English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ A ] / And come on

And come on tradutor Turco

11,534 parallel translation
Well, that's something you learn on your first porno set when you look down at that girl and she's covered in come, smiling and rubbing it in like it's the sweet elixir of life.
Porno film setindeki ilk gününüzde, üstü başı sperm kaplıyken gülümseyen,... yaşam iksiriymiş gibi her yerine süren kıza baktığınızda öğreneceğiniz bir şey.
Mrs Patmore, shall I ask Lady Mary to come down and put the kettle on?
Bayan Patmore, Leydi Mary'ye söyleyeyim mi gelip çayı koysun?
She was kind enough to come on by and check on Grace.
Bizi kırmayıp Grace'i muayene etmeye geldi.
[booing and hissing] Aw, come on.
Yapma sen de.
Let's just say, more than once, some young buck would come sniffing around and I'd have to knock him on his ass.
Diyelim ki... Etrafında dolanan bir sürü züppe olsun. Ben de ağızlarını burunlarını kırayım.
So come see us and let Dan's Auto Collision get you back on the road and on with your life.
Bu yüzden bizi ziyaret edin ve Dan's Auto Collision'ın sizi yollara kavuşturmasına ve hayatta barışık olmanızı sağlamasına izin verin.
Come on. 25 pages detailing the customs and history of the three countries who are meeting today.
Bugün buluşacağımız üç ülkenin gelenek ve tarihlerini anlatan 25 sayfalık bir rapor.
I would go into work on a Tuesday morning and half the people would hate me, and I'd come back on Wednesday morning, and half the people would hate me, but it was the other half.
Salı sabahı işe gittiğimde çalışanların yarısı benden nefret ederdi. Çarşamba sabahı gittiğimde de yarısı nefret ederdi ama bu sefer diğer yarısı.
And we usually check in on each other every hour, and she didn't come home.
Normalde saat başı birbirimizi kontrol ederiz ama eve gelmedi.
Did you arrange for Delia to come down here and see you because you knew your fiancée was on the road?
Delia'nın gelip seni görmesini, nişanlının yolda olduğunu bildiğin için mi ayarladın?
Come on, and wipe your tears, dad.
Baba gel bana sarıl ve gözlayşarını sil.
Come on, don't you remember what it was like to be a resident and have all of this death around you be new, terrifying?
Asistan olduğun ilk günleri sürekli ölümle karşılaşmanın çok korkutucu olduğu günleri unuttun mu?
You and Mom just wanted it to be. Oh, come on, now.
- Annemle öyle olmasını istediniz.
And Daddy, when they crash, they're probably gonna come out firing, so get down on the floor, and stay there!
Aslında üç kere. Ve baba, kaza yaptıklarında muhtemelen ateş ederek çıkacaklar. O yüzden yere yat ve orada kal.
A little rule that I have for myself on location, and this is never go up empty-handed or come down empty-handed.
Buradaki set için koyduğum bir kural var... Eli boş aşağı inmek de yukarı çıkmak da yasak.
Come on, man, you're not actually gonna try and sell me Ricky the motherfucker, are you?
Cidden bana ana siken Ricky'i satmaya çalışmayacaksın, değil mi?
And be quiet. ( Come on. )
Hadi!
Come on! There's three different bypasses and one shot joint!
Burada üç farklı tali boru ve tek bir bağlantı noktası var.
Come over to my house on Friday, and we'll go over everything, okay?
Cuma günü evime gel, ve bu konuyu konuşuruz. Tamam mı?
Oh, and I kept betting on come, because...
İddiayı da bırakmadım, çünkü...
Women are birds. And these birds... Come in two kinds : birds in the hand and birds on the wire.
Kadınlar birer kuştur ve bu kuşlar eldeki kuş ve teldeki kuş olmak üzere ikiye ayrılırlar.
Yeah, and her name's not Athena. Come on.
- Evet ve adı Athena değil.
Oh, come on, guys. I grew a goatee, and it looks amazing, and I know you can see it.
Hadi ama çocuklar, keçisakalı bıraktım çok da efsane oldu ve sizin de fark ettiğinizi biliyorum.
Today is her day, and she is... She is gonna sing. Come on.
Bugün onun günü ve o şarkı söyleyecek.
- Guys... - And take his ID badge. Come on.
- Kimliğini de alın.
Listen, you've been saying you're gonna come down and help me move the freezer, so I want you to come on Saturday.
Bana eve gelip dondurucuyu taşımama yardım edeceğini söylemiştin, bu cumartesi gelmeni istiyorum.
Come on, Tag, we'll do a few bars, a few dance steps, and Bob's your Uncle.
Hadi Tag, birkaç hareket yapıp dans edeceğiz ve Bob Amcaları gibi.
