Zamanlayıcı traduction Russe
213 traduction parallèle
Burada da barutumuz var. Burada zamanlayıcı ve ateşleme mekanizması bulunuyor.
Здесь у нас порох, а это - часовой механизм и взрыватель.
Ya da bir zamanlayıcıyla.
Или таймер.
- Makinenin zamanlayıcısı var değil mi?
- А камера с таймером, да?
- Zamanlayıcı kaç saate ayarlı? - Üç saat.
Как установлен таймер?
Eğer otomatik zamanlayıcı düşündüğüm gibi programlandıysa, yaklaşık 2 dakika içinde,
Если автотаймер запрограммирован верно, то..
Üzerinde bir zamanlayıcı var.
Взрывное устройство с таймером.
Terazinin üzerine koyduğunuzda zamanlayıcı duracaktır.
Вы должны быть очень точны.
Bana bu yüzü veren Tanrı değil.Zamanlayıcıları altı yerine üç dakikaya ayarlayan sendin.
Это не Бог одарил меня таким лицом. Это был ты, когда переставил таймеры с шести на три минуты.
Zamanlayıcıyı altı dakikaya ayarladım - bana verdiğin altı dakika gibi.
- Я установил таймеры на шесть минут. На те шесть минут, которые ты дал мне.
Bomba bir zamanlayıcıya bağlı.
У того устройства есть таймер.
Gözünü zamanlayıcıdan ayırma, tamam mı?
Следи за таймером, ладно?
Bu mühlet masada anlaşmak için yeterince fazla değil. İkinci cihaz bir zamanlayıcının üstünde.
Этот срок не обсуждается, не будет никаких отсрочек.
Siz bu mesajı aldıktan kısa bir süre sonra, zamanlayıcı aktif olacak.
Вторая боеголовка имеет таймер. Вскоре после того, как вы получите сообщение, таймер будет активирован.
Eğer dediğim gibi yaptıysanız, zamanlayıcıyı durduracağım.
Если вы согласитесь с моими условиями, Я выключу таймер.
Bana o C4'lerin zamanlayıcıya bağlı olduklarını söyle.
Скажи мне, что эти заряды Си4 стоят на автоматическом таймере.
Zamanlayıcı bittiğinde... Sen yada sen, rostoyu fırından çıkarsanız iyi olur yoksa sonuçlarına katlanırsınız.
Когда таймер зазвенит... одному из вас лучше бы вытащить жаркое из духовки... или поплатитесь.
Zamanlayıcıya bağlı.
Идёт отсчёт.
Zamanlayıcıyı ara ve o anahtarı çevirmeye çalış ve sarı kabloları zamanlayıcıdan çek.
Дойди по ним до таймера и постарайся выдернуть разъем. Отсоедини желтый провод.
Kameraları, gözlemcileri, kilitleri zamanlayıcıları, kasaları var.
Там видеокамеры и установки слежения, там кодовые замки. Там таймеры, там сейфы.
Zamanlayıcıya koymuştuk.
Мы запрограммировали его таймер.
- ben çocukken, düşünürdüm, bütün zamanlayıcılar... - Zamanlama hastasıydı.
Когда я был ребенком, я думал, что "гепатит" - это "гиппо-тит".
Tamir edebilirim, ama motivatörün üstüne bir zamanlayıcı koymuş olmalı.
Я могу все исправить, но она должна была поставить таймер на мотиватор и провести влаго -
Gelişmiş bir zamanlayıcıdan farklı değil ancak herhangi bir Asgard teknolojisi çoğalıcıların üstümüze üşüşmesine yol açar. Thor, Dünya kaynaklı maddelerde yapılmış bir arabirimin kopyasına sahip.
В действительности, это не больше, чем продвинутый таймер, но так как технология Асгардов соберет вокруг нас полчища репликаторов, у Тора есть копия интерфейса, сделанная из земных материалов.
Zamanlayıcı çalışıyor.
Время пошло.
Uzaktan kumandalar, zamanlayıcılar...
Дистанционное управление, таймеры.
Zamanlayıcılar, patlatıcılar, uzaktan kumandalar...
Таймеры, взрывные механизмы... Дистанционные пульты.
Alıcı-verici görevi yapan bir zamanlayıcı.
Таймер. Используется как приемник и передатчик.
