Zamanıdır traduction Russe
1,158 traduction parallèle
Şimdi felaketi karşılama zamanıdır, beyler.
Это время всепоглощающего ужаса.
Artık öteden beri bizim olması gerekeni isteme zamanıdır. Dostlarım...
Пpишлo вpeмя вepнyть тo, чтo вceгдa дoлжнo былo быть нaшим.
Telefona cevap vermiyorsun, bu yüzden artık ziyaret etme zamanıdır dedim.
Ты не подходишь к телефону, и я решила тебя навестить.
- Bu işi yapmanın tam zamanıdır.
Сейчас самый подходящий момент, чтобы это провернуть.
Belki artık çok yakın olduğumuz kişilere birşeyler söylemenin zamanıdır.
Может пора сказать это кому-нибудь, кто тебе более близок?
Minik Macintosh'umuzu vaftiz etmenin zamanıdır.
Пора крестить нашего маленького Макинтоша.
Sanırım küçük bir asimilasyonun zamanıdır, hmm?
Я думаю, пришло время сделать нашу собственную небольшую ассимиляцию, м?
Zamanıdır. Er ya da geç büyümek zorundasın. Duygusal olarak da.
Рано или поздно, вам придется повзрослеть даже эмоционально.
Üniversite değişim zamanıdır değil mi?
В колледже все меняется, верно?
Artık cesur birinin bunu söyleme zamanıdır :
Пришло время кому-то набраться храбрости чтобы встать и сказать :
Ama aynı zamanda zor durumda olanları hatırlama zamanıdır.
Но это также время вспомнить тяжкие страдания менее удачливых.
443'deki kaynağın kim? Koca popolu muhbirin kim? Artık "Son zamanlarda benim için ne yaptın?" oynamamızın tam zamanıdır.
Я дала тебе информацию по 443-ей, большой и толстый заголовок, так что я думаю, пора поиграть в обратную связь.
Küçük testimizin zamanıdır.
Bpeмя для нaшeго мaлeнького тeстa.
Doğrusu Noel, yılın en sevdiğim zamanıdır.
Знаешь, Рождество - мой любимьый праздник.
Sonbahar buranın en en güzel zamanıdır.
Конни, это же лучшее время года в Техасе.
Bu, elbette kendini mahrum bırakma zamanıdır.
Вы знаете, что это время... воздержания.
Ümit ederiz ki bu her şeyi tekrar düşünme zamanıdır.
Конечно же, время глубоких... раздумий.
Her şeyin üzerinde bu günahlarımızdan temizlenme ve içtenlikle tövbe etme zamanıdır.
Но, прежде всего, помните, что это время время искреннего покаяния.
Bu, ayağa kalkma ve sayılma zamanıdır.
Время, когда каждый должен очищать свою душу от скверны.
Şimdi zamanıdır.
Время настало.
Mr. Porter eğer bu bir oyunsa, sona erdirmenin zamanıdır.
Мистер Портер если это игра, то пора ее прекратить.
Belki de ne kadar iyi bir öğrenci olduğunu onunla paylaşma zamanıdır.
Тогда возможно самое время показать ему, каким прекрасным учеником ты стал.
B'tannay, uyanma zamanıdır.
Б'танай, время пробуждения.
B'tannay, uyanma zamanıdır.
Б'тани, время пробуждения.
Şimdi 21. yüzyıldayız... ayağa kalkma ve kendimizi bu fare labirentine sıkıştırdığımızı anlama zamanıdır.
И сейчас, в 21 веке, настало время подняться и понять... что мы не должны позволить запихнуть нас в этот крысиный лабиринт.
oturur hissederim delirme sınırına gelmeyi hissederim ve sonra zaman isyan zamanıdır biraz makyaj yaparım
Я падаю И понимаю Что схожу с ума
Değiştirmek istediğin adamın varsa, şimdi zamanıdır.
Если вы хотите заменить члена команды, можете это сделать сейчас.
Yer her zaman aynıdır. Aynı zaman, aynı mekan.
Место встречи одно и тоже, одно время, одно место.
Karayılanlar her zaman soğukkanlıdır.
Может, лучше быть спокойным, чем ядовитым.
Ve her zaman kim haklıdır?
Кто всегда прав?
Bilmediğin tek şey ise, benim gemimin iki günden daha az bir zaman içinde fırlatılacağıdır.
А вот, что вы не знаете - мое судно будет готово к запуску менее, чем через два дня.
Bir samuray, her zaman efendisine sadık kalmalıdır.
[Понимаешь, самурай должен ВСЕГДА оставаться верным своему боссу.]
Daima koşullara bağlıdır, Seven,... ama bu felsefeyi başka bir zaman tartışabiliriz.
Всё всегда зависит от ситуации, Седьмая, а мы можем продолжить наш диспут в другое время.
O zaman da Katzenmoyer ve O'Bannon menü dışında kalır.
Если не сработает, мы отдаем Каценмоеру Метролинк и позволяем О'Бэннону заказывать.
Ellerin her zaman aklından daha akıllıdır.
Твои руки умнее, чем твоя голова.
Her zaman hazır. Şimdi, uzun mesafeli atışlar için nefesini dışarıya vermelisin kısa mesafelerde içine çekmelisin.
В дальнюю цель стреляй на выдохе, в ближнюю - на вдохе.
O da, her zaman en iyi dağcıdır.
И всегда это - лучший альпинист.
Mesaj her zaman aynıdır.
Главное - передать суть.
Bir beyin her zaman bir meşkalesi olmalıdır.
Мужчине нужно чем-то заниматься.
- Evet, Carl her zaman haklıdır.
- Да, Карл всегда прав.
Doğum her zaman sancılıdır.
Рождение всегда болезненно.
Ona hayatının zamanını yaşatırsanız belki, yani belki, yemek masanızın dışındaki bu hayata bağlı kalır.
Тогда, посмотрев на вас с другой стороны, она, возможно - только возможно - сможет абстрагироваться от вашего обеденного стола.
Müşteri her zaman haklıdır, Mark.
Клиент всегда прав, Марк.
Müşteri her zaman haklıdır.
Клиент всегда прав.
Öncelikle, müşteri her zaman haklıdır.
Во-первых, клиент всегда прав.
Hey, müşteri her zaman haklıdır.
- лиент всегда прав.
Mafya temalı senaryolar her zaman heyecanlıdır.
мафия в кино всегда в моде.
Kadının beynini mantıklı olarak anlamaya çalışmak zaman kaybıdır.
Тратишь зря время чтобы разобраться в женской логике.
Annem her zaman kaygılıdır.
Моя матушка всегда волнуется.
Bu onun için hep yılın en kötü zamanıdır.
- Бедный Марк, его жена-японка бросила его тоже в рождественский вечер.
Bir balina, zaman kumarbazıdır.
"Кит" - это игрок по крупному.
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamanın var mı 17
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamanın var mı 17
zamana ihtiyacım var 37
zamanım var 22
zaman geldi 92
zamanımız azalıyor 34
zamanı gelince 71
zamanım olmadı 22
zamanın var 16
zamanımız tükeniyor 18
zamanını boşa harcıyorsun 43
zamanı geldi 236
zamanım var 22
zaman geldi 92
zamanımız azalıyor 34
zamanı gelince 71
zamanım olmadı 22
zamanın var 16
zamanımız tükeniyor 18
zamanını boşa harcıyorsun 43
zamanı geldi 236