" Simply come to my rooms and open fire on me.
" EugeneSadece odama gelecek ve bana ateş edecektin.
And I'm like, "Come on, lady, that's not how I was raised."
"Lütfen, bayan, ben bu şekilde yetişmedim" diyordum.
He wouldn't come out, and the team made good on their threat to kill innocents until he did.
Dışarı çıkmadı ve masumlar ölüp de dışarı çıkana kadar ekip iyi direndi.
He would hop on a plane, and seven or eight hours from now, if she hadn't already herniated, Derek would come in here and he would take this surgery, your surgery, away from you.
Uçağa atlayacak ve yedi-sekiz saat sonra hastaneye varacak. O zamana kadar beyinde fıtıklaşma olmazsa Derek ameliyathaneye girecek ameliyatı devralacak. Senin ameliyatını senden alacak.
The minute I turn my back and stop firing on these guys, they're gonna come in here and they're gonna kill us, you understand?
Arkamı dönüp de ateş etmeyi keser kesmez içeri girip bizi öldürürler, anlıyor musun?
And no more of this, "Come on, Nick, it tastes so yummy" crap.
Ve daha fazla "Hadi ama, Nick, çok lezzetli." saçmalığı yok.
! - Come on, I hand this to you, I'm on the next ride back to your ship and you start the party without me.
- Bunu sana verirsem beni hemen gemiye gönderirsin ve partiye bensiz başlarsınız.
I know I've been having my fun elsewhere, and no one could blame you if you didn't take me back, but if you'll have me, I'll take you on the longest walk of your life! Come here. No hills.
Yokuş çıkmayacağız ama.
Hey, come on. The first and eighth movies were pretty darn good.
Serinin ilk ve sekizinci filmi baya iyiydi.
And I'll back down to anyone who says I'm not. Come on, Buddhists aren't quitters.
Hadi ama, Budistler bir işi yarım bırakmaz.
The night doorman told them he saw her come in at about 11 : 30 Sunday night and go up to the Durst penthouse on top of the 15-story building.
Gece görevlisi, kadının Pazar akşamı saat 23 : 30 sularında geldiğini ve 15 katlı binanın çatı katındaki evlerine çıktığını söyledi.
Come on, just point and squeeze.
Hadi, sadece nişan al ve ateşle.
Lamb and artichoke, I mean, come on.
Kuzu ve enginar mı? Yok artık!
Oh, come on, Bones, even you said he was killed and was brought back to his own house and pushed down the stairs.
Yapma Bones. Sen bile başka yerde öldürülüp, evine getirilmiş ve merdivenden atılmış dedin.
We have come together in the presence of God to witness the marriage of Richard and Francis, to ask his blessing on them and to share in their journey.
Tanrı'nın huzurunda Richard ve Francis'in evliliğine şahit olmak için bir araya geldik. İKİ AY SONRA Onları kutsamasını ve yolculuklarına eşlik etmesini istiyoruz.
Like, I'm going to take a hit of it and, and come up with some brilliant solution on how to save everyone.
Sanki bir nefes çekip herkesi kurtarmanın harika bir yolunu bulacakmışım gibi.
Everything rests on the army, which can not yet join, but the time will come and it will say its word.
Silahlı kuvvetler henüz bir adım atamaz ama er geç onlar da harekete geçecektir.
The clothes come from the big chain stores, and there's a brand on the dolls...
Giysiler büyük bir mağazalar zincirinden alınma ve bebeklerin üzerinde bir marka var.
Come on, think about all the people who dropped out of college and made it big.
Yapma böyle, okulu bırakıp da çok büyük işler yapanları düşün.
Poor thing, come on and lie down.
Kıyamam, gel uzan şöyle.
And I decided to come on my own.
Ben de kendi başıma gelmeye karar verdim.
Now, come on in here and identify some of this Polish food so I can know what I'm not eating tonight.
Şimdi buraya gel ve şu Polonya yemeklerini teşhis et ki bu gece onlardan yemeyeyim.
If I was in a real office, you wouldn't come in and sit on my desk, and pet my co-workers, would you?
Gerçek bir ofiste olsaydım içeri girip, masama oturup iş arkadaşlarımı okşamazdın, değil mi?
... the last thing she posted was that she was coming here and since then she hasn't posted anything so I thought I'd come by on my way back to make sure everything's okay but then like, you're here and she's not and I'm kinda like, WTF is going on.
Ve paylaştığı son şey buraya geliyor olduğuydu ve o zamandan bu yana hiçbir şey paylaşmadı ben de geri dönüp her şey yolunda mı diye bir bakayım dedim ama sen buradasın ve o da değil, ne oluyor lan falan diyorum yani.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]