A hundred bucks tradutor Turco
570 parallel translation
Gee, a hundred bucks.
- Vay be, bir yüz dolar.
Listen, belle, for a hundred bucks, I'd take a couple of socks on the chin.
Bak güzelim, ben yüz dolar için iki tokatı sineye çekmiştim.
A hundred bucks.
Yüz dolar.
- Gee, a hundred bucks.
- 100 dolar.
- A hundred bucks even she's a gone goose. - That's a bet.
- 100'er papel, o bayan umutsuz vaka.
A hundred bucks, Maxie.
Yüz papel, Maxie.
A hundred bucks.
Yüz papel.
Pay's a hundred bucks.
Yüz papel öderim.
It's a hundred bucks for the whole job?
- Tüm iş için yüz papel ha? - Yani.
If I went to one of those fancy restaurants, I'd probably tip the head waiter, the waiter, the busboy, and a hundred bucks goes flying down the drain.
O pahalı restoranlardan birine gitseydim baş garsona, garsona, komiye verdiğim bahşişlerle bir yüzlük uçup gidecekti.
I make about a hundred bucks a week.
Haftada 100 dolar kadar kazanıyorum.
I'd give a hundred bucks to try her on.
Onun üzerinde denemek için 100 papel verirdim.
I'll bet you a hundred bucks you can.
100 Dolar bahse girerim, bulabilirsin.
I owe you a hundred bucks?
Anlaşmamız neydi?
Only a hundred bucks?
Sadece yüz papel mi?
Can you give me a hundred bucks?
Bana yüz papel verebilir misin?
I'll give you and your friend a hundred bucks to deliver it for me.
Benim için onu götürürseniz sen ve arkadaşına 100 dolar veririm.
There's $ 5,000 there... and here's a hundred bucks for you.
Burada 5000 dolar var. ... ve bu da senin 100 doların.
And by less, I only mean - a hundred bucks less.
Ve az demekle sadece... 100 kağıt eksik demek istiyorum.
A hundred bucks of my own money for the first of my men that nails that creep.
O sürüngeni çivileyen ilk adamıma kendi paramdan yüz papel veriyorum.
A hundred bucks ofmy own money for the first ofmy men that...
O sürüngeni çivileyen ilk adamıma kendi paramdan yüz papel...
Hey, I got a hundred bucks says the Eagles never cross the 50 in the next half.
Önümüzdeki yarıda Kartallar'ın 50'yi geçemeyeceğine dair 100 dolar koyuyorum.
For a hundred bucks an hour...
Saatte yüz kağıda, herşey olurum...
Yeah, just for an hour. There's a hundred bucks in it for you.
Evet sadece bir saat, 100 dolar veririm.
- A hundred bucks?
- 100 dolar mı? - Evet.
I bet you slice it into the woods. A hundred bucks!
Yüz dolarına bahse varım çalılara atacaksın!
A hundred bucks for Madam Zena.
Madam Zena'ya yüz dolar.
I gotta borrow a hundred bucks.
100 papel borç lazım.
We get 65 a mile and a hundred bucks service.
Mil başına 65 ve servis için de 100 dolar alırız.
I will bet you a hundred bucks, it was Buddy Repperton.
Yapanın Buddy Repperton olduğuna yüz dolarına bahse girerim.
Yeah, we didn't clear but a hundred bucks last week.
Geçen hafta sadece yüz dolar toparladık.
Well, if you come across anything, a hundred bucks and a brand-new VCR.
- Bir şey bulursan yüz dolar ve yepyeni bir video çalar.
It'll cost you a hundred bucks.
Sana yüz papele patlar.
Oh, a hundred bucks?
100 papel mi? 100 papel?
For a hundred bucks you can own one for life.
Yüz dolara, bir tanesine ömür boyu sahip olabilirsin.
- A hundred bucks?
- Yüz dolar mı?
A hundred and fifty bucks.
Yüz elli kâğıt.
And said her financial rating was well over a couple of hundred thousand bucks.
200.000 dolardan çok daha fazla parası olduğunu söylediler.
Fifteen hundred bucks for a second-hand car?
Kullanılmış bir araba için 1500 dolar mı?
Six hundred at six and a half bucks a box makes 3900 even.
Tanesi 6,5'tan 600 kasa düz 3.900 $ eder.
A beautiful girl who loved me, just inherited a hundred million bucks?
Beni seven güzel bir kızın milyonlarca dolarlık servetin tek varisi olması mı?
A measly hundred bucks for food, drinks, cover charges, so what?
Yiyecek, içecek, servis ücreti için yüz dolarcık, ne olmuş yani?
Six hundred bucks for a headdress and not a soul will see it.
Bir saç süsüne 600 $ para saydık ama kimse göremeyecek.
Do you wanna come out of this with a couple hundred bucks or don't you?
Bu işten birkaç yüz dolar kazanmak istiyor musun, istemiyor musun?
To save a lousy couple of hundred bucks... he flew me down to Panama all by myself and blew my chance.
Dandik bir kaç yüz papel için beni Panama'ya kadar yolladı ve fırsatı kaçırdım.
Hundred and fifty bucks a jar of strawberries.
Kavanozu 150 papel olan çilek.
Overall, we must've ripped off a couple hundred thousand bucks from dealers.
Genel olarak uyuşturucu tacirlerinden birkaç yüz bin dolar yolduk.
Take that same old crone. Save her a couple of hundred bucks on the short form.
Aynı kocakarının vergiden birkaç yüz papel tasarruf etmesini sağla da gör.
Five hundred and fifty bucks a head.
- Adam başı 550 $.
Have you got a hundred bucks?
Yüz papelin var mı?
Hundred and fifty bucks, straight pool. First one to a hundred.
150 dolar, düz bilardo, 100'e ulaşan ilk kişi.