайтесь.
Kimleri işe alıyorlar?
- Откуда они набирают себе людей?
Banville'in bu işe dahil olduğuna dair kanıtımız var.
Есть доказательства, что Бэнвилл больше связана с этой сетью, чем мы думали.
"İşe yaramaz" diyebilirdiniz.
Вы могли сказать : "Это чушь."
Bütün telaşım, ne işe yaradı?
Я всё это затеяла, что я наделала?
Yine işe burnunu sokunca seni korumamız zorlaştı değil mi?
Ты сделала защиту тебя более трудной, окунувшись во всё это.
İşe yararsa hafızan geri gelecek ve bu 17 doz tedavimiz olduğu anlamına gelecek.
Если сработает, к тебе вернётся память, а значит, у нас будет семнадцать доз действующего лекарства.
Peki ya işe yaramazsa?
- ( блейн ) А если не сработает?
Biraz işe yarıyor.
Мало помогло.
Bunlar bayağı işe yarıyor.
Реально крутые штуки.
Çok işe yarardı.
Сейчас бы пригодилось.
O gün mutsuz surat işe yaramadı çünkü müdür nonoştu.
- ( тукки ) И печальное лицо в тот день не сработало, мне попался менеджер-псих.
Sıçarım böyle işe!
- ( данте ) Вот херня!
işe yaradı 291
işe gidiyorum 30
işe yaramaz 340
işe yarar 73
işe yarar mı 34
işe yaramıyor 223
işe yaramazlar 21
işe geç kaldım 21
işe gitmem lazım 28
işe yarıyor 218
işe gidiyorum 30
işe yaramaz 340
işe yarar 73
işe yarar mı 34
işe yaramıyor 223
işe yaramazlar 21
işe geç kaldım 21
işe gitmem lazım 28
işe yarıyor 218
işe yaramayacak 101
işe yaramadı 112
işe yarıyor mu 48
işe yararsa 16
işe yarayacak mı 29
işe yaradı mı 49
işe yarayacak 86
işe gitmeliyim 40
işe yaramazsa 22
işe yarayacaktır 19
işe yaramadı 112
işe yarıyor mu 48
işe yararsa 16
işe yarayacak mı 29
işe yaradı mı 49
işe yarayacak 86
işe gitmeliyim 40
işe yaramazsa 22
işe yarayacaktır 19
işe yarayabilir 73
işe koyul 52
işemem lazım 42
işe bak 97
işe dönmeliyim 23
işe alındın 47
işe dönelim 19
işe koyulun 35
işe koyulalım 99
işe koyul 52
işemem lazım 42
işe bak 97
işe dönmeliyim 23
işe alındın 47
işe dönelim 19
işe koyulun 35
işe koyulalım 99