And he's back tradutor Turco
4,301 parallel translation
Um, some little stationary company got their taxes all snarled up, you know, and, and there's a coin show tomorrow and, but, you know, he'll be back tomorrow.
Şirketin vergi sorunlarını çözmeye gitti ve biliyorsun yarın Bozuk Para gösterisi var... -... yarın dönecek.
A pipe burst in his house and he went back to Connecticut.
- Evinde bir boru patlamış, bunun için Connecticut'a gitti.
He's in the hospital right now, and I'm flying back to be with him.
Şu anda hastanede yatıyor, uçakla onun yanına gidiyor.
And he's using your microbots to steal his machine back.
Makinesini geri çalmak için de senin mikrorobotlarını kullanıyor.
And you know that sheriff, he's going to try to do whatever he can to send you back to prison.
Ve biliyorsun ki şu Şerif, seni tekrar içeri tıkmak için elinden geleni yapacaktır.
Wounded, raped wife battles her way back to her husband... And he deserts her.
Yaralı, tecavüze uğramış eş canını dişine takarak kocasına döner... o da karısını terk eder.
Well, look, he's looking to put you back in jail and is trying to get Vanessa sole custody of your son.
Seni hapse geri tıkmak ve Vanessa'ya oğlunun velayetini almak istiyor.
I just think if he could help solve this case, he'd get in Trout's good graces and back to his old self, you know?
Olayı çözmeye yardım ederse, Trout'un gözüne girer ve eski kendisi olur diye düşünüyorum.
The coroner couldn't be exact, but he suggested these wounds could be consistent with the type of tools and machine parts found in the back of Davis's van.
Adli tabip kesin konuşamıyor ama bu yaraların Davis'in aracında bulunan aletlerle ve makine parçalarıyla uyumlu olabileceğini söylüyor.
Yeah, I emailed my boss two days ago and he's letting me come back.
Evet, 2 gün önce patronuma mail attım ve geri dönmeme izin verdi.
He has his daughter back and he's not gonna let her go now.
Kızını geri aldı ve artık onu bırakmaz.
He's back home in Rio, safe and sound.
- O şu anda Rio'da evde ve güvende.
And he's just gonna keep coming back.
Sürekli gelmeye devam edecek.
I got a guy who beats his wife's face in, in front of their kid, and the next day he's back home. All right.
Çocuğunun önünde karısının yüzünü dağıtan ve ertesi gün evine dönen adam yakaladım.
And he's already halfway back to Terrowin.
Ve çoktan Terrowin'e giden yolu yarılamıştır bile.
Went back to the show. He's such an optimist. And he thought, this was probably the end of it.
O kadar iyimserdi ki, muhtemelen her şeyin yoluna girdiğini düşünüyordu.
What if he took them and he's... not coming back?
Ya onları alıp, geri getirmediyse?
Some scientist looked way, way back in our evolution and he discovered that all humans come from just two kinds of monkey - the chimpanzee and the bonobo.
Bazı bilim adamları insanların nereden geldiğini bulmak için evrim tarihinin derinliklerini araştırmış ve iki çeşit maymundan geldiğimizi bulmuşlar. Şempanze ve bonobo'dan.
No, don't say that, man. What if he saw you guys tape him and he's coming back for it?
Ya sizin onu kayda aldığınızı görüp, kaseti geri almaya gelirse?
So he's back now and he's at your school?
Geri dönüp seninle aynı okula gitmeye mi başladı?
He used to come back at night stinkin'and proud.
Gecenin bir yarısı sarhoş ama gururlu bir şekilde gelirdi.
It's the story of a middle-aged man who's lost his way and goes back in time to the park he used to play in.
Yolunu kaybetmiş orta yaşlı bir adam zamanda geri gider ve kendini çocukken oynadığı parkta bulur.
I know it's not much for comfort, and it ain't gonna bring Livy back, but... we got him, and he's gonna be punished.
- Biliyorum, rahatsız edici ve Livy'yi geri getirmeyecek ama, yakaladık onu ve ceza alacak
Sean's brother has a truck, he'll be back and can get right to the police.
Kardeisinin bir kamyoneti var. Buraya gelecek ve biz de polise gidebilecegiz.
Killing and bringing you back, that's how he connects.
Öldürmek ve geri getirmek o böyle iletişim kurar.
Shot a guy in a duel and then went back and killed the guy's teenage son because he was afraid he would kill him out of revenge.
Çünkü intikam almak için onu öldüreceğinden korktu.
That after 60 some years he's come back and that we need to be ready.
İnsanlar Hayaletin geri döndüğünü söylüyor. 60 yıl sonra geri dönüyor ve bizim hazır olmamız gerekiyor.
That the passing of his father set him off and he came back here to finish his father's work?
Ya oğluysa? Babasının ölümü onu tetiklemiş ve buraya babasının işini bitirmek için geri gelmiş olamaz mı?
And a year later, he goes back to the Reno and he steps up on that stage... and plays the best motherfucking solo the world has ever heard.
Bir sene sonra Reno'ya geri dönmüş. Sahneye çıkmış ve dünyanın duyduğu en iyi soloyu çalmış.
He's singing "when the saints Go marching by," and it Takes me back
"When the saints go marching by" Söylüyor.
And then once they medically remove it or whatever, he's gonna go back to being normal.
Ve sonra bir ameliyatla alınarak veya başka bir şekilde normale dönmesini.
