Izin veriyorum traduction Russe
660 traduction parallèle
- Size izin veriyorum. - Pekala.
Я разрешаю вам говорить.
- Bay Evans oğlunuzun benimle konuşmasına izin veriyorum, Bay Evans.
Мистер Иванс. Ваш сын получает разрешение говорить со мной.
Niçin kokuşmuş hayatıma tekrar girmene izin veriyorum bilmiyorum.
Зачем я вновь впускаю тебя в свою жизнь?
Senin tek kalmana izin veriyorum çünkü sana ihtiyacım kalmadı.
Я не трогал тебя, потому, что ты был мне не нужен.
- şeyy, gündüzleri burada çalışmasına izin veriyorum.
- Я ей разрешил работать здесь днем.
Sana tüm gün için izin veriyorum, istersen.
Вы можете взять выходной.
Ama ayrıntıları kendinizin bulmasına izin veriyorum.
Но я позволю вам самим рассмотреть все детали
Kasabada kalmana izin veriyorum.
Я позволю остаться тебе в городе.
Evlenmene izin veriyorum.
Я разрешаю тебе выйти замуж.
Beni böyle işlere sokmana niye izin veriyorum?
Почему я позволяю тебе говорить мне такие вещи?
Bu işaret ne anlama geliyor? "Alkışlayın" mı "Islıklayın" mı? Sayın Yargıca izin veriyorum.
Не знаю, что это - сигнал к аплодисментам или молчанию, но я во всеуслышание заявляю, он может обращаться к своим агентам в открытую, а не исподтишка.
O halde, izin veriyorum.
В таком случае, разрешаю. Спасибо.
Diğer tarafa kadar sekiz su kabağı taşımamıza izin veriyorum.
В нашем распоряжении восемь бурдюков на всех до самого конца.
On Kabile'nin teer'ı olarak, yaşamana izin veriyorum.
Как теер Десяти племен я возвращаю тебе жизнь.
Bazense, kendime bundan zevk almak için izin veriyorum.
И иногда я позволяю себе получить от этого удовольствие.
Etimin kılcal damarlarını delip geçmesine izin veriyorum.
Я позволяю проходить им сквозь капилляры своей плоти.
Size izin veriyorum, gidiyoruz.
Я даю разрешение, так что езжайте.
- Yasak. - Ben izin veriyorum, Anne.
- Тебе же прекрасно известно, что... все, что мне нравится - запрещено.
Karımı almana izin veriyorum.
Я оставляю тебе свою жену, вот и всё.
İlk önce sizin yerleşmenize izin veriyorum.
Я не хотела вас беспокоить, пока вы устраивались.
Sıkma canını. Ben ikimize de izin veriyorum.
Да уж, не бросай меня.
Senin giderek bu işin içine girmene neden izin veriyorum ki?
И зачем я втянула тебя в это, Джеффри?
O yüzden sadece senin dokunmana izin veriyorum.
Вот почему только ты можешь дотрагиваться до них.
- O halde izin veriyorum.
- Тогда я позволю.
Araba sürerken sürekli önüme geçmelerine izin veriyorum.
Когда я за рулем, я пропускаю людей все время.
Yaşadığı trajedi yüzünden kalmasına izin veriyorum.
Я позволил ему остаться из-за трагедии.
Küçük prensin şimdilik yaşamasına izin veriyorum.
Пусть крошка принц поживет.
Gitmenize bir şartla izin veriyorum. - Nedir o şart?
Я отпущу вас, с одним условием.
Bay Homn'un bütün olağan detaylarla başa çıkmasına izin veriyorum.
Я предоставила Мистеру Хомну разбираться со всеми этими деталями.
Hepinizin bilmesini istiyorum ki... ölürsem size izin veriyorum...
Я хочу, чтобы вы все знали... что если я умру, то я разрешаю вам...
Onların ruhlarına ve rüyalarına bakıp benim rüyalarıma girmelerine izin veriyorum.
Многие думают, что я просто считаю рьiбу, но это не так.
- Ama Ken daha hazır değil... Umurumda değil. sadece iki dövüşçüye de kaderlerinde yazılı dövüşü gerçekleştirmeleri için izin veriyorum. - Ryu'la dönmeyi planlıyorum.
Кен еще не совсем готов выбора нет. я позволю Кену и Риу выполнить их предназначение и сойтись в поединке, о котором они сами мечтают сделай приготовление для приема Риу когда я вернусь назад да, сэр
Ama B5 artık sakin olduğuna göre babana şiva yapmak için sana izin veriyorum. Bunu takdir ediyorum.
Это похвально.
Yani izin veriyorum.
Так вот я дарю ей свое благословление.
Görmene izin veriyorum.
Я дам тебе посмотреть.
Burada kalmanıza kalbimin cömertliği nedeniyle izin veriyorum...
Я разрешила вам остаться здесь, вопреки моей доброте, Бекер.
Onu beğenmene izin veriyorum.
Так и быть, можешь его любить.
- Oh, tamam saçımı kesmene izin veriyorum.
Слышь, да я про девчонок говорю!
Eğer çok dikkatli olacaksanız tanığınıza soru sormanıza izin veriyorum.
Я позволю Вам продолжит допрос свидетеля, если Вы будете максимально аккуратны.
Geminin açılmasını izlememe izin ver. Söz veriyorum yerimde kalacağım.
Дай проводить пароход, обещаю, что не двинусь с места.
Ne yapacağımı bilmiyorum ama söz veriyorum seni incitmelerine izin vermeyeceğim.
Я не знаю, что теперь делать... Но я обещаю что никому тебя не отдам.
- Onun için burda kalmana izin veriyorum.
Поэтому я и позволила тебе тут ночевать.
Hayır dualarım sizinle olacak ve izin de veriyorum!
Я решил дать вам своё благословение и разрешение!
İzin veriyorum.
Я тебе разрешаю.
İzin veriyorum.
Благословляю.
Peki. Söz veriyorum. Gitmene izin vereceğim.
Ладно, я обещаю, что отпущу тебя.
- İzin veriyorum.
- Я разрешаю.
Ben izin veriyorum.
- Я перезвоню.
Jane, sana söz veriyorum, buradan kurtulursak, işimin bir daha aşkıma engel olmasına izin vermem.
Джейн... Обещаю тебе... если я выберусь из этой передряги живым то больше, никогда не позволю себе совмещать полицейские будни с нашими любовными игрищами...
- Ve bende sana izin veriyorum!
- Хорошо!
- Söz veriyorum seni vurmalarına izin vermeyeceğim.
Обещаю, я не дам им стрелять в тебя.
veriyorum 68
izin ver 244
izin verme 28
izin ver de 17
izin verir misin 192
izin vermiyorum 20
izin verir misiniz 242
izin verirsen 77
izin verirseniz 214
izin vermeyeceğim 39
izin ver 244
izin verme 28
izin ver de 17
izin verir misin 192
izin vermiyorum 20
izin verir misiniz 242
izin verirsen 77
izin verirseniz 214
izin vermeyeceğim 39