Uykuya dal traduction Russe
132 traduction parallèle
Sadece uykuya dalıyordum
Спать хочу...
Sevgili anne, uykuya dal
Дорогая мама, иди спать
Bak ona. Uykuya dalıyor.
Посмотри на него, он заснул.
Deniyorum, çok deniyorum, ve sonra uykuya dalıyorum.
Ну, я устал, причём сильно, и я собираюсь спать дальше.
Ama bir brendi içip, uykuya dalıyorum.
Поэтому я пью бренди и ложусь спать.
"Uyu. Kapa gözlerini ve derin uykuya dal."
"Усни... поскорее и покрепче."
Kendini bırakıyorsun. Uykuya dalıyorsun.
Позволяешь себе соскользнуть, провалиться в сон.
Genç halimin çıkıp gelmesini beklerken uykuya dalıverdim.
Я задремал в ожидании самого себя.
Uykuya dalıyorsun.
Ты засыпаешь.
Hemen uykuya dalıyor.
Лег в постель и уснул.
Şimdi uykuya dalıyorum. Rüyaların efendisi, ruhumu yanıma alıyorum.
Когда я засыпаю в час ночной, сам Повелитель снов оберегает мой покой.
# Rüyasız bir uykuya dal
Ступай в бессонную постель...
Öğleden sonra uykuya dalıp gece uyandığınızda günlerden ne olduğunu çıkaramadığınız oldu mu?
Замечали, что когда лежишь на подушке, если закрыть нижний глаз - подушка вот там. Затем меняешь глаз подушка сдвинулась туда.
Uykuya dalıyorsunuz.
Вы засыпаете.
Uykuya dalıyorsun.
Ты погружаешься в сон.
Renfield, Yakında uykuya dalıcaksın.
Ренфилд, ты заснул слишком быстро.
Ondan sonra güzel bir uykuya dalıp, seni hiç düşünmedim.
Я впал в глубокий, мирный сон, и с тех пор не думал о тебе.
Birbirimiz derin bir uykuya dalıyorduk. Öbürleri Eyghon'u çağırıyordu.
Один из нас должен был, гм... погрузиться в глубокий сон и остальные вызвали его.
- Tamam. - "Her akşam harika yemekler yapıyor. Daha sonra tutkulu saatler yaşayıp sarmaş dolaş uykuya dalıyoruz."
"Каждый вечер она мне готовит великолепную еду для гурманов, потом следует замечательная ночь с объятиями и мы засыпаем, держась за руки," так?
Geceleri hizmetçilerin masallarıyla uykuya dalıyormuş.
Горничные читают ему перед сном.
Sonra derin bir uykuya dalıp, bu uykudan yenilenmiş olarak kalkacaksın, ve yaptığın şeylerin hiçbirisini hatırlamayacaksın.
Затем вы впадете в глубокий сон и проснетесь на утро свеженький, и не будете помнить ничего, что произошло.
Daha huzurlu ve daha derin bir uykuya dalıyorsun.
Вы все глубже погружаетесь в спокойный и глубокий сон.
O uykuya dalınca televizyonu odamızdan kontrol edebileceğiz.
Мы сможем выключать её телевизор из нашей спальни.
- Korkarım, uykuya dalıcam.
- Я боюсь, что могу заснуть. - Я Вас разбужу.
Cevizi kır, çevir, uykuya dal.
Дело кончено, я доволен, я отдыхаю.
Binbaşı beni tanıyamayacak kadar sarhoştu öylece uykuya dalıverdi.
Майор был так пьян, что не узнал меня. Он... уснул.
Her uykuya dalışımda bir düş görüyorum ve bu düş, itaat etmem gereken bir emre benziyor.
Каждый раз, когда я засыпаю, я вижу сон тот сон как приказ, которому я должна подчиняться.
Seni bekleyeceğim. Uykuya dalınca gel.
Приходи, когда она уснет.
Tek yapmamız gereken onlar derin uykuya dalıncaya kadar beklemek.
Нам надо только дождаться, когда все они крепко и сладко заснут.
- Uykuya dal, uykuya dal.
– Тише, тише, хватит!
Artık umursamıyorum. Uykuya dalıyorum.
Я не против, но хочется спать...
Ninni... Uykuya dal küçük bebek. Uyandığında sana pasta vereceğim.
Баю-бай крошка засыпай когда проснешься, я дам тебе пирожное и маленьких красивых лошадок.
Uykuya dal küçük bebek.
а пока спи, крошка, засыпай..
Özür dilerim. Uykuya dalıp duruyorum.
Извините, я заснул.
Ve şimdi uykuya dalıyorum İsa'ya ruhumu koruması için dua ediyorum.
- Будет Бог оберегать Сон мой, когда лягу спать.
Ya da... Şimdi şunu dinle... Hayatımızın geri kalanını evde geçiririz, senin her uykuya dalışında, senin sözlerinin olduğu bir kitapla sana vurarak seni uyandırırım.
Или... просто выслушай меня... мы останемся дома и до конца нашей совместной жизни, каждый раз, когда ты будешь дремать, я буду захлопывать твои яйца между страниц книги.
Sanki uykuya dalıyordu.
Как будто просто заснул.
Bazen öyle uykuya dalıyorum.
Я просто иду спать.
Yani uzun bir uykuya dalıp olanları unutacağım.
Так я думаю, просто хорошо посплю и всё это забуду.
Yaptığım her şeyi yargılıyor ve eleştiriyor,... ve sonra bana beni kimsenin onun sevdiği gibi sevmediğini söylüyor,... ve ben de mutlu bir şekilde uykuya dalıyorum.
Она осуждает и критикует все мои действия потом говорит, что никто и никогда не будет любить меня так, как она и я счастливый иду спать.
Annem de hep böyle söyler, ama sonunda uykuya dalıp gider.
Так мама всегда говорила, а сама всё равно всегда засыпала.
Uykuya dalıyor.
Он уснул.
Telefonu kapatıyor ve uykuya dalıyor.
идет назад к кровати.
Hap içip, uykuya dalıp ve bir daha uyanmamak?
Принять таблетку, заснуть, не проснуться?
Ya da Madam! Affınızı dilerim ama, Gerçek şu ki ; tam dalıyordum uykuya...
И молит в дом пустить его -
O uykuya dalınca, yalnız kalacağım.
Нет, скорее. Девушка сейчас уснет, и я останусь один.
O şeyi koluna saplıyorlar ve uykuya dalıyor.
Я думаю, он заслуживает смерти.
ve uykuya dalıyorsunuz...
Они закрываются и остаются в таком положении.
Sadece uykuya dal.
Ложись спать.
'Ve bir an içinde, dalıyor bebek uykuya.'
'О, как прекрасно.' 'Как умиротворяюще.'
Uykuya çok rahat dalıyor bu sayede.
Она быстро засыпает.
uykuya daldı 18
dale 159
dallas 215
dalton 65
daly 19
dalga mı geçiyorsun 705
dalga geçme 156
dalga geçiyorsun 266
dalga mı geçiyorsunuz 58
dalga geçmeyi bırak 30
dale 159
dallas 215
dalton 65
daly 19
dalga mı geçiyorsun 705
dalga geçme 156
dalga geçiyorsun 266
dalga mı geçiyorsunuz 58
dalga geçmeyi bırak 30