Yeah, but you're a dick who thinks he's better than a dick because you can back up your dickish behaviour with psychobabble and pseudo-science.
Evet ama sen sersem olmadığını düşünen bir sersemsin çünkü yaptığın sersemlikleri psikolojik saçmalıklarla ve sözde bilimle destekliyorsun.
Once he sees that photo, he's gonna aim through that window and shoot you in the back.
Fotoğrafı gördüğü anda sana bu camdan nişan alacak ve arkandan vuracak.
So Mr. Paul figures he hit the blackmail fucking jackpot, swipes the DVDs, sends Huffman a little letter demanding 200 grand to get'em back or Huffman's wife and kids get a private screening.
Bay Paul adama şantaj yapmak için DVD'leri almış Huffman'a ya 200 bin dolar getirirsin ya da bunu karın ve çocuğuna özel bir seansla izletirim diye küçük bir mektup yazmış.
Granddad's got no pulse and we better get back to tell everyone he's died.
Büyük babada nabız yok geri dönüp herkese öldüğünü söylesek iyi olur.
But look, he's gonna come back and he's gonna finish what he started and she is not gonna be safe, like, what... who are you calling?
Bak geri gelecek ve başladığı işi bitirecek. Amber güvende olmayacak... Dur, kimi arıyorsun?
And... now he's made me back into Nelly again.
Şimdiyse beni yine Nelly'ye çevirdi.
If you talk to me, I will sign to the caller who's deaf and he will sign back to me and I will talk to you.
Benimle konuşursanız, sağır olan ziyaretçime bunları çevireceğim.. .. ve ondan cevabı alınca aynı şekilde size tekrar iletip konuşacağım.
You can stomp on him, spray him, try and drown him, but he always comes crawling back up out of the toilet bowl.
Üstüne basarsın, ilaç sıkarsın, boğmaya çalışırsın ama her seferinde tuvalet deliğinden sürünerek geri gelir.
My dad works in insurance, and he... gives people insurance, like, if something bad happens, if somebody's house catches on fire, then he will help them get their house back, if it was an accident.
Babam sigorta işinde çalışıyor ve o insanlara güvence veriyor, kötü bir şey olursa birinin evi yanacak olursa, o zaman evlerini geri almalarına yardım edecek.
And she just... they keep telling her that he's gonna come back and he, uh...
Ve O... Kıza, onun geri geleceğini söyleyip duruyorlar ve o, uh...
Robbie stole their drugs and nicked off before they had the chance to get it, and he must have forgotten it and left it behind in all the chaos, so he had to come back.
Onlar kitabı almaya fırsat bulamadan, Robbie onların malını çalıp sıvıştı. Ve o karmaşa içinde onu almayı unutup, geri dönmek zorunda kalmıştı.
- and he wrote back.
- Cevap da yazmış.
Me and Jules had him on our radar five years back when he was working his way up from street enforcer.
5 yıldır ben ve Jules'un radarına tekrar girdi. O, sokak infazcısı olarak çalışıyordu.
He's just gotten held up... and has yet to come back.
Sadece işleri uzamıştır ve henüz geri dönemiyordur.
That's back when he had good hair, and that's, um... that's me in the middle there with them.
Saçlarımız iyiyken. Bu da... Ortalarındaki benim.
But if you do nothing, Kenny goes away, and he's never coming back.
Ama hiçbir şey yapmazsan Kenny gider, bir daha dönmemek üzere.
I met Cedric and took him back to our house because he liked Elizabeth and wanted to start something with her.
Cedric ile tanışıp onu kaldığımız yere götürdüm. Elizabeth'ten hoşlanıyordu çünkü. Aralarının olmasını istiyordu.
And even though he's been kind of a dick for barely calling or anything for the past two years, doesn't matter anymore...'cause my baby brother's back.
Amcanız tam bir çük olsa bile, geçen iki yılda hiç aramamış ya da herhangi bir şey yapmış olmasada, artık bir önemi yok... çünkü bebek kardeşim geri geldi.
Then the door opens and he brings his wife back home.
Sonra kapılar açılır... ve karısını eve geri getirir.
yöu know, the other day, I came back home from work and he had done up my entire room with flowers, candles..
Geçen gün, işten eve gelmiştim, her şeyi hazırlamış... Odam mumlarla, çiçeklerle doluydu...
and he's like 99
and he's right 54
and he's 185
and he's dead 61
and he's not 37
and he's gone 47
and he's good 16
and he's off 32
and he's here 18
he's back 468
and he's right 54
and he's 185
and he's dead 61
and he's not 37
and he's gone 47
and he's good 16
and he's off 32
and he's here 18
he's back 468
he's back there 17
back 1915
backup 83
backstrom 34
backs 42
background 48
backgammon 25
backwards 110
backstage 37
backpack 27
back 1915
backup 83
backstrom 34
backs 42
background 48
backgammon 25
backwards 110
backstage 37
backpack 27
back the fuck up 47
back it up 216
back to work 469
back to the future 36
back up 1292
back in town 16
back off 1570
back to the beginning 16
back then 441
back me up 80
back it up 216
back to work 469
back to the future 36
back up 1292
back in town 16
back off 1570
back to the beginning 16
back then 441
back me up 80
back home 188
back to school 26
back in business 17
back soon 22
back to square one 51
back door 80
back in 260
back me up on this 16
back in the day 245
back me up here 53
back to school 26
back in business 17
back soon 22
back to square one 51
back door 80
back in 260
back me up on this 16
back in the day 245
back me up here 53