And she just tradutor Turco
9,805 parallel translation
I mean, I told her Lily was sick and she just gave it to me. - But why?
Yani ona Lily'nin hasta olduğunu söyledim ve ilaçları öylece verdi bana.
You've been waiting for an in with Happy for months, and she just gave it to you.
Happy'le bir arada olmak için aylardır fırsat kolluyorsun ve az önce o fırsatı verdi sana.
Look, Colleen's my boss and she just broke off her engagement to her weird fiancé.
Bak, Colleen benim patronum ve garip nişanlısıyla olan nişanını bozdu.
She'll just sit there and take it.
Şuracıkta oturuyor ve gıkını çıkardığı da yok.
Just a couple more days, and she'll be back to herself.
Birkaç güne kendisine gelir zaten.
And this is how she emerges- - she just falls towards her death?
Yani böyle mi dönüşecek? Ölüm atlayışı yaparak mı?
I didn't know what to make of it until tonight, and then this woman here, she suspects, speaks some kind of middle eastern language, just like Sara.
Bu geceye kadar ne çıkarmam gerektiğini bilmiyordum. Sonra bu kadın orta doğu dili konuştuğunu söyledi.
Just that she's only killed muggers and street thugs.
Sadece soyguncu ve sokak çetelerini öldürdüğü.
Everything has just gotten super complicated, and it just makes me wonder, why did she choose me?
Her şey tamamen birbirine girdi ve sadece merak ediyorum neden beni seçti?
So I called your school and the nurse said to me that she was just about to call me.
Okulunuzu aradım hemşire, tam da beni aramak üzere olduğunu söylemişti.
Well, Stefan, she was your first love, and then she just left you hanging.
Stefan, o senin ilk aşkındı ve seni öylece bıraktı.
Heh. Well, maybe it's easier if I just ask Lily, and I'm sure she'll be eager to uncover the truth and punish you for it.
Belki de Lily'e söylesem daha kolay olacak eminim o sana işkence edip gerçekleri açığa çıkarmakta daha heveslidir.
Caroline thinks that Valerie's mere existence is somehow sabotaging our relationship, but if she could just get into my head, she would see that the only thing standing between me and my girlfriend is that damn spell...
Caroline, Valerie'nin tek var olma sebebinin ilişkimizi sabote etmek olduğunu düşünüyor. Ama kafamın içindekileri bir görebilse benimle kız arkadaşımın arasında duran tek şeyin o lanet büyü olduğunu görebilir.
Because Lily just rearranged the furniture and she needs a little time to live in it, ow, fall in love because Lily just with the whole furniture feng shui of it all.
Lily sadece mobilya düzenlenmeyecek Çünkü Ve o yaşamak için biraz zamana ihtiyacı var, Şimdi, Lily çünkü sadece bütün mobilya aşık
You were once guardian to Davina Claire, and just as she's about to be recruited by a consortium of the most powerful vampires in the world, her status as regent is revoked, making her all but useless.
Bir zamanlar Davina Claire'in korumasıydın ve dünyadaki en güçlü vampirler birliğinin safına katılmasından hemen önce vekil statüsü iptal edildi ve o etkisiz kaldı.
You save Cami today, Aurora will just kill her some other time, and you can't very well kill Aurora, given she alone has the information needed to find Rebekah.
Bugün Cami'yi kurtarırsın, Aurora'da onu başka bir zaman öldürür ve sen ise Aurora'yı öldüremezsin. Rebekah'ı bulmak için gerekli olan bilgiye sahip olan kişi o.
I was just hurt to learn that you would lower yourself to this distraction and particularly when she constitutes a rather fiendish lie.
Sadece kendini buna kadar alçaltman beni üzdü ve özellikle de şeytani yalan uydurduğunda.
But, I mean, she's ready to talk, and... and I just want to put some protections in place before she does.
Konuşmaya hazırdı ama önce bana güvenmesi lazımdı. Konuşmadan önce güvende olduğundan emin olmak istedim.
I just sent all my old photographs to this kookaburra artist, and she sent me back these.
Tüm eski fotoğraflarımı yalıçapkını sanatçıya gönderdim, ve o da bana bunları gönderdi.
It's just, I'm-I'm trying to sort things out, and-and your mother, she won't talk to me.
Ben sadece anlamaya çalışıyorum ve annen benimle konuşmuyor.
I mean, she could still be sleeping it off and just doesn't want to face her friends.
Arkadaşlarıyla yüzleşmemek için uyuyor da olabilir.
She just blackmailed Elizabeth, and offered up her life to be sure the Bourbons never threaten her children again.
Elizabeth'e şantaj yaptı ve Bourbon'ların çocuklarını bir daha tehdit etmemesini sağlamak için canını ortaya koydu.
I guess I was just worried that she'd figure it out anyway, expose me, and then...
Galiba, her şeyi anlayacağından endişelendim ve ifşa edeceğinden endişelendim ve sonra- -
Audrey and I would be if she would just give me the chance, and then today at work, we actually were great together, but... she threw out the letter.
Ve işte bugün gerçekten birlikte harikaydık. Mektubu atmış.
We've got Trisha, Tasha, Krystal with a "K," and Crystal Light'cause she's much skinnier than Fat Crystal who we just call Crys.
Bunlar Trisha, Tasha, Krystal "K" ile ve Zayıf Crystal çünkü o çok daha sıska sonra Şişman Crystal ki biz ona kısaca Crys diyoruz.
I mean, she's nice and everything, but she just documents fun things.
Yani diyorum ki, o hoş falan ama eğlenceli şeyleri belgeliyor.
Just let me know if she has any plans for me and a car bomb. [chuckles] Yeah.
