And when that happens tradutor Turco
498 parallel translation
And when that happens, I I want you to try to be kinder to Jane and your father than they are to you now.
Ve bu olduğunda, ben... Ben senin Jane'e ve babana karşı, onların şimdi sana karşı olduklarından daha kibar olmanı istiyorum...
Well, you tell Swanee, Boden's apt to snap back to sanity at any moment... and when that happens - I'll crack that jigsaw.
Swanee'ye Boden'in aklının her an düzelebileceğini ve bu olduğunda yapbozu bitireceğimi söyle.
And when that happens, I'm very sorry for you.
Böyle durumlarda, sizin için çok üzülüyorum.
And when that happens, it won't be good for the cities.
Ve böyle olduğunda da şehirler için iyi olmayacak.
And when that happens... the man lies very, very close to his wife... and he puts his membrum virilis... into her vagina... thus.
Ve bu olduğunda adam karısına çok yakın bir şekilde uzanır ve "membrum virilis" ini, karısının vajinasına yerleştirir.
And when that happens, they get all emotional and vulnerable.
Bu da onları duygusal ve kırılgan yapar.
And when that happens... It's the cruellest kind of genetic lottery.
Ve bu olduğunda da genetik piyangonun en acımasız türü gerçekleşir.
And when that happens, we will use their fear and force them to stop their development.
Ve bu gerçekleştiğinde korkularını kullanacağız ve onları projelerini durdurmaya zorlayacağız.
And when that happens, we call it miracle... from the moment I met you, I knew that you are special... and you might be one of those people...
Ve bu ne zaman olsa, buna mucize deriz. Seni tanıdığım andan itibaren, özel olduğunu biliyordum ve o insanlardan biri olabileceğini.
Then, when I die, I'll become a ghost... and I'll go visit her when that happens.
O halde ölürsem hayalet olup onu ziyaret ederim.
But that's what happens when you have only one thing in life and you lose it.
Yaptığın şeyler yüzünden sahip olduğun tek şeyi kaybettin.
Always mama and papa look like that when it happens so.
Annem ve babam ters giden birşeyler olduğunda böyle görünürler.
When that happens, the only thing that helps is wine and women.
Tek yardımcı olan şey şarap ve kadınlardır.
Can't we have our own world and not talk about anything that happens when we're apart?
Kendi dünyamızda kalıp ayrıyken olanlardan bahsetmesek olur mu?
When something like this happens to you I won't lie to you and tell you I didn't keep hoping it would happen all the speeches that you've made up in your bedroom or in the bathtub go out of your mind completely.
Başınıza böyle bir şey geldiği zaman... size yalan söylemeyeceğim, bunun olmasını diledim durdum hep... yatak odanızda ya da banyo küvetinizde hazırladığınız bütün konuşmalar... tümüyle aklınızdan uçup gidiyor.
And when it does, you're going to be here... so that whatever happens to me will happen to you.
Ve olduğunda sen burada olacaksın başıma ne gelirse senin de başına gelecek.
When that happens, just tell me to go, and I'll go.
Zamanı gelince, gitmemi söyle yeter, giderim.
When that happens, we'll have had full satisfaction from one another and it'll be time for me to leave.
Böyle şeyler karşılıklı tatminle olur, istemezseniz buradan gideriz.
Every casino's got a motor that generates power for the tables and cages when the cable fails which happens quite often.
Her kumarhanenin, şebeke cereyanı kesilince masa ve kasalara cereyan veren bir jeneratörü var. Cereyan sık sık kesiliyor.
After that, everyone is waiting for the calf to come home and then, when it finally returns, do you know what happens?
Sonra herkes besili dananın eve dönmesini beklemeye başlar sonunda nihayet döndüğünde ne olur biliyor musun?
'cause you and me, honey, when that happens, you and me can't be nothin'better.
Çünkü sen ve ben hayatım bunu yaptığımızda bizden iyisi olmaz.
And when you do, when that happens, I'll be ready.
Açık verdiğinde, elime düştüğünde, seni bekliyor olacağım.
It occurred only when the body could no longer regenerate itself, and that happens now only to the very old.
Ölüm, sadece vücut artık kendini yenileyemez olduğunda yaşanıyordu, bu ise son derece yaşlı olanlara olurdu.
I'm praying for that, and when it happens the corporal will -
Bunun için dua edip duruyorum, ayrıca bulurlarsa onbaşı icabına baka....
When that happens, we're going to be marked by both Lee of Yokohama and Ogi of Kobe.
İşte bu gerçekleşince hem Yokohamalı Lee hem de Kobeli Ogi tarafından hedef gösterileceğiz.
When that happens, the person is under a spell and beyond all seIf-controI.
Bu olduğu zaman, büyünün etkisindeki insan kendi kontrolünün dışındadır
Just like her maid, but the difference is that when it happens I'm happy and not ashamed.
Sadece bir hizmetçiyim, ama mutlu etmek ve mutlu olmak konusunda utanıcak değilim.
That's what happens when the blood and oxygen can not reach the brain like they should. She won't be able to think.
Beyne yeterince kan ve oksijen gitmediğinde... olur ve düzgün düşünemez.
