And when you say tradutor Turco
1,984 parallel translation
What you don't seem to understand is that when you add together the golf cart that you drive around town, the super-fun fact that you mow lawns at my school, and your new land boat, well, I'd say you embarrass me a little.
Biliyor musun, anlamadığın şey şu : Senin süper eğlenceli bulduğun, golf arabasıyla kasabanın etrafında dolaşmayı okulumda çimleri biçmeni ve yepyeni tekne-evini ben biraz utanç verici buluyorum.
The greatest kindness you could do me would be to let me go and only say I have left when it is necessary.
Bana yapabileceğiniz en büyük iyilik gitmeme izin vermeniz olur ve gittiğimi sadece gerektiği zaman söyleyin.
I'm gonna say a number and you stop me when you think it's an age that I can pass for.
Ben bir sayı söyleyeyim, siz de yaşım olduğunu düşündüğünüzde beni durdurun.
When you say classmate, it sounds like we take naps together and eat paste.
Sınıf arkadaşı dediğinde sanki birlikte uyuyup, birlikte yemek yiyormuş gibi oluyor.
I can't look another one in the eye and say, "You're going to land somewhere," when I know they're not.
Başka birisinin daha gözünün içine bakıp olmayacağı halde "daha iyi bir fırsat yakalarsın" diyemem.
all you kids out there, when you see us, walk up to us and say, "hello, fags!"
Siz çocuklar, bizleri görürseniz yanımıza gelin ve "Merhaba puştlar" deyin.
I thought it was a dream and then when I realized it was you, I didn't know what to say and you're so soft and warm and... ( groans )
Rüyadayım sanıyordum ve sonra sen olduğunu anladım, ne diyeceğimi bilemedim ve sen o kadar yumuşak ve sıcaktın ki...
It's like this : when your fries are cold, if your burger's not done right, you go back to Burger King, America, or your government, and you say,
Mesela, kızartmalarınız soğuksa veya burgeriniz iyi pişmemişse, Burger King'e geri gider, veya Amerika'ya, veya hükümetinize, ve dersiniz ki :
When you look at the US ruling class, you'd have to say that they're a really pathetic bunch of failures and bunglers.
ABD idari sınıfına bakınca şunu söyleyebilirsiniz : ... bunlar gerçekten de işe yaramaz bir avuç başarısız ve hırsızdırlar.
And he goes on to say that when you return he will come back here as soon as possible.
Ve hep döndüğünde müsait olur olmaz geleceğini söylüyor.
OK. When you tense, say in anticipation of being struck, well, your brain sends signals to your muscles and they, you know, they contract.
Bir şeye vurman gerektiğini hissettiğinde beynin kaslarına bir sinyal gönderir ve onlar, bilirsin işte, kasılırlar.
And the first thing you have to say is "Wait, they were all genetically identical when they were put in the dish" So obviously the genes didn't control it because they all have the same genes. What was different was the environment.
Kaplara konulan hücrelerin hepsi, genetik olarak tamamen aynıydı yani bu genlerin kontrolünde değildi çünkü hücrelerin hepsi aynı genlere sahipti farklı olan tek şey, bulundukları ortamdı
You watch, six months, their lawyer will hire an expert to say they're rehabbed and they'll sue for custody when they get out.
Altı aydır sen bakıyorsun, avukatları rehabilitasyona girdiklerini onaylatmak için bir uzman tutacak ve çıktıklarında dava açacaklar.
You know, when I was a teenager we used to say : "Life's a bitch, and then you die."
Gençken hep derdik : "Yaşam zordur, hatta bir eğitimdir."
And when she was finished or the bad things were over she'd say, " Now when I count to three, you open your eyes.
İşi bittiğinde ya da kötü şey sona erdiğinde " 3'e kadar sayacağım, gözlerini açacaksın.
How can you say that when you lie and you hide these things from me?
Nasıl arkamdan iş çevirip bana yalan söylersin? Yalan söylemedim.
Is fifteen your real number Or is that like when You ask a girl how many guy's she's slept with and You have to double in and times it by ten?
Gerçekten mi on beş yoksa bir kıza kaç kişiyle yattığını sorduktan sonra sayıyı ikiye katlaman gerektiğindeki gibi mi?
OK, and how many sexual partners would you say you've had from when you first began?
İlk günden itibaren kaç seks partneriniz olmuştur dersiniz?
So that when they commit you here, your friends and colleagues will say, " Of course he cracked.
Seni buraya kapadıkları zaman eşin dostun ve meslektaşların " Adam elbette deli.
And when I advise you to pay more attention to Matei.. I do not believe this is an act of squealing.
Size Matei konusunda daha dikkatli olmanızı istediğimde ihanet etmiş sayılmayız.
When I first saw you is... teaching, and children in front. They are... representing numbers.
Biliyor musun seni ilk gördüğümde ders anlatıyordun ve çocuklar tahtanın önünde sayı şekline girmişti.
And I love it when you say my name
Ve adımı söylemene bayılıyorum
Okay, when I say action, you girls drop the towels and, uh, start washing each other.
Tamam, "motor" dediğimde, havluları bırakıp, birbirinizi yıkamaya başlayacaksınız.
You can't leave my side, you can't leave my sight, and when I say it's time to go, we leave.
Yanımdan ayrılamazsın, gözümün önünden ayrılamazsın ve ben "Gitme zamanı" dediğimde, gideriz.
They talk about silly pop groups and clothes and say things like, "Why are you so grumpy?" when I'm happy.
Aptal pop gruplarından ve elbiselerden bahsediyorlar ve ben mutlu olduğum halde "Neden bu kadar huysuzsun?" diyorlar.
