Sıra traduction Russe
10,320 traduction parallèle
Şimdi sıra sizde.
Теперь вы.
- Peki Rachel, içki içmenin yanı sıra...
Итак, Рейчел, помимо алкоголя...
Başka şeylerin yanı sıra Marianne Beauséjour'un Mayıs 1941'de tutuklanıp idam edildiğini iddia ediyor. Biriminin geri kalanı ise Paris'te yakalanmış.
Помимо прочего, он утверждает, что Мариан Босежур была арестована и казнена в мае 41-го, когда вся её ячейка была схвачена в Париже.
Ara sıra buluşup bir şeyler yapalım.
Нужно будет собраться вчетвером. Да.
Sıra bizde.
Пора. Следующее выступление.
- Ara sıra.
- Иногда.
- Baksana, sıra var burada göt herif!
Эй, тут очередь, мудила! Эй, ты что делаешь?
Şimdi sıra en zekice kısımda.
Подходим к самому интересному.
- Sıra bendeydi.
- Это была моя очередь.
Arka sıra demişken...
Кстати, о плевках.
- Sıra bende, sıra bende!
- Моя очередь, моя очередь!
Benim idolümsün, İsa ve Morgan Freeman'in yanı sıra.
Ты мой кумир, вместе с Иисусом и Морганом Фрименом.
Birileri ona bokun sıra dışı olduğunu söylemeliydi ama başarısızlıktan o kadar korkuyor ki giderek çaresizleşiyor.
Надо было сказать ему, что это полная фигня, но он так боится неудачи. Это уже от отчаяния.
Son günlerde kimsenin sıra dışı bir şeyler fark edip etmediğini soruyoruz.
Хотим узнать, не заметили ли вы ничего... странного в последние пару дней.
Randers'dan gelen trendeki iki polis ve Elias'ın yanı sıra diğerleri de binecek. Ayrıca yol boyunca bize bir de araba lazım, aksi takdirde yanımızdan geçip gider.
Двое поедут от Рандерса, один сядет в поезд там же, где Элиас, так что он вряд ли сможет... убежать от нас по дороге.
Grevcilerin yanı sıra, ilgilenirsen İran baskısıyla ilgili bir şeyler var.
Помимо 10 страниц про митинги, пишут о репрессиях в Иране.
Sıra bende.
Моя очередь.
Satranç oynamamızın yanı sıra her sene muhasebe işlerini ben yapardım.
Помимо игры в шахматы, я каждый год занимался его налогами.
Cottonmouth temizliğe başladı, sıra bende.
Он заметает следы, а я не хочу быть следующим.
Şimdi sıra bende.
А я сделаю свое.
Ara sıra meydana gelen serin esintiyi hissedeceksin.
Ты все равно будешь чувствовать холодок по коже.
Hiç sıra dışı bir şeyler yapmak istemiyor musun?
И ты не хочешь сделать что-то реально крутое?
Bugüne kadar sıra dışı hiçbir şey yapmadım.
Я ничего крутого в жизни не сделал.
Vasily, ilk sıra sende.
Василий, ты первый.
Onları ara sıra hissedebilirsin.
Иногда их даже чувствуешь.
Ara sıra patolojide mesai yapıyor.
Временами подрабатывает патологоанатомом.
Birkaç sıra yapıyorum.
Провязала пару рядков.
Ara sıra nerede olduğunu bilmediğin bir yerde uyandığın oluyor mu?
Бывает так, что ты просыпаешься и не понимаешь, где ты?
Ara sıra oraya gidip Gillian'ın cesedine bakıyorum.
Что ты там делала? Пошла туда убить её.
Ara sıra oraya giderdi.
Подумайте, был ли кто-то, с кем она виделась или могла встретиться там?
Sıra dışı bir şey dikkatinizi çekti mi?
Did you notice anything unusual?
Buraya ara sıra un teslimatlarını kontrol etmek için gelirdi.