It's only one of those spells that happens when our poor old head can't get enough circulation and since the heart and kidneys aren't what they used to be it might be better to spend some time in the hospital,
Sadece, zavallı yaşlı kafalarımıza... yeterince kan gitmediğinde olan nöbetler... kalp ve böbrekler görevini yapmadığında olur. Bir süre hastanede yatsa daha iyi olacak.
When that happens, and you can't explain why.
Bunca şey oluyor, bir açıklamanız bile yok.
You deal with that when and if it happens.
Bunları sadece zamanı geldiğinde düşünürsün.
you have to really stay calm When that happens. And you just have to remember that the ones that are after you
Bu olduğunda gerçekten çok sakin olmalısın... ve peşinde olanların hiç de sakin olmadıklarını hatırlamak zorundasın.
What happens when he finds out that he has a mother? And that she loves him?
Bir annesi olduğunu onu seven bir annesi olduğunu öğrendiğinde ne olacak?
And how are you going to handle yourself when that happens again, David? Huh?
Bu tekrar olduğunda kendinle baş edecek misin, David?
And Dr. Feinblum found that when this happens, the salamander's nerv ous system creates a kind of electric field around the site of the wound.
Ve Dr. Feinblum'un tetkiklerine göre bu olay gerçekleşirken, kertenkelenin sinir sistemi, yaranın etrafında bir çeşit elektrik alanı oluşmasını sağlıyor.
And what happens when the buyer discovers that?
Peki alıcı bunu anladığında ne olacak?
What happens when she becomes adolescent and that sleeping gland wakes and becomes, for 20 months, the most powerful force in the human body?
Peki bu çocuk erişkin olduğunda ve bu uyuyan şey uyandığında, 20 ay içinde, en büyük güç insan vücüdunda olunca ne olacak?
And then when that happens, let's see how tough you are.
O zaman geldiğinde, ne kadar sıkısın görelim.
Here's another thing that happens when your looking for something. Did you ever notice that you'd be looking for something, you might be out in the garage and every now and then you'll go back and look where the thing ought to be?
Garajdasınızdır, ara ara çıkıp geri gelir kaybettiğiniz şeyin, olması gerektiği yeri kontrol edersiniz.
When that happens, when I look out there among those chairs... and see a young woman's face... and see me in her eyes... the way I always wanted to be, maybe once was...
Bunlar meydana geldiğinde, o sandalyelerin arasından oraya baktığımda ve genç bir bayan yüzü görürüm ve gözlerinde kendimi görürüm daima böyle olmak istedim, belki bir zamanlar...
And that is what happens when they die.
Onlar ölünce de böyle oluyorlar.
When I was talking about him, it was very close and intimate with this person... that I know, who happens to be a reporter.
İsa'dan bahsederken, tanıdığım bir muhabir ile... özel bir konuşma yapıyordum.
I have been thinking a lot about the past, and, you know, when that happens, you start thinking to yourself,
Geçmişe ilişkin çok düşündüm. Ve düşünmeye başladım, " Bir sürü kararlar aldım,
However, when that happens, Son Goku and the others will be there, too.
Ama Goku ve arkadaşları, bu duruma hazırlıklı olacaklar.
You read about people killing people and all that But when it happens my God
İnsanların birbirlerini öldürmeleri ile ilgili şeyleri okursun.... ama gerçekten olduğunda...
It's like sex, a painstaking task that seems to go on and on forever, and when you think that things are going your way, nothing happens.
Aynen seks gibi, sonsuza dek süren zor bir görev ve tam işler sizin için yoluna girdiğinde, hiçbir şey olmaz!
Gee, I'll be in my 50s when that happens, and you'll be, what, 102?
O sırada ben ellilerimde olacağım ve sen de, kaç, 102 falan mı?
- But sometimes they flare up. - They do, and when it happens it gets tough when that happens.
- Evet ve öyle bir şey olduğunda çok zorlaşır.
If the monks were right and nothing happens without cause then the gift of suffering is to bring us closer to God to teach us to be strong when we are weak to be brave when we are afraid to be wise in the midst of confusion and to let go of that which we can no longer hold.
Rahipler haklı idiyse ve sebepsiz hiçbir şey olmuyorsa o halde acı bizi Tanrıya yakınlaştıran zayıf olduğumuz anlarda güçlü olmayı korktuğumuzda cesur olmayı kafamız karışıkken akıllı davranmayı ve artık tutamayacağımız şeyi bırakmayı öğreten bir armağan.
Arnold really turns her on and I just want to be there when it happens, that's all.
Ben de o sırada orada olmak istiyorum.
When that happens, it won't just take us it will take Marilyn Monroe, and Lao-tzu and Einstein and Morobuto and Buddy Holly and Aristophanes...
Bu olduğu zaman yalnız bizi değil Marilyn Monroe'yu, Lao-tzu'yu, Einstein'ı Morobuto'yu, Buddy Holly'yi ve Aristo'yu da öldürecek.
and when you wake up 22
and when i do 162
and when that day comes 25
and when i'm done 29
and when the time comes 38
and when i woke up 67
and when it does 101
and when the time is right 21
and when i get back 43
and when you do 169
and when i do 162
and when that day comes 25
and when i'm done 29
and when the time comes 38
and when i woke up 67
and when it does 101
and when the time is right 21
and when i get back 43
and when you do 169