And so is she tradutor Turco
1,236 parallel translation
I'm living proof of that, and so is she.
Bunun yaşayan kanıtıyım. Ve o da öyle.
And so is she.
Ve O da öyle.
Your mother is so stupid... that she goes to Barneys Rooftop Deck Restaurant for lunch... and orders a niçoise salad and calls it a "ni-coise" salad.
Anneniz o kadar aptal ki Barneys Rooftop restorana yemeğe gidip nicoise salatası sipariş ediyor ve ona "ni-coise" salatası diyor.
She didn't, so I had to pray at school, then go back home and say I thought that reason was the way the light, and that God was dead
Teyzem inanmazdı. Okulda ederdim dua, sonra evde uydururdum her şeyi akla. Işık akıldı.
So the murdered enters, gives to her the money, and, while she is counting it...
- Evet.
So, what happens is, she leans over me, and a bit of her bloody ice cream falls on my bloody trouser, doesn't it?
Olan şu ki, bana doğru eğildi ve.. dondurmasının birazı lanet pantolonuma damladı. lanet pantolonuma, tamam mı?
So she came back here to change and then she went out again. Question is, where?
Demek buraya üstünü degismek için geldi ve sonra yine çikti.
But here is a secret, during the shoot she smashed two cameras, and head-butted the photographer twice and so on.
Sır olan şu ki,... çekim sırasında iki kamera kırdı ve fotoğrafçıya iki kere kafa attı, falan filan.
I just want to see how she's doing, you know, with everything after the divorce and all, so... listen, I'm sorry, but, uh, Thanksgiving is only a few weeks away.
Dinle üzgünüm. Ama... şükran günü birkaç hafta sonra.
I wondered what she wanted so late at night but as she was so attractive, I brought her here and heard her out She is.
Öyle.
Lindsay knew Michael would be furious... ifhe found out the building had stopped... so she had to find a way to start it... and that's when she saw Lupe's family.
Lindsay, onların iş bıraktığını duyunca... Michael'ın sinirleneceğini biliyordu, bu yüzden... ona nasıI anlatacağını bulması gerekiyordu... ve tam bu esnada, Lupe'nin ailesini gördü.
Listen! She's lovelier in person than she is on TV, and so nice.
Yakından televizyonda olduğundan daha güzel.
She got that call, and her aunt is sick... and I heard her say something about going to the hospital... so I think that's where she went.
Teyzesinin hasta olduğunu öğrendi. Hastaneye gitmekle ilgili bir şeyler söylediğini de duydum. herhâlde oraya gitti.
There's a register that her voice reaches when she yells... that only a freaking dog can hear, but her face is so twisted and contorted... that you know she's hit that register, and it's amazing.
Sesinde öyle bir perde var ki bağırdığında sadece köpekler duyuyor. Ama suratı o kadar manyak ve çarpık oluyor ki o perdeye çıkacağını anlıyorsun ve bu cidden müthiş.
- Now she is young... but young people need guidance... and since you seem so little help in this department... we have to step in.
Sen bu alanda pek yardımcı olmadığın için biz devreye girdik.
So now the plan is either find ourselves a new counselor, stick it out with the old one, but go more often, or resign ourselves to the fact that she's never gonna be happy... no matter what I do, so let's take the money we're wasting and put it towards a membership at Lakeview.
... kendimiz yapacağız, ya da onu asla mutlu edemeyeceğim gerçeğini kabul edip avukata harcadığımız parayı Lakeview'da bir kooperatife yatıracağız.
She's sexually active and I'm pretty sure she's into drugs, and the only reason why he's interested in her is because he's so insecure about himself.
Cinsel açıdan çok aktif, uyuşturucu kullandığına da eminim. Malcolm'ın ona ilgi duymasının tek nedeniyse kendine güvenmemesi.
Wait, so is that woman who picks him up now and then. Who is she?
Arada bir gelip onu alan kadın da kızıl.
That Agatha Ripp is a prostitute and a fraud... who inflicted the wounds herself so she wouldn't be evicted from your shelter... and have to sleep in a halfway house.
