English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ A ] / An old friend

An old friend tradutor Turco

2,537 parallel translation
Donald Bloom is an old friend of mine.
Donald Bloom benim eski bir arkadaşım.
Well, I wouldn't know about that, but how's about this for an old friend?
Orasını bilemem ama eski bir arkadaşa göre buna ne diyorsun?
Because I got a courtesy call from an old friend of mine at the FBI.
FBI'daki eski bir dostumdan bir iyilik telefonu aldım.
- I'm an old friend of the chief's.
Şef'in eski bir dostuyum.
- She's an old friend.
Eski bir arkadaşımdı.
An old friend.
Eski bir dostumuz.
Not by any happy chance... a relation to Cape Cod dinkley, an old friend of mine?
Cape Cod Dinkley ile bir alakası olma şansı var mıdır? Benim eski bir arkadaşımdır.
Look just got a call from an old friend in the police.
Bak... Polisteki eski bir dostum aradı.
And that I miss an old friend.
Ve eski bir dostumu özlediğimi.
Who is he? He's just an old friend that I've been looking for.
Peşinde olduğum eski bir arkadaş.
And you are the closest thing on campus I have To an old friend.
Ve sen kampüste eski bir arkadaşa en yakın kişisin.
Just an old friend.
Eski bir arkadaş.
That's no way to treat an old friend.
Eski bir dosta böyle mi davranılır.
He's just an old friend.
Sadece eski bir arkadaşım.
How do you describe somebody who is at the same time an old friend, and was a lover. And was a complicated part of my past, and maybe, just maybe a part of my future? Wow.
Hem dostum hem de eski sevgilim ve geçmişimin karışık bir parçası belki de geleceğim bir parçası olan birine ne dersin?
I want you to meet an old friend of mine from Exeter,
Sizleri Exetar'dan eski bir dostumla tanıştırayım.
I hear she's an old friend of Rainbow Dash.
Ranibow Dash'in eski bir arkadaşı olduğunu duydum.
She's an old friend.
Eski bir dosttur.
Only now I got to say good-bye to an old friend.
Sadece şimdi eski bir dosta elveda demek zorundayım.
His father's an old friend.
Babası eski bir arkadaşım.
He's an old friend of mine.
Eski bir arkadaşım olur kendisi.
Now here he is after lunch with an old friend clearly home from military service in Afghanistan.
Şimdi burada belli ki Afganistan'daki... Askeri görevinden yeni dönmüş bir arkadaşıyla öğle yemeğinden gelmiş
Maybe he ran into an old friend or an old flame.
Belki eski bir arkadaşıyla karşılaşmıştır ya da eski kız arkadaşıyla.
Yes, he said that he was giving it to an old friend.
Evet, yüzüğü eski bir arkadaşına vereceğini söylemişti.
Treat your meat as you would an old friend. Ha! Come on in.
Eski bir dost gibi..
Peter's an old friend, Internal Affairs.
Peter eski bir dostumdur, İç İşlerinden.
He then greeted Death as an old friend and went with him gladly departing this life as equals. "
Sonra Ölüm'ü eski bir dostu gibi selamlamış ve bu hayattan memnuniyetle ayrılmış. "
I'm an old friend. I used to work here.
Burada çalışıyordum.
Son of an old friend.
Eski bir arkadaşın oğluyla.
You can pay a visit to an old friend of mine.
Eski bir dostumu ziyaret etmen yararına olur.
I'm just an old friend.
- Eski bir dostuyum.
Max was an old friend.
Max Devore ile ben...
It's never easy to bury an old friend.
Biz birlikte büyüdük.
Gale, this is an old friend of mine.
O benim eski bir arkadaşım.
If you excuse me, I see an old friend just showed up.
Kusura bakmazsan, birkaç eski arkadaş geldi de.
Around the time that Josemaría got a call from God, I also go! a call - from an old friend of my faiher's.
Josemaria'nın tanrıdan çağrı aldığını hissettiği dönemlerde ben de babamın arkadaşlarından bir çağrı aldım.
An old friend.
Eski bir dost.
I realize McCann is an old friend of yours, but what has it to do with us?
McCann'in eski bir arkadaşın olduğunu biliyoruz ama bizimle ne ilgisi var?
She's an old friend, Mom.
O eski arkadaşım, Anne.
All right, say hello to an old friend.
O zaman eski dostuna merhaba de.
Knew how to use the light meter, and the camera felt like an old friend.
Işıkölçeri nasıl kullanacağımı biliyorum. Kamera da eski bir arkadaş gibi geliyor.
It's a trick that an old friend taught me.
Eski bir arkadaşın bana öğrettiği bir numara.
Uh, this is Rhoda, an old friend of mine from high school.
Liseden eski bir arkadaşım Rhoda.
- Just an old friend.
- Sadece eski bir arkadaş.
Is that any way to talk to an old friend?
Eski arkadaşınla konuşma şeklin bu mu?
An old friend of Arto Ronimus'from the university.
Ben üniversiteden Arto Ronimus'un eski bir arkadaşıyım.
Turns out, your old friend died from an insulin overdose.
Görüldü ki arkadaşınız insülin doz aşımından ölmüş.
Monica Archer called a friend at the Northern Omaha Children's Hospital about an abandoned 13-year-old boy.
Monica Archer, 13 yaşındaki bir çocukla ilgili olarak Northern Omaha çocuk hastanesinden bir arkadaşını aramış.
I need more time to prepare an appropriate reception for my old friend.
Eski bir arkadaşımla karşılaşmak için hazırlanmaya daha çok zamana ihtiyacım var.
An... old friend?
Eski... bir arkadaş?
Your best friend is an 18-year-old girl.
En iyi arkadaşın 18 yaşında bir kız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]