English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ A ] / And ben

And ben tradutor Turco

220,103 parallel translation
Why don't you give me that hammer and I'll finish the job myself, if you're too busy being a bully to get it done!
O çekici bırakırsan senin yerine ben bitiririm. Çünkü sen kızlara sataşmaktan yapamıyorsun!
I got mine three months ago and I feel extremely mature.
Ben üç ay önce gördüm ve kendimi çok olgun hissediyorum.
Won't you please sit down whilst I set the tea to steep and fetch the cordial?
Ben çayı demleyip likörü getirirken sen oturmak ister misin?
And I will always love thee, Diana.
Ben de seni her zaman seveceğim Diana.
In any case, I believe it works, and I'm not above a desperate measure or two.
Ben faydalı olacağına inanıyorum. Şu anda hiçbir çareye yok demem.
I'd live with you forever if I could, but I know you'll leave me the day you get married to some wealthy and handsome gentleman.
Mümkün olursa ben de seninle yaşarım. Ama yakışıklı ve varlıklı bir beyefendiyle evlenip beni bırakıp gideceğini biliyorum.
And I didn't know my parents... they died when I was a baby... so I couldn't fend for myself the way that you can.
Bir de... Ben annemle babamı tanımadım. Ben bebekken ölmüşler.
And I'm going to say it because I am.
- Ben söyleyeceğim.
I only wanted you to know that me and my hand Jerry, we'd be real happy to help out.
Sadece haberin olsun ben ve yardımcım Jerry sana seve seve yardım ederiz.
Snow means Christmas is coming, and I love Christmas, don't you?
- Kar, Noel geliyor demek. - Ben Noel'i severim. Ya sen?
The Cuthberts will not accept charity and so, as a Cuthbert, neither can I.
Cuthbertlar yardım kabul etmiyor ve Cuthbert olarak ben de edemem.
You and Anne, you'd be better off... if I were gone.
Sen ve Anne ben ölürsem rahat edersiniz.
You're going to stay on at Green Gables and I'm going to pay for it.
Green Gables'ta kalacaksın ve paranı ben ödeyeceğim.
And I'd sure give my last bit of strength, or my last dollar, to help a friend.
Ben bir dostuma yardım edebilmek için cebimdeki son kuruşumu bile veririm.
And I dreamed of building something magnificent.
Ben de görkemli bir şey inşa etme hayalleri kurardım.
And I will be right here beside you.
Ben de burada, hemen yanında olacağım.
And I'm just trying to make you happy because you're so damn sensitive about me not liking your birthday presents.
Ben seni mutlu etmeye çalışıyorum çünkü doğum günü hediyelerini beğenmiyorum diye çok hassaslaşıyorsun.
You and I are playing for keeps.
Sen ve ben bekletmek için oynuyoruz.
I'm a family man, plain and simple.
Ben basit ve basit bir aileyim.
Now, while you scold us, I'm going to get a knife and a fork.
Şimdi sen bizi azarlarken ben çatalla bıçak alacağım.
I help you with your shortcomings, and you help me with mine.
Ben senin eksiğini kapatırım, sen benim eksiğimi.
And I'm really more built for the desert, you know?
Ben çölde yaşamak için yaratılmışım.
We need a hero, and I already found one.
Bir kahramana ihtiyacımız var ve ben buldum bile.
Me, Emma and... Snow.
Ben, Emma ve Pamuk.
A princess has a duty to her people and... I failed them.
Prensesin halkına karşı vazifesi vardır ve ben onları hayal kırıklığına uğrattım.
And I thought I was tough to crack.
Ben de çözülmesi zor biri olduğumu sanıyordum.
My crew and I will take our chances and salve the ship.
Mürettebatım ve ben şansımızı deneyip gemiyi kurtarmaya çalışacağız.
Eric's away visiting some of his land-lubber friends, and, well, I like to protect my collection.
Eric birkaç deniz sevmeyen arkadaşıyla görüşüyor... ve ben de koleksiyonumu korumak istedim.
I'm Jasmine of Agrabah, and now I know how to get my city back.
Ben Agrabahlı Yasemin'im... ve şimdi şehrimi nasıl geri alacağımı biliyorum.
I'd recommend the Ant and the Grasshopper.
Ben Karınca ve Çekirge'yi tavsiye ederim.
And so long as I have this, I can ensure there will be no portals between you and the man you love.
Ben buna sahip olduğum sürece... sen ve sevdiğin adam arasında asla... bir kapı açılamamasını sağlayabilirim.
Look at us, I'm... I'm stuck in this box, and you're forced to work for them.
Şu halimize bak... ben bu kutuya hapsoldum sen de zorla onlar için çalışıyorsun.
She uses people, just like the government, and I help the FBI because I want to.
Aynı hükümet gibi o da insanları kullanıyor ve ben FBI'a istediğim için yardım ediyorum.
Kurt, you and I, we're... we're saving this country.
Kurt, senle ben... Biz bu ülkeyi kurtarıyoruz.
When Remi and I formulated the tattoo plan,
Remi ve ben dövme işini hazırladığımızda...
You should go home and I should go to bed?
Eve gitmelisin ki ben de yatabileyim mi?
Hi, I'm Mitch and... I'm an alcoholic.
Merhaba ben Mitch ve... ben bir alkoliğim.
So you be the salesman, and I'll be the customer.
Sen satıcı ben de müşteri olayım.
Marley and me.
Marley ve ben.
And I'm gonna make this bug tell me exactly that.
Ve ben bu böceğin tam olarak neler olduğunu bana anlatmasını sağlayacağım.
I lost my sister to the Separatists and my planet to the Empire.
Ben Ayrılıkçılar'a kardeşimi gezegenimi de İmparatorluk'a kaybettim.
Look, it's taken me a while to learn, and, I mean, I use the Force.
Bak, benim öğrenmem biraz zaman aldı ve demek istediğim ben Güç'ü kullanıyorum.
I would think long and hard before you turn me down.
Ben olsam beni yüzüstü bırakmadan önce çok iyi düşünürdüm.
Because I'm an architect, and I've been staring at the room for the last 20 minutes.
Çünkü ben mimarım, ve son 20 dakikadır odayı inceliyorum.
These men, they're holding my friends hostage, and I...
Bu adamlar, arkadaşlarımı rehin tutuyorlar ve ben...
You're the best in the world at getting out of tight spots, and I was in a really tight spot.
Bu dünyada dar alanlardan çıkabilen en iyi kişi sensin, ve ben de gerçekten dar bir alandaydım.
- And I won't?
- Ben düşünmez miyim?
You and I are going to cure us all.
Sen ve ben, hepimizi iyileştireceğiz.
Well, Helena and Donnie are lost in the barrens, but Rachel's very nice Neos have brought me home, and I'm, I'm back to my busy schedule.
- Helena ve Donnie ormanda kayboldular ama Rachel'ın çok nazik Neo'ları beni eve getirdiler ve ben yeniden sıkışık, günlük takvimime geri döndüm.
Siobhan and I... registered Kira back at school.
Siobhan ve ben, Kira'yı yeniden okula kaydettirdik.
For now you can wait upstairs, Scott and I are gonna be up in a couple of minutes.
Şimdilik üst katta bekleyebilirsin, Scott ve ben birkaç dakikaya geliriz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]