Agatha Ripp'in bir fahişe ve sahtekar olduğunu. O yaraları, sığınaktan atılmamak ve düşkünler evine düşmemek için... kendinin yaptığını.
I hate to quote my mom, but Dr Miller is so uptight, she could use a pitcher of martinis and a smooth-chested pool boy.
Annemden alıntı yapmaktan hoşlanmıyorum ama Doktor Miller o kadar gergin ki, bir sürahi martini ve yumuşak göğüslü havuz temizleyicisiyle bir öğleden sonraya ihtiyacı var.
You guys have to come up to Santa Cruz, to the farm, she'll have a blast with the kids and Hoyd is so great with the little ones, she'll love him!
Santa Cruz'a çiftliğe gelmelisiniz. Çocuklarla çok eğlenir. Hoyt'un da çocuklarla arası çok iyidir.
And so she, uh- - she has to get everything from me because I'm all there is.
Bu yüzden her şeyi ona benim sağlamam gerekiyor. Çünkü benden başkası yok.
- "Him" is a her... and she's so high up in the ivory tower I'd need a ladder.
- Adam değil kadın kulenin çok yükseklerinde olduğu için merdiven gerekli bana.
The funny thing is, she was so adamant and then the next day, she gave notice.
Komik olan, son derece kararlıydı ama ertesi gün başvurdu.
People don't see me as this pathetic blonde who peaked in high school and is so desperate to recapture her past glory that she moved the ten-year reunion up by 3 ½ years?
Lisedeyken zirvedeydi ama şimdi çok çaresiz ayrıca 10 yıllık buluşmayı 3 buçuk yıl öne taşıyan acınası sarışın kız diye düşünmüyorlar mı?
Turns out the reason why Mom's been so nice to me and Amy is because she's trying to manipulate us into getting pregnant.
Annemin neden bize bu kadar iyi davranmasının nedeni torun sahibi olmak istemesiymiş.
The Lady is in a delicate condition, and so for governmental affairs, I must ask that she be allowed to forego... decline... er...
Leydimin bedeni çok önemli, bu nedenle güneşten kaçınmalı... sakınmalı... şey...
Katherine, seriously, is it so wrong in this day and age for a successful woman, any woman, to try and protect herself by asking the man she marries to sign a little legal document?
Katherine, cidden, bu günlerde ve bu yaşta başarılı bir kadın için bu çok yanlış, evlendiği adamdan evlilik öncesi sözleşme imzalamasını isteyerek kendini korumaya çalışması?
She lives in Los Angeles and my work is in San Francisco, so...
O Los Angeles'da yaşıyor benim işim ise San Francisco'da.
And I know she's not sleeping, because she is so worried about you.
Uyumadığını biliyorum, çünkü senin için o kadar endişe ediyor ki.
And I've confiscated your mother's key, so she can't sneak up on us anymore.
Ve annenin anahtarına da el koydum, yani artık bizi iş üstünde yakalayamaz.
She'll explain where everything is... the filing and so on.
O sana her şeyi nasıl dosyaladığını anlatır.
And so Otter, he says, "Is she blind?"
Ve o zaman Otter sordu, "o kör mü?"
And so here she is.
O, bu yüzden burada.
I found Rose, when we were interviewing her, to be very sweet and the consummate team player, so I think she'll fit in really well with our workforce here.
Rose ile görüşmemiz sırasında onun çok hoş biri ve iyi bir takım oyuncusu olduğunu anladım. Buradaki iş gücüne çok iyi uyum sağlayacağını düşünüyorum.
So if you meet a beautiful girl and she asks you what you do.
Güzel bir kız sana ne iş yaptığını sorar sa,
She is scared. And so you decide to sacrifice yourself in order to protect her.
Onu korumak için kendinizi feda etmeye karar verdiniz.
Why is she so fine, and you're not?
O niye bu kadar iyi de sen değilsin?
Well, i bought these pieces from this young artist, this girl from bed-stuy, self-taught, and she painted this little scrap of garden in her backyard, and it's night, and the sky is so rich and deep...