- Plan falan yaparsa, arabaya bomba koyarsa haber ver.
She was holding that stupid skull and I just... I snapped.
O salak kafatasını tutuyordu ve ben... kendimi kaybettim.
I just had lunch with my mom to talk about our wedding, and she wants to put an announcement in "The New York Times."
Annemle düğün hakkında konuşmak için yemek yedik, ve o da "The New York Times." a düğün duyurusu koymak istedi.
It's just, it's a lot, and she wanted to make this announcement in "The New York Times" and had this huge guest list and the dean of Harvard Law and I just- -
sadece, "The New York Times" ta düğün duyurusu yapmak istedi ve bu büyük davetli listesi Harvard Hukuk'un dekanı, ve ben- -
And Laurel was just saying that she would kill me if I had sex with him before my prep kicks in.
Ve Laurel da, eğer ilaçları etkisini göstermeden onunla seks yaparsam beni öldüreceğini söylüyordu.
She took the bullet train from Shenzhen to Hong Kong and was last observed roaming around Chungking Mansions, just around the corner from your guesthouse.
Shenzhen'den Hong Kong'a hızlı tren bileti almış ve en son Chungking Mansions'de senin misafirhanenin hemen yanında dolaşırken görülmüş.
Just a short time ago, we spoke with the victim's mother, and she...
Kısa bir süre önce kurbanın annesiyle konuşmuştuk ve...
She's just reacting to me. Just watch and learn, okay?
İzle ve gör, tamam mı?
She just got scared and fainted.
Sadece korktu ve bayildi.
All I can tell you there is, if she's the one, you'll know, just like with me and your mother.
Sana tek söyleyebileceğim şey, eğer aradığın kız oysa bunu anlarsın tıpkı annenle ben gibi.
And my foster mom, Eliza, she's great with me. It's just her and Alex...
Ayrıca üvey annem Eliza, bana karşı çok iyi.
She could have just used another gun and then destroyed it. It's what I would have done.
Başka bir silah kullanmış ve yok etmiş olabilir.
She's just so cold and mechanical.
O kadar soğuk ve mekanik ki.
She likes to limit access to Peter, but just you tell her you're his mother, and I'm sure she'll make an allowance.
Peter'a erişimi kısıtlamayı seviyor, ama ona annesi olduğunu söylersen,... sana izin vereceğine eminim.
Now let's just scroll up and see what thread she was responding to.
Şimdi kaydıralım ve hangi tehdide cevap verdiğine bakalım.
When you like someone and see her walk to someone she likes, you'd suddenly realize that you treat her badly just because you want to get a bit closer to her.
Birinden hoşlandığında onu sevdiği kişiye giderken gördüğünde aniden ona karşı kötü davranmaya başlarsın çünkü birazda olsa ona yakınlaşmak istersin.
She's got a nice little record for boat theft and armed robbery, and, according to the paper the FBI has on her, she likes to run with an unidentified accomplice who just so happens to fit the same description as our guy.
Sicilinde tekne hırsızlığı ve silahlı soygun bulunuyor ve FBI'daki dosyasına göre işlerini kimliği belirsiz suç ortağıyla yapmayı seviyor ortağı da aradığımız hırsızın eşkaline tam uyuyor.
She may decide to mitigate the risk and just have you killed.
Riski azaltıp, seni öldürtmeye karar verebilir.
Last night... she didn't mention anything, you just woke up and she was gone.
Dün gece........ hiçbir şeyden bahsetmedi, uyandığında gitmişti. - Evet.
Um, I thought that she would just cool off and come back like she always did.
Her zamanki gibi sakinleşip geri döneceğini sanmıştım.
And she called Taylor Swift a skank, and I tried to tell her that she's just unlucky in love.
Taylor Swift'e sürtük dedi ben de ilişkilerde şansız olduğunu ona anlatmaya çalıştım.
You know, it's so funny that she's so angry because I've tried to tell her repeatedly that you and I are just friends and that I'm really on the hunt for, like, cute, single guys, you know.
Sinirlenmesi çok saçma. Çünkü ona devamlı ikimizin sadece arkadaş olduğunu ve benim şirin bekâr bir erkek aradığımı anlatmaya çalıştım.
Not a word from Peyton in three months. And then, poof, she just shows up?
- Peyton'dan üç aydır haber alamadım ve birden ortaya mı çıkıyor?
She's really just grounded instead of preoccupied with herself and all gossipy like some of the other girls.
Diğer dedikoducu ve kendiyle meşgul kızların aksine ayakları yere basan bir kız.
Not a word from Peyton in three months. And then she just shows up?
Peyton aylardır tek kelime etmedi sonra birdenbire ortaya mı çıkıyor?
and she said yes 23
and she goes 33
and she loved me 17
and she's beautiful 17
and she was like 38
and she loves you 21
and she's right 30
and she was right 34
and she said no 16
and she was gone 27
and she goes 33
and she loved me 17
and she's beautiful 17
and she was like 38
and she loves you 21
and she's right 30
and she was right 34
and she said no 16
and she was gone 27
and she's dead 32
and she's 109
and she knew it 16
and she knows it 30
and she loves me 32
and she's like 63
and she says 116
and she's gone 29
and she 275
and she said 267
and she's 109
and she knew it 16
and she knows it 30
and she loves me 32
and she's like 63
and she says 116
and she's gone 29
and she 275
and she said 267
and she was 85
and she didn't 24
and she is 39
and she did 61
and she died 47
and she's not 19
and she will 20
and she left 27
and she didn't 24
and she is 39
and she did 61
and she died 47
and she's not 19
and she will 20
and she left 27