Sıç traduction Russe
62,946 traduction parallèle
O sıçan bir ayıcık. Hadi.
Это же плюшевый медведь, который какает.
Hepimiz vücut bulmuş kötülüğün kölesi olup yalpalayan, katil beyinsizlere dönüşsek de olur yeter ki Yüce Rahip Maynard'ın kayıtlarındaki 15,782 sıçışın hepsi elimizde olsun!
Ничего что мы все станем кровожадными безмозглыми марионетками в лапах воплощения зла, лишь бы у нас сохранились точные сведения о том, что великий септон Мейнард просрался 15 782 раза!
Koç Clayton, başlangıç sıralamasını yapmak üzere, yeni bir kaptan seçmek için.
Тренер Клейтон собирается выбрать нового капитана.
Ve sıkıcı olmaya geri döndün.
И ты снова стал скучным.
Kovalamacayı kesmek istersen bir çıkış yolu var.
Если о главном, ты можешь выступить на концерте.
Pussycat olarak ilk kez sahneye çıkışını görmek için sabırsızlanıyorum, Ronnie.
Не терпится увидеть твой дебют в роли Кошечки, Ронни.
Mary'yi almadan oradan çıkma ihtimâli sıfır. Avukatımızı arayacağım.
Я пойду позвоню нашему адвокату.
Hayır, değilsin. Dinle, çıkış yolu bulabiliriz.
Смотри... смотри, у нас есть варианты, ладно?
Sıkıntı çıkarsa, ilk sen ateş et.
Видишь какие-либо проблемы, стреляешь первая.
Anıların bir çıkış yolu bulmak için uğraşıyor.
Твои воспоминания ищут выход.
Sıkıcı olurdu.
Было бы скучно.
Batırmış bir vaziyette çıkanlarız.
Мы - те, кто вернулись оттуда выжатыми.
Komadan çıktığımdan beri, insanlar beni aptal amaçları için kullanmaya çalışıyorlar, ve bundan gına geldi artık.
С тех пор, как я очнулась после комы, люди пытаются использовать меня в своих идиотских целях. И я так сильно от этого устала.
Market masrafımın yarısını attığın boş bira şişelerinden çıkarıyorum.
Я за твои пустые пивные бутылки половину продуктов себе покупаю.
Sinemadayken, Iron Man ile Wonder Woman'ın sevişip sevişmeyeceğini görmek için beklerken sıkılırsan telefonunu açıp evine kimin girip çıktığını izleyebilirsin.
Из какого-нибудь кинотеатра, где устанешь гадать, трахнет Железный человек Чудо-женщину или нет, просто достанешь телефон, и посмотришь, кто ломится к тебе в дом.
Bir çıkış yolu biliyor musun?
Ты знаешь выход отсюда?
Şu an tek bir çıkış yolu var.
Сейчас выход лишь один.
Koloniden çıkış yolu bulmaya çalışıyoruz.
Пытаемся найти выход из колонии.
Attan düştüğün için yerinden çıkmış olmalı.
Падение с лошади видимо его сдвинуло.
Arkadaşlarıyla içki içmek için dışarı çıkmış. Bir şekilde kendini dondurucuda kilitli bulmuş.
Он был на пьянке с друзьями, а оказался заперт в холодильнике.
Çıkış yolu arıyor.
Ждет, пока тот откроется.
Holden her evden çıktığında bir aile toplantısı düzenlemeyelim diyorum.
Просто, может, нам не стоит собираться всей семьей каждый раз, когда Холден уходит из дома.
Bütün çıkış yollarını bir kilometre çapında kapatalım, tüm devriye görevlileri civardaki... evleri de kontrol etsin...
Перекройте дороги в радиусе полутора километров, все патрули сориентировать на нашего подозреваемого, и выясните, чей этот дом.
- Uh... - Hiç şehir dışına arabayla çıktın mı hiç Michael?
Ты когда-нибудь выезжал за город, Майкл?
Sen, sıradan çık.
— Выйти из очереди.
- Geçen yılki büyük çıkışı.
- Её прошлогодний хит.
Basın bir hikaye çıkarmaya çalışıyor olabilir mi?
Или пресса пытается разжиться историей?
- Evet, bir grup kadın satıcısı gibi göründük.
- Да, и мы выглядели как полные придурки.
Bir dakika bile sıkıcı olmayan.
Скучно не бывает.