Yeah, she used to come by, check on the flour deliveries.
Eğer sıra dışı bir şey görecek olursanız lütfen bizi arayın.
Если увидите что-нибудь необычное, пожалуйста, позвоните нам.
Ara sıra oraya giden bir güvenlik ekibi varmış, ama bir şey fark etmemişler.
Его охранный патруль периодически там проезжает, но они не видели ничего необычного.
Ara sıra kötülüğün oluyordu.
- Иногда ужасна.
Sıra sende yüzbaşı.
Ваша очередь, капитан.
Ben kendiminkini yapıyorum, ve sıra sende.
Я свою сыграла, теперь твой черед.
Ne kadar sıra dışı görünürse görünsün duyup gördükleriniz mühimseyin yine de her şeyi.
Внимательно следите за всем, что вы видите и слышите... Сколь бы необычным оно ни казалось.
Ne kadar sıra dışı görünürse görünsün duyup gördükleriniz mühimseyin yine de her şeyi ve n'olur verin dikkatinizi.
Внимательно следите за всем, что вы видите и слышите... Не важно, сколь невероятным оно кажется. Но знайте :
- Şimdi sıra son bölüme geldi.
А теперь настало время для последней части.
Anlarsın ya. 5 ay, 60 sıra dışı gösteri yani...
Пять месяцев, шестьдесят с лишним концертов...
Trenin peşi sıra koşan bir geyik gördüm.
Я видел оленя, бегущего рядом с поездом.
İnsana sıra gelince tanrılar hediyelerinin bitmiş olduğunu fark ettiler.
Когда настала очередь человека, боги обнаружили, что дары закончились.
Bu biraz tuhaf olacak ama sana sormak zorundayım çünkü bu çok sıra dışı görünüyor.
Mнe нeмнoгo нeлoвкo, нo я дoлжeн вac cпpocить, пoтoмy чтo этo кaжeтcя... Oчeнь нeoбычным.
Sekizden önce klinikte olmamız gerek yoksa tüm gün sıra bekleriz.
Нам нужно быть в клинике до 8 : 00. Иначе просидим там весь день.
Sıra çalışmasında geride kaldım.
Я опаздываю в написании доклада по авто.
- Evet, uzunca bir sıra var.
Да...
Ruslar sınıra bu şekilde gelemez.
Русские не будут нападать просто так.
Sıra alman gerekiyormuş.
- Тебе тоже надо записаться.
Sınıra?
На границу?
Barışı sağlamanın tek yolu da savaş ihtimalini sıfıra indirmek.
И единственная гарантия мира - сделать перспективу войны безнадёжной.
sıra sende 497
sırada 98
sıradan 64
sıradışı 31
sıradaki 654
sırada sen varsın 33
sırada ben varım 21
sıradaki sensin 35
sırada ne var 185
sıra senin 27
sırada 98
sıradan 64
sıradışı 31
sıradaki 654
sırada sen varsın 33
sırada ben varım 21
sıradaki sensin 35
sırada ne var 185
sıra senin 27
sıradaki soru 19
sıraya 31
sıra bende 178
sıra sizde 90
sıradaki ne 26
sıradaki durak 18
sırada kim var 79
sıraya geç 32
sırayla 26
sıradaki lütfen 49
sıraya 31
sıra bende 178
sıra sizde 90
sıradaki ne 26
sıradaki durak 18
sırada kim var 79
sıraya geç 32
sırayla 26
sıradaki lütfen 49
sıraya geçin 80
sırası değil 27
sıradaki kim 88
sıra kimde 40
sıraya gir 63
sırası gelmişken 43
sıra bizde 39
sıra dışı 26
sıraya girin 112
sıranı bekle 26
sırası değil 27
sıradaki kim 88
sıra kimde 40
sıraya gir 63
sırası gelmişken 43
sıra bizde 39
sıra dışı 26
sıraya girin 112
sıranı bekle 26