Iyi davran traduction Russe
1,566 traduction parallèle
Eğer birisine çok fazla iyi davranırsan, yaraların derinleşir, çapkın.
Если относиться к кому-то слишком хорошо, шрамы будут глубже, Казанова.
- Size hala iyi davranıyorken bırakın beni.
- Отпустите, пока я не разозлилась.
Babam Richard'a karşı her zaman iyi davranırdı, ona karşı cömertti.
А папа был так добр с Ричардом. Так щедр.
Baban bize karşı çok iyi davranıyor.
- Твой отец очень нами дорожит.
- Herkes iyi davranıyor değil mi?
¬ се так милы к тебе, а?
Herkes iyi davranıyor.
¬ се милые.
Ona iyi davran, Sam.
Ты с ней полегче, Сэм.
Ona iyi davran, tamam mı?
- Поэтому ты будешь хорошо с ней обходиться, понял?
Daren, ona iyi davranıyordu ve benim de onlarla takılmama izin veriyordu.
Даррен был добр к ней, и разрешал мне болтаться рядом.
Sana iyi davranırım. Bütün deliliklerini de mazur görürüm.
Я о тебе позабочусь, твои закидоны меня не волнуют.
Kurt bana iyi davranıyor ve beni olduğum gibi seviyor.
Курт милый и я ему нравлюсь,
Mutlu olduğunuzu ve size iyi davranıldığını umut ederim.
Надеюсь, мадам, что вы счастливы и с вами хорошо обходятся?
Ama Wesley'in ameliyatını yapacağınızdan beri, bana çok daha iyi davranıyorlar.
Но с тех пор, как вы согласились делать операцию Уесли, они начали ко мне относиться намного лучше.
Ona iyi davran, vahşi çocuk.
Будь с ней поласковей, Уайлдер.
Müşfiktir ve McKinley'deki çocuklara da çok iyi davranıyor.
Он добрый и он понимающий с учениками, здесь в МакКинли.
Çok iyi davranıyorlardır orada.
Может есть надежда.
- Yine de haklı bir anlaşma, Ari. Ne sebeple olursa olsun, olması gerekenden daha iyi davranıyor. Ve bunu elinden kaçırırsan, tüm şehir hücum edecek, biliyorsun.
- Но он честен, как ни странно. и если ты откажешься от его агентства, на него кинется целый город.
Fakat sanırım bugün... çok iyi davranıyorum..
или меня отошлют. Но я думаю, что... сегодня я веду себя очень хорошо.
İster inan, ister inanma, orada bana çok iyi davranıyorlar.
Верь или нет, но готовлю я очень хорошо.
Bana iyi davranırdı.
Он был добр со мной.
Ty, iyi davran. İyi davran.
Эй, Тай, поласковей!
Ona iyi davranın.
Вы уж приглядывайте за ним.
En iyi davranışım değildi. İtiraf ediyorum.
Я вёл себя не самым лучшим образом.
Ama sonra iyi davranışlarla beklentilerimi unutturmaya çalıştın.
Но потом ты просто превзошёл сам себя!
Öncelikle, biri duygularımı incittiyse iki gün boyunca gerçekten ama gerçekten çok üzülürüm. Ama sonra--sonra ona delice iyi davranırım.
Конечно, если кто-то оскорбляет меня, мне становится очень грустно на пару дней, а потом я веду себя очень вежливо с ними,
Aklını topla ve Joanna'ya iyi davran.
Поумней и будь ласков с Джоанной.
Neden sana iyi davranıyor da bana davranmıyor?
Почему это она так любезна с тобой, а не со мной?
- Ben ona hep iyi davranıyorum.
- Я всегда с ней ласкова. - Только когда она рядом.
Muhtemelen o, sosyal ilişkileri zayıf olan biri, ona iyi davran, ona özel bir şey al, onu kibarlığınla bitir.
Возможно ей просто не хватает навыков общения, так что будь с ней мил, подари ей что-нибудь особенное, убей ее своей добротой.
İyi davranırsan.. diş perisinin verdiği dondurmaya denir.
Это - своего рода мороженое, что зубная фея приносит тебе, если ты ведешь себя хорошо.
İyi davranılmak mı?
Чтобы тобой просто дорожили?
İyi davranırsam hatalıyım.
Я не права, когда я хорошая.
Ziyaretimizin sonunda, aramızdaki en iyi hacıyı, davranışlarının bir mükafatı olarak ödüllendireceğiz.
В конце нашего пребывания лучший паломник получит награду как свидетельство признания добрых поступков.
Ona çok iyi davranıyorum.
Разбаловал я его.
Önce beni cinayetle suçladı, şimdi de kalkmış çok iyi bir ajanmışım gibi davranıyor.
То обвиняет меня в убийстве, то обращается со мной, как с вполне способным агентом. Какая наглость!
"Çok havalıyım ve geri kalanımız hiç iyi değil" davranışını da.
И эту позицию "я круче школы, а вы все беспомощные лузеры"
İyi davran Sue.
Будь вежлива.
İyi davranın ya da bir şey söylemeyin.
Ведите себя хорошо, или ничего не говорите вообще.
İyi ve bir arkadaş gibi davranıyordun.
Ты была такой милой, ты была другом.
Bu iyi bir alışveriş ama her şey geçen sezondan kalma gibi davranıyorsun.
А что? Это универсальный шопинг, а ты ведешь себя так, будто тут все прошлого сезона.
Davranışlarını değiştirmişti çünkü onu daha iyi olmaya ikna etmiştin.
Он изменился, потому что вы сделали его лучше.
Davranışları değiştirmek için seks çikolatadan daha iyi bir yol.
Секс работает даже лучше чем шоколад для модификации поведения
İyi davranıyorlar.
Со мной обращаются хорошо.
Gardner iyi bir adammış gibi davranır herkesin iyi arkadaşıymış gibi ama onun hakkında sana söyleyebileceğim şeyler var.
Гарднер ведет себя как хороший парень, и всем он лучший друг, но я могу рассказать тебе о нем несколько вещей.
Ama sadece iyi bir insan gibi davranıyordu. Yani?
Оказалось, она просто хороший человек.
Ona karşı davranışlarını tekrar gözden geçirsen iyi edersin.
- Возможно, вам стоит пересмотреть ваш стиль поведения по отношению к нему.
Şimdi, lütfen, iyi davran.
Сейчас, пожалуйста, будьте милым.
O zaman ona iyi davranın.
Так цените ее.
İyi çalıştığını kendin söylüyordun. Ama şimdi ona çok kötü davranıyorsun.
Иты говорил, что она отлично справляется, а тепепрь ты так жестоко с ней обращаешься.
Ayrıca kim boş kağıt verdiyse bu hiç iyi bir davranış değildi.
кстати... отдать пустой лист голосования было не лучшей идеей.
Burada bana iyi ama Quinos'ta oldukça kötü davranıyor.
Здесь она очень добра ко мне. но в Куизнос она сущая стерва.
davran 26
iyi değilim 99
iyi de 203
iyi deneme 76
iyi dinle 123
iyi dileklerimle 16
iyi düşün 86
iyi de neden 21
iyi dedin 60
iyi değil 246
iyi değilim 99
iyi de 203
iyi deneme 76
iyi dinle 123
iyi dileklerimle 16
iyi düşün 86
iyi de neden 21
iyi dedin 60
iyi değil 246