Çıkart traduction Russe
6,008 traduction parallèle
Çeneni kapat ve çıkart şunu.
Заткнись и сними с меня этот дешевый браслет.
Tişörtünü çıkart.
Снимай рубашку.
Uçaktan yeteri kadar uzaklaştığımızda, tokayı çıkartıyoruz.
И как только, мы достаточно далеко от самолета, мы тянем за пряжку.
- Amca eldivenlerimi çıkart.
Дядя, срежь перчатки.
- Eldivenleri çıkart sen.
Перчатки, срежь их!
"Sana o kadar hayranım ki, şimdi gömleğimi çıkartıp seni baştan çıkartacağım." mı dedi?
"И из-за моего восхищения, я теперь взять мою рубашку... " и проникнуть в вас "? Нет
Kimliğimi açığa çıkartıyorsun şu anda.
Вы полностью посвящаю себя в настоящее время.
Şimdi şarjörü çıkart.
Достань обойму.
Tasma takar, yürüyüşe çıkartırım.
Я сажаю их на поводок и выгуливаю.
Şunu çıkartır mısın? Evet.
- Можете снять это?
İlla acısını çıkartacaksan benden çıkart, ama kadını karıştırma.
Вымещай злость на мне, если надо, но ее оставь в покое.
Demek hala ceset çıkartıyorlar.
- Значит, тела ещё выносят.
Adamlarını dışarı çıkart!
Увози своих людей.
Şimdi bir profil çıkartıp giriş çıkışları kapatın.
Вы должны оцепить отель и перекрыть все выходы.
Silahımı kılıfından çıkart.
Достань револьвер из кобуры.
Hangi iki harf "F" sesi çıkartıyor?
Из каких букв получается звук "ф"?
İpe diz çökersin, birinin kancasını çıkartır diğerine takarsın.
Встанешь на канате на колени.
Chengde'deki bir adamınız olan Lord Tian Wang ve Xue Changchao arasında sorun çıkartıyor.
Правитель Тянь, у вас есть человек в Чэнде, который разжигает конфликт между Ваном и Сюе Чанжао.
İyi bir iş çıkartırsam da kimse seni suçlayamaz.
Если я получу эту работу, никто не будет вас винить.
- Siz çok ses çıkartıyorsunuz. - Tamam.
Вы слишком шумите.
Dinle, kötü karakterimi çıkartırsan bir kötü karakter olmadan televizyon programı yapamam.
Ты зарубил мою злодейку. А я не могу делать шоу без злодейки.
Lütfen, beni buradan çıkartın, nefes alamıyorum.
Пожалуйста, кто-нибудь, выпустить меня отсюда, я не могу дышать.
Dışarı çıkartın!
Выпустите меня!
Şimdi senin gidip o çifti buraya getirmen gerekiyor böylece arama emri çıkartıp evi arayabiliriz. Denedim.
Нам нужно, чтобы эта пара зашла сейчас, так у нас будет ордер на обыск в квартире.
Öncelikle ayakkabılarınızı çıkartın.
Начнем с главного. Разувайтесь.
Defolup gidin ve Şükran Günü'nüzün tadını çıkartın.
Теперь идите и наслаждайтесь выходными.
- Claire'i çıkartın oradan.
Помогите Клэр.
Nereden çıkartıyorsun?
- С чего вы взяли?
Koltukları, halıyı ve pilot için yer hariç diğer her şeyi çıkartırsak daha fazla sığdırabilir misin?
Если мы уберём сидения, ковёр и прочую хрень и оставим место только для пилота? Влезет больше?
Madenler çıkartılmalıdır.
Ты же знаешь. Все шахты исчерпали себя.
Şimdilerdeyse anca oluk temizleyeceğim diye omzunu çıkartıyorsun.
А теперь ты растянул плечо, пытаясь прочистить тупую водосточную трубу.
Kafam o kadar kırık ki askımı falan çıkartıp atıyorum.
Я такой безумный и спонтанный, что мне даже больше не нужна эта повязка.
Kemer ve ayakkabılarınızı lütfen çıkartınız.
Пояса и обувь снять.
Anahtarlarınızı, cep telefonlarınızı ve tüm metal eşyalarınızı çıkartınız.
Пожалуйста, извлеките из карманов ключи и металлические предметы.
Lavabodaki kusmuk izleri DNA'sıyla eşleşecek mi bilmek istiyorum. Öğle yemeğinin tadını çıkart.
Я хочу знать, готовы ли анализы рвоты, найденной в умывальнике и идентичны ли они его ДНК.
Sizi temize çıkartıyorum.
Я восстанавливаю твою репутацию.
Ölü bir astronotu Washington Gazetesi'nin ön sayfasına çıkartırsam meclis, ataç alacak parayı bile vermeyecektir.
Конгресс не даст нам даже на скрепку для бумаг если я выставлю мёртвого астронавта на обложку Вашингтон Пост.
Maya nilüferler tohumlarını kabuklarından çıkartıyor.
Майя собирает семянки кувшинок.
Kıyafetlerini çıkart.
Снимай одежду.
Seni bazen günah çıkartıcısı olarak kullanıyor.
Иногда она использует тебя в качестве духовника.
Kıçından bir şey çıkartıversen daha iyi olur o zaman.
И все же, тебе лучше достать что-нибудь из своей задницы.
Onları hemen çıkart.
Выведите их оттуда.
Şimdi bir kez daha içinizdekileri bu korkunç hayvana bakarak çıkartın kendi kibri ve aptallığıyla onu alaşağı edin.
Теперь обратите свой взор на это страшное животное, принесённого сюда по своему же высокомерию и глупости.
Saygılı bir şekilde defnedilmesini sağlar, adını temize çıkartırım.
Я убежусь, что её похоронят с должным уважением, её имя будет чисто.
Kazıp kemiklerini çıkartın.
Выкопайте его кости.
Yürüyüşüme bayılmış. İstediğim zaman güverteye çıkmam için bana bir giriş kartı verdi.
Ему понравилась моя прогулка, и он дал мне пропуск на смотровую площадку, чтобы я мог приходить туда, когда захочу.
Komikti, asfalttaki şu şişman kadına kart göndermişti ya hani.
Oн пpислaл зaбaвнyю oткpьıтку c тoлcтухoй нa дoщaтoй дopoжкe.
Durnsville'e dönüp tellerimi çıkartırım herhâlde.
Я бы осталась с вами, можно? Вы возьмете меня в жены?
11 dakika boyunca Nucleus ekibiyle konuşmuş. Sonra anahtar kartını kullanarak binadan çıkmış.
Провел с командой "Нуклеуса" 11 минут, затем использовал карту для выхода из здания.
İnsanlıktan çıkartıyordu.
Я был унижен, но потом ты, Ричард, вернул меня к жизни.
- araba camından çıkartır gibi.
Да.
çıkartın 17
çıkart onu 22
çıkart şunu 18
çıkar 159
çıkarın 68
çıkardım 26
çıkarın beni 132
çıkaramıyorum 22
çıkar beni 102
çıkar ağzındaki baklayı 23
çıkart onu 22
çıkart şunu 18
çıkar 159
çıkarın 68
çıkardım 26
çıkarın beni 132
çıkaramıyorum 22
çıkar beni 102
çıkar ağzındaki baklayı 23