Zamanlayıcısını sevdiğim programlara ayarlamıştım.
Я запрограммировал свою любимую волну на таймер. Можно мне поговорить с сыном?
Zamanlayıcı tamamen mahvoldu.
Опять таймер сбит!
Bu zamanlayıcı. Saat sekiz.
Это таймеры сработали, восемь часов уже.
Saat sekiz buçukta, zamanlayıcıyı 15 dakikaya ayarladım... arabaya bindim ve Russellfield'e gittim.
В 8 : 30 утра я поставил таймер на 15 минут... Залез в машину и поехал в Расселфилд.
- Neden zamanlayıcıyı ayarladın?
- Зачем таймер?
Asıl sorun bombanın 24 saat'e ayarlı... bir zamanlayıcısı olması.
Кроме того, бомба оснащена часовым механизмом, настроенным на 24 часа.
Ve maalesef, tam 1 saat önce bu zamanlayıcı kazara aktif hale geldi.
К сожалению, случайно он был приведён в действие как раз час назад.
Şu kırmızı kristal zamanlayıcıyı kontrol ediyor gibi görünüyor.
Хорошо, этот красный кристалл кажется, управляет таймером.
Bu sürgüyü kullanarak sıcaklığı kolaylıkla değiştirebilirsin, ve ayrıca kolay kullanımlı bir zamanlayıcısı var!
Ты легко можешь менять температуру с помощью этого регулятора, а ещё в ней есть простой в использовании таймер!
Maske bir zamanlayıcıya bağlı.
На ней установлен часовой механизм.
Bu odaya girerek, zamanlayıcıyı harekete geçirdiniz.
Вы запустили таймер, когда вошли.
Makinenin zamanlayıcısı var, beraber çekinebiliriz.
У меня есть таймер, так что можно сняться вдвоем.
Dinleyin, resepsiyonun oradaki tecrit zamanlayıcısını hallettim.
Слушайте, когда я был у пульта, я вырубила таймер строгой изоляции.
Zamanlayıcıyı çalıştırıyorum.
Сейчас я поставлю автоматический таймер.
Zamanlayıcı çalışıyor.
Таймер включён.
Zamanlayıcı fünyeye değil, bir oksijen kaynağına bağlıymış.
Этот таймер не был детонатором, Он отмерял запас воздуха.
Zamanlayıcıyı devre dışı bırakabilir miyiz?
- Что мы можем сделать? Можем ли мы отключить таймер?
Önemli değil. Ateşleyici, zamanlayıcıya bağlı.
Это не имеет значения.
Zamanlayıcıya bağlı kaset çalar açıldığında arabayı cennete uçuracak bir bomba mı?
Бомба в машине с таймером, которая разорвёт эту машину на мелкие кусочки после того, как будет включена магнитола?
Işıklar zamanlayıcıya bağlı.
Свет на таймере.
Ateşleyicileriniz, fünyeleriniz İngiliz tipi zamanlayıcı kalemler.
ƒетонаторы и запалы. јнглийский химический замедлитель.
Patlatmaya hazır olduğunuzda ateşleyiciyi zamanlayıcı kalemin altına iliştirirsiniz. Tıpkı bu şekilde. Aletin tamamını plastik patlayıcının herhangi bir ucuna tamamen yerleştirin.
" тобы привести бомбу в готовность, присоедините детонатор к нижней части замедлител €, вот так, вставьте все устройство с любой стороны пластита, сломайте капсулу с кислотой, и вы целы.
- Zamanlayıcısı olmayacaktır.
- У неё нет таймера.
Üstünde zamanlayıcı mı var? Peki neden hala patlamadı?
Почему он до сих пор не сработал?
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamanın var mı 17
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamanın var mı 17
zamana ihtiyacım var 37
zamanım var 22
zaman geldi 92
zamanımız azalıyor 34
zamanı gelince 71
zamanım olmadı 22
zamanın var 16
zamanımız tükeniyor 18
zamanını boşa harcıyorsun 43
zamanı geldi 236
zamanım var 22
zaman geldi 92
zamanımız azalıyor 34
zamanı gelince 71
zamanım olmadı 22
zamanın var 16
zamanımız tükeniyor 18
zamanını boşa harcıyorsun 43
zamanı geldi 236