English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ Y ] / Yürüyüs

Yürüyüs traduction Russe

1,294 traduction parallèle
Yürüyüs menzili disinda.
Пешком не дойти.
Nehir kenarinda yürüyüs yapmak için uzun uzadiya plan yapmak gerekmez.
Точно, ты ведь не думал что только для прогулки вдоль реки нужно столько подготовки!
Dedi ki : " Bir tartışma çıktığında dışarı çıkıp güzel bir yürüyüş yaparsan sakinleşirsin.
Он сказал, "Когда ссора накаляется... " выйди наружу и хорошенько, э, прогуляйся...
Sizinle iş yaparım, alışveriş yaparım, yürüyüş yaparım, sizinle konuşurum. Ancak sizinle yemek yemem, içki içmem ve dua etmem.
Согласен у вас покупать и вам продавать, с вами гулять, болтать и так далее, но не желаю ни с вами есть, ни с вами пить, ни с вами молиться.
Yürüyüş yap, asker.
Поди, солдат, погуляй.
Neden gidip yürüyüş yapmıyoruz?
Может на прогулку?
Her sene Oscar, Newport Sahili'nden Berkeley, Kaliforniya'ya 675 km'lik yürüyüş yapmaya yeltenir.
Каждый год Оскар пытается пройти 420 миль пешком от Ньюпорт-Бич до Бёркли в Калифорнии.
Mutfağımız olsaydı Sofia... yemekten sonra mutfağa çekilirdik. Ev işleri yapıp evde en son neler olup bittiği... konusunda gevezelik yapmak için. O arada erkekler yürüyüş yapar, tütün içerler... bir yandan daha önemli konularda tartışırlardı.
Если бы у нас была кухня, София, после ужина, мы бы шли туда, убирать и сплетничать о самых насущных семейных делах, пока мужчины прогуливались бы, курили и обсуждали бы более важные вопросы
Yürüyüş iyi geldi.
- Было неплохо.
Yürüyüş yap canım.
Иди пройдись, дорогой.
- Çok kısa bir yürüyüş.
Это очень короткий проход.
Kısa yürüyüş.
"Идти недолго".
Yolda bir yerde de durur, biraz yürüyüş yaparız.
Мы могли бы где-нибудь остановиться и немного позаниматься.
Chaya geceleyin şehrin en güzel manzarasını görmek istediğini söyledi ben de güney batı rıhtımının üstü olduğunu düşünüyorum. Çok uzun bir yürüyüş olacağı için. Yanımızda biraz yiyecek getireyim dedim.
Чайя упоминала, что хотела бы увидеть ночной город, а поскольку, по-моему, наилучший обзор открывается с юго-восточного пирса, и путь туда неблизок, думаю, я захвачу с собой перекусить.
Bu, parkta bir yürüyüş olmayacak... belki de önden sen gitmelisin...
Развёл трёп, как на прогулке. Первым пойти не хочешь?
Aynı yürüyüş.
Та же походка.
Yürüyüş devam edin!
Закваска стынет!
Koridorda biri kustuğu zaman yürüyüş yolu kanadında büyük bir tıkanma oldu.
В амбулатории сегодня утром скопилась большая пробка... после того, как в коридоре стошнило одного старичка.
O gün yürüyüş yapan onca insan arasında, madalyonu ben buldum.
Сколько народу прошло мимо, а именно я нашла его.
Yürüyüş tam bir zafer oldu değil mi?
Знаешь, а марш удался!
Yemek ve yürüyüş için çok teşekkür ederim.
Спасибо за угощение и за прогулку.
King's Hastanesi'nde Yürüyüş 80.000 ÖLÜ
Беспорядки в Королевском госпитале 80.000 МЕРТВы
- Biraz yürüyüş yapmak ister misin?
Хочешь пойти прогуляться?
Uzun bir yürüyüş için en güzel yer.
Это лучшее место для пеших походов.
Yürüyüş yapıyorum.
Я здесь в пешем походе.
Lanet olsun Stevan. Yürüyüş yapmak istedim, yarış değil.
Черт возьми, Стивен, мы шли в поход, а вовсе не на гонки.
Su boyunca uzun bir yürüyüş yapıp izimizi kaybettireceğiz.
Перейдём через реку, это собъёт их с толку.
Sonra da yürüyüş yaptım.
Нанёс визит, а потом прогулялся.
Gece yarısıydı. Buzdan yapılmış bu dalgaların üzerinde, uzun bir yürüyüş yaptık.
И ночью мы ходили под этими ледяными волнами высотой в сотни метров.
En sevdiğim yürüyüş patikasında onları serbest bırakacağım.
Я собираюсь выпустить их в пруд рядом с моей любимой тропой.
Tamam, parkta bir yürüyüş ilgini çeker mi?
Ладно, ты не хотела бы прогуляться по парку?
Pakta uzun bir yürüyüş için yeterli değil.
Не очень люблю долгие прогулки по парку.
Üzerinde ilaç kırıntıları olan bir meyve yemiş olabilir. Ya da yürüyüş sırasında ilaca maruz kalmış olabilir.
Он мог просто поесть фруктов, которые опрыскали пестицидами, или они попали в организм через кожу во время прогулки.
Gey lezbiyen merkezinin yürüyüş platformuna davet edildim de
Меня пригласили на центральную платформу для геев и лесбиянок.
Yürüyüş hoşuna gitti mi
Да, я здорово провела время.
Liderlik etmem gereken bir yürüyüş var.
Мне ещё надо вести людей.
Şey, evet biraz yürüyüş yaparım diye düşünmüştüm.
Ну, да просто подумал пройтись.
Yürüyüş vuruş kadar önemlidir.
Надеюсь, удар будет таким же.
Gay Pride'da hava yağmurlu olacak dedin diye yanıma şemsiye aldığımda tüm aptal gayler bana gülmüştü ama tahmin et bir saatlik yürüyüş boyunca kimin saçları ve giysileri tamamen kuruydu?
Когда вы сказали, что в день гей-парада будет дождь, все эти глупые педики смеялись над тем, что я принёс зонтик, но угадайте, чей парик и платье уцелели под этим холодным фронтом, со скоростью 40 миль в час дующим с севера?
Güç kaynağının yerini düşünürsek önümüzde uzun bir yürüyüş var, yani...
По оценке местоположения источника энергии, нам предстоит длинная прогулка, так что.
Sadece 8km'lik bir yürüyüş.
Это просто 5-ти мильная прогулка.
Yarın sabah, yürüyüş ayakkabılarını getir.
Завтра утром одень свои горные ботинки.
Uzun bir yürüyüş ama sanırım... Sanırım, sonunda bunu görmeye hazırsın.
Это долгая прогулка, но я думаю... я думаю, ты, наконец, готов увидеть это.
Yürüyüş.
Прогулять?
Sonra en güzel yürüyüş ayakkabısını bulmasına yardım et.
И помоги ему найти пару крепких дорожных башмаков.
- Çok yorgun olmalısınız. - Çok uzun bir yürüyüş olmuş olmalı.
Мы приготовили для вас обед, ребята.
- Yürüyüş yapıyorlar. - Evet.
- О. Безмятежно-лениво.
Bir yürüyüş beni sakinleştirir.
Меня только прогулка может успокоить.
Yürüyüş sırasında herhangi bir travma yaşadınız mı?
Во время подъема не было травм?
Gözler tamam ama kasıntılı yürüyüş için çalışmalısın.
С глазами порядок, а вот над походкой еще надо поработать.
Uzayda yürüyüş.
Выход в открытый космос.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]