Çalişiyorsun traduction Russe
92 traduction parallèle
Sanatçi oldugunu mu kanitlamaya çalisiyorsun?
Что ты пытаешься доказать? Что ты артист?
Buralarda takilip bu hassas ve boktan rutininin arkasina saklaniyor ve kendini görünmez kilmaya çalisiyorsun.
Зн... Ты тут слоняешься, пытаешься казаться невидимой, прячась за маской вечной и хрупкой проёбщицы, но у тебя не получатся.
Brejnev Studyolarinin Mosfilm'i için çalismiyorsan, Nixon'in Paramount'u için çalisiyorsun.
Если вы не работаете на брежневском Мосфильме вы работаете на никсоновский Парамаунт.
Bu her seferinde ayni seyi yapip duruyorsun demektir, çunku Brejnev'in Mosfilm'i için çalisiyorsun, veya diğer sahip Nixon'in Paramount'u için çalisiyorsun.
Это значит, что в конечном итоге вы делаете одно и то же. Если вы работаете на брежневском Мосфильме, вы, в действительности, - подмастерья никсоновского Парамаунта.
Neden hep bakmaya calisiyorsun?
Чего ты вечно так смотришь?
oglum, sen gercekten ne yapmaya calisiyorsun? efendim?
с яНМ лХМЮ СФЕ ЯЙНПН АСДЕР ПЕАЕМНЙ, Ю РШ ВЕЦН ФДЕЬЭ?
Hyung = büyük agabey ] cok calisiyorsun. Hyung.
мХВЕЦН ЯРПЮЬМНЦН.
calisiyorum ve parada kazaniyorum. nasil bir iste calisiyorsun sen ve nereden para kazaniyorsun? ben artik ücünüzede daha fazla yük olmak istemiyorum.
ъ АШК МЕОПЮБ, РЮЙ ВРН БНГБПЮЫЮИЯЪ.
Derek neyi kanitlamaya calisiyorsun?
Дерек, что ты хочешь доказать?
Ama onlar için çalisiyorsun.
Но ты у них конструктор.
Söyledim ki, ukala olmaya mi çalisiyorsun?
Я спрашиваю, ты что тут, самый умный?
Beni dolandirmaya mi calisiyorsun?
Ты меня пытаешься раскрутить?
İlaclarim gercekten ise yaradigi icin husranini benden cikarmaya calisiyorsun.
Наверное, тот, кто знает, что постоянная рвота, внезапное отвращение к никотину и зуд в ноге имеют общего.
Bana ne söylemeye çalisiyorsun, Michael?
Что ты пытаешься мне сказать, Майкл?
Tanrim, sen - Sen de burada çalisiyorsun.
Боже мой, ты, ты работаешь здесь
Bizi sevdigini mi söylemeye çalisiyorsun?
Ты говоришь нам, что любишь нас?
Programdan kendini attirmaya mi çalisiyorsun?
" ы пытаешьс € вылететь из программы?
- Ne demeye çalisiyorsun?
Что ты имеешь в виду?
Hayir, ben birakmadim. Ne demeye çalisiyorsun, kapisini ben mi açik biraktim?
Ты хочешь сказать, что это я оставила их открытыми?
Ne, sen devlet için mi çalisiyorsun?
Что, вы государственный служащий?
Laura ile bana bir mesaj vermeye çalisiyorsun.
С помощью Лоры, вы пытаетесь донести до меня это сообщение.
Benimle kavga etmeye mi çalisiyorsun?
Вы хотите поругаться со мной?
Nereye varmaya çalisiyorsun?
Что вы пытаетесь сказать?
Ne söylemeye çalisiyorsun?
Что вы пытаетесь сказать?
Laura'yla olan iliskinin bu ofiste olan bir seylerle alâkali oldugunu mu söylemeye çalisiyorsun?
Вы пытаетесь сказать, что ваши отношения с Лорой имеют какое-то отношение к тому, что происходит в этом кабинете?
- Ne demeye çalisiyorsun Alex?
- На что вы намекаете, Алекс?
Beni sinirlendirmeye mi çalisiyorsun?
Вы пытаетесь меня разозлить?
- Kararimizi degistirmeye mi çalisiyorsun?
- Вы пытаетесь поменять наше решение?
Bir hastanla yattigini mi anlatmaya çalisiyorsun?
Ты говоришь мне, что ты спал с пациентом?
"Niçin her zaman çaresizce... " herkesi memnun etmeye çalisiyorsun?
" Почему ты так отчаянно пытаешься всё время всем угодить?
Ne demeye çalisiyorsun?
О чем вы говорите?
Pekâlâ... Sen nerede çalisiyorsun, Frank?
Так... чем ты занимаешься, Фрэнк?
Peki sen neden çalisiyorsun o zaman?
Тогда зачем ты там работаешь?
simdi Ben icin mi calisiyorsun?
А теперь ты работаешь на Бена.
Havadan sudan konusmaya mi çalisiyorsun?
Ты хочешь поболтать?
Ne üstünde çalisiyorsun?
Над чем ты, эм, над чем работаешь?
Her seyde orta yolu bulmaya çalisiyorsun.
Хочешь всех помирить.
- Çalisiyorsun.
- Правда.
Ne demeye calisiyorsun, Meg?
- Что ты хочешь сказать, Мег?
Neyi bir arada tutmaya çalisiyorsun?
Что ты пытаешься удержать вместе?
Ne demeye calisiyorsun?
Что ты пытаешься сказать?
Ne demeye calisiyorsun?
О чём ты?
Bana onu bile hatirliyamadiginimi demeye calisiyorsun?
Ты хочешь сказать мне, что она не может вспомнить что-то, так?
Sadece olacaklari durdurmaya calisiyorsun.
Ты просто пытаешься остановить то, что должно произойти.
Dur biraz Hadley, sen burada mi çalisiyorsun?
Погоди. Хэдли, ты здесь работаешь?
- Goldman adina mi çalisiyorsun o zaman?
- Тогда ты работаешь на Голдмена?
Ne? iste simdi benimle kafa bulmaya çalisiyorsun.
Сейчас, ты просто пытаешься повеселиться со мной.
Sen nereye gitmeye çalisiyorsun?
А куда вы направляетесь?
42 yildan sonra, hala ; beni plajda tavlamaya calisiyorsun.
Спустя 42 года, ты все еще пытаешься побыть со мной наедине на пляже.
Yok çalismiyorum. Burada çalisiyorum derdim ama sen harbiden burada çalisiyorsun, yani benim burada çalismadigimi anlardin.
Я хотел сделать вид, что работаю здесь, но, похоже, ты сама работаешь здесь, и тебя не обманешь.
- Ne demeye çalisiyorsun?
– А что же ты говоришь?
çalışıyorsun 24
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışmak 46
çalışıyor 250
çalış 161
çalıştım 51
çalışıyor musun 55
çalışmıyor 158
çalışıyordum 70
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışmak 46
çalışıyor 250
çalış 161
çalıştım 51
çalışıyor musun 55
çalışmıyor 158
çalışıyordum 70
çalıştı 29
çalışıyoruz 40
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67
çalışmaya devam 20
çalışmıyorum 33
çalışıyoruz 40
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67
çalışmaya devam 20
çalışmıyorum 33