During the time when you say you had this idea, did you know Tyler and Cameron came from a family of means?
Bu fikrinin olduğunu söylediğin sırada Tyler ve Cameron'ın varlıklı olduğunu biliyor muydun?
And when I say "fat cat," I mean you might wanna switch to the skim milk.
Ayrıca "şişko kedi" derken, sütün kaymağını yemek istediğin için diyorum.
I will say that Nell was, when she was here, a vibrant, happy girl, and I just don't think to be cut off is, you know, the best thing for the child.
Şunu söyleyebilirim ki Nell buradayken canlı mutlu bir kızdı bunu bitirmenin bir çocuk için en iyisi olduğunu düşünmüyorum işte.
And if you go back to the 1960s, when there was a tremendous upsurge of exploration of psychedelics I would say the huge backlash that followed that had to do with a fear on the part of the powers that be.
Psikedeliklerin çok yaygın olarak araştırıIdığı 1960'lara geri giderseniz, karşılaşacağınız tepkiler aslında güce karşı verilen tepkilerdir.
When you begin to mount the edge of the most fantastic shivering spasm it's not bad form to look him in the eye and say :
İnanılmaz titretici bir kasılma yaşamaya başladığınızda gözlerinin içine bakıp şöyle demeniz hiç fena olmaz :
" When you begin to mount the edge of the most fantastic shivering spasm it's not bad form to look him in the eye and say :
" Karşı tarafın dudaklarına gömülecekmiş gibi bakıp şöyle demek kötü bir şey değil :
When the priest says, "Who gives this woman away?" You and Roy both stand up and you say together, "We do."
Rahip "Gelini kim veriyor?" dediğinde sen ve Roy kalkıp beraber "Biz" diyeceksiniz.
And then I show him my breasts, and I say, "These are waiting for you -" when you get back home. " - Right.
Sonra da ona göğüslerimi gösterir ve derim ki, "Eve döndüğün zaman bunlar seni bekliyor olacak."
And I'm telling you the truth when I say there's some kids that need your help.
Arkadaşlarımın yardıma ihtiyacı olduğunu söylerken de doğruyu söylüyorum.
When I ask you to file a request for initial police reports I did not say, "Oh, and add Calvin Willis to the list."
Sana polis başlangıç raporları için talep formu doldur dediğim zaman "ve Calvin Willis de listeye ekle" demedim.
And I hear you breathing, When are you gonna say something, ho?
Nefesini duyuyorum bişey mi diyeceksin?
And when i tell Most other parents that, You know what they say?
Bunu başka ailelere söylediğimde bana ne diyorlar biliyor musunuz?
I got this book and they say that when you experience a spiritual truth, that it comes to you through sound.
Bir kitap aldım ve orada şöyle yazıyordu ruhani bir gerçeği yaşadığında sana önce ses olarak gelir.
The platelets are hooked up to it, they come down this tube to the catheter and they give them to me when I've had a hemorrhage... that's all you can say about the subject really.
Trombosit bunun içinde bu boruyla sondaya geliyor... Kanamam olduğunda bana bunları veriyorlar... Konu hakkında bundan fazlasını söyleyemeyiz.
And, boy, you better believe me when I say, when I was a kid I wasn't very nice.
Ve oğlum, bu dediğime inansan iyi olur çocukken pek uslu sayılmazdım.
- You say you were just working, when this... kid... ran up and stuffed his head into that wood chipper?
- Siz çalışırken şu çocuk atlayıp kafasını öğütücüye sıkıştırdı, öyle mi?
I mean, except for all the people dying, when they were bleeding on us and everything. That wasn't so much fun, but... you know... I enjoyed every minute I got to spend with you.
Yani bütün o kanlar içinde ölen insanları saymazsak yani o kısımlar pek eğlenceli sayılmazdı....... ama seninle geçirdiğim her dakika çok güzeldi.
I can get off this island. And, when I do, I have a vast network of people and resources that will get you that money.
Bu adadan gidebilirim ve bunu yaptığımda sana o parayı sağlayabilecek çok sayıda bağlantım var.
And when Jacob touches you, well, it's considered a gift.
Jacob sana dokunduğunda bu bir armağan sayılır.
When you are in the palace. Say the fault is yours alone and shame is upon you.
Biri beni seninle görürse Kotani-dono için onur kırıcı olabilir.
Now count from five, and when I say "one"... You will be back here with me.
Şimdi beşten geriye sayacağım, ve "bir" dediğimde yanıma geri döneceksin.
But when you see it, you'll know and you'll say... "That's Mike."
Ama gördüğünde anlayacaksın ve "bu Mike" diyeceksin.
And... when did you say that happened?
Ve... Bunlar ne zaman olmuştu demiştiniz?
And when you want to stop time, say "stop".
Zamanın ne zaman durmasını istersen o zaman "dur" de
Some say you had to drug him first, others say you begged for a place in the New World, and when Herrick refused, you killed him.
Bazıları onu önce ilaçla uyuşturduğunu söylüyor, diğerleri Yeni Dünyada bir mevki için yalvardığını. Herrick reddettiğinde onu öldürdüğünü.
And then when you came and questioned me about things I couldn't say anything.
Sonra gelip, beni söyleyemeyeceğim şeylerle ilgili sorguladınız.
and when you wake up 22
and when i do 162
and when that day comes 25
and when i'm done 29
and when the time comes 38
and when i woke up 67
and when it does 101
and when the time is right 21
and when i get back 43
and when you do 169
and when i do 162
and when that day comes 25
and when i'm done 29
and when the time comes 38
and when i woke up 67
and when it does 101
and when the time is right 21
and when i get back 43
and when you do 169