Parçaları şu genç ressamdan aldım, Bed Stuy'daki kız kendi kendini eğiten, avlusundaki küçük bahçenin resmini yaptı, ve akşam vaktiydi ve gökyüzü o kadar parlak ve derin ki...
The point is that she believes in them and so do the people that are with her.
Önemli olan kendisi bunlara inanıyor, yanındaki insanlar da.
Heather doesn't come downstairs, which she says is odd because Heather told her she was in a hurry today and had lots of appointments so she goes hunting for her, and finds her lying here in the shower and can't, um...
Kuaför şüphelenmiş.Çünkü Heather ona yoğun programı nedeniyle acelesi olduğunu söylemiş. Kuaför onu aramaya başlamış. Duşta yatar vaziyette iken bulmuş.
She was, and so is every woman he's ever dated.
Öyleymiş. Croelick'in çıktığı tüm kadınlar gibi.
We jockeyed a bit as I sought a glance at its contents... and finally, she shouted in so many words... and here is the strangeness in a tutor... to get the fuck away from her.
İkimiz punduna getirmeye çalışırken kadının ne yazdığını gördüm. Sonunda da bana bağırıp çağırdı, ağzına ne gelirse. Bu öğretmenin en garip yanı... siktirip gitmemi söylemesiydi.
And she was always so proud Of never having done it, I figured, hey, This is my way out.
Ve o her zaman, hiç yapmamış olduğu için gurur duyuyordu, farkettim ki, hey, benim için bitmiştir.
Everything she does is so freaking terrible and depressing.
Yaptığı şeyler korkunç ve iç karartıcı.
- Look, I know what she's doing, and she knows what she's doing, but no one else knows what she's doing, so on the chance she's not doing what I think she's doing, which is actually just doing
- Neden? Bak, ne yaptığını ben biliyorum, o biliyor. Ama başka kimse bilmiyor.
She speaks this charming broken English, and everything is so new and fresh to her.
Harika bozuk bir aksanı var. Her şey onun için yepyeni.
She is my patient, and this is a hospital, which is the kind of place where people can generally use a little peace and quiet, so no, right nowyou can't see her.
O benim hastam ve burası bir hastane, insanların genellikle barış içinde ve sessiz oldukları bir yer, yani hayır, şu anda onu göremezsiniz.
I am saying this because she is my patient, and she isin the recovery wing of this hospitaltrying to recover, and visiting hours are over, so good nightand merry christmas.
Bunu söylüyorum çünkü o benim hastam, ve kastanenin dinlenme kanadında düzelmeye çalışıyor, ve ziyaret saati geçti, iyi geceler ve mutlu noeller.
We don't even know what it is and we can't get her anymore, so she's gonna start withdrawing.
Aptallık etme Leon. Ne olduğunu bilmiyoruz bile, üstelik ona artık veremeyiz. içine kapanmaya başlayacaktır.
Why is she so freaked out about a billionaire husband... who's smoking hot, sexy, and sweet?
Neden ateşli, seksi ve tatlı bir milyarder kocadan bu kadar korkuyor ki?
and so it begins 55
and so 1582
and soul 16
and so are you 214
and so on and so forth 34
and something else 47
and so are we 42
and so have you 26
and so do you 187
and somehow 99
and so 1582
and soul 16
and so are you 214
and so on and so forth 34
and something else 47
and so are we 42
and so have you 26
and so do you 187
and somehow 99
and so was i 23
and so on and so on 22
and so will i 38
and so were you 23
and so it was 18
and so should you 49
and so i 33
and so far 102
and so on 257
and sometimes 297
and so on and so on 22
and so will i 38
and so were you 23
and so it was 18
and so should you 49
and so i 33
and so far 102
and so on 257
and sometimes 297
and so do we 31
and so do i 174
and so did i 52
and soon 235
and so did you 29
and so am i 177
and so it is 20
and sooner or later 54
and so what 55
and so i did 24
and so do i 174
and so did i 52
and soon 235
and so did you 29
and so am i 177
and so it is 20
and sooner or later 54
and so what 55
and so i did 24