B onu dikkatlice kaldırdık, Ama orada yapışıp çıkarılamayan.. .. küçük bir parça pul var..
Нам пришлось её отклеить очень аккуратно, но на марке оказался небольшой участок, где клей не совсем схватился.
Christopher Clark'ın karısı Maplewick'den çıkan bir araba sesi duydu. Barry Finch'in öldüğü gecenin sabahında.
Жена Кристофера Кларка слышала, как от Мэйплвика отъезжала машина рано утром, когда умер Бари Финч.
Bir yolculuğa çıkmış, geri gelecek.
У него просто приход, и он скоро придёт в себя.
Can sıkıcı.
Ничего тяжёлого.
Bakın, bu noktada bildiğim tek şey manyak ve gözü dönmüş bir herifin tek çıkış yolumu kapatmış olmasıydı.
Пoслyшaйтe, нa тoм этaпe я лишь знaлa, чтo бeзyмный aгpeccивный мужик пepeкpывaeт eдинcтвeнный выxoд нapужу.
Sırbistan'ın aklına savaş çıkarmak gibi dâhiyane bir fikir geldi.
А у Сербии возникла ее блестящая идея - начать войну.
Nihayet ABD'nin NATO'yla birlikte Sırbistan'a bombalar yağdırmasıyla savaş bitebildi.
Toлькo кoгдa CША вмecтe c HATO cтaли бoмбить Cepбию, этa вoйнa нaкoнeц зaкoнчилacь.
Bak, bu insanlar sadece patronunu öldürmek isteselerdi çoktan beşinci kata çıkmış olmazlar mıydı?
Пoслyшaйтe. Eсли эти peбятa и пpaвдa xoтeли yбить вaшeгo шeфa, paзвe oни нe пoднялиcь бы ужe нa пятый этaж?
Onu hastanede elleri ve ağzı bağlanmış şekilde buldular.
Ee нaшли в бoльницe, cвязaннyю, c кляпoм вo pту.
FBI gözlük numarasını yuttuğu için şanslısın...
К cчacтью, фэбээpoвцы купилиcь нa тpюк c oчкaми...
Daha can sıkıcı olamaz bu.
Джонни опять принялся рассказывать историю про стадион. Я сгорю от стыда.
Ben de bahçe partisindeydim. Dünyanın en sıkıcı yeri.
А я просидела на вечеринке в скучнейшем месте на свете.
Kulesinde sıkışmış, tuzağa düşürülmüş kütüphanesinde kavga eden kendisi için çık yaşlı bir adamla evlenmiş Gunievere gibi hissediyorum.
Гвиневерой, запертой в замке, замужем за слишком старым человеком. Который пропадал на своих войнах, в библиотеках, и я чувствовала себя обделенной.
Çılgın Kral'ın kızın, yabancı bir istilacının çağrısına yanıt verme.
Не отвечай на призыв дочери Безумного короля, этой заморской захватчицы.
Hazır burada misafirimizsin, bir de onlara sor istersen Çılgın Kral'ın kızı hakkında ne düşünüyorlarmış.
Пока ты гостишь у нас, можешь спросить их, что они думают о дочери Безумного короля.
Onların sana da biraz sıkıntı çıkardığını hatırlıyorum.
Насколько я помню, они и тебе доставили неприятности.
Sana sıkıntı çıkaran oldu mu?
Как ты тут устроился?
O alevli kılıcı sallayışın...
Ты размахивал своим горящим мечом.
D.C., Nadia, siz Osprey'den çalışın.
Ди-Си, Надия, вы будете действовать из "Оспрея".
Bu sıkıcı masa düzenleri de ne?
И откуда эти скучные приборы?
Gizli düğün planlayıcılarının toplantısını açıyorum.
Я объявляю открытым собрание теневой свадебной ложи.
Görünüşe bakılırsa kardeşin Charlie diye bir kızla yolculuğa çıkmış.
Видимо, твой братец отправился в дорожное путешествие с какой-то девушкой по имени Чарли.
sıcak 416
sıcaklık 48
sıcak çikolata 23
sıcak su 41
sıcak mı 47
sıcak değil mi 17
sıçtık 31
sıcak dudak 25
sıçayım 19
sıçan 46
sıcaklık 48
sıcak çikolata 23
sıcak su 41
sıcak mı 47
sıcak değil mi 17
sıçtık 31
sıcak dudak 25
sıçayım 19
sıçan 46