And who knows tradutor Turco
2,706 parallel translation
And who knows if that was even the only colony.
ve kim bilir belkide bu kolonilerden sadece biriydi.
You've got eyes in the back of your head and who knows where else.
Senin Arkanda Bile Gözlerin Var ve Kim Bilir Belki Başka Nerelerinde..
And who knows if I'll succeed.
Ve bitirip bitiremeyeceğimi bilmiyorum.
If you don't tell me, I'll be forced to improvise and who knows what will happen then.
Eğer söylemezsen doğaçlama yapmak zorunda kalırım ve sonrasında kim bilir neler olur.
And who knows what he's seen?
Kim bilir nasıl görünüyordur?
And after Allison and faye Miller and who knows how many more...
Allison ve Faye Miller'den sonra daha kim bilir kimler var.
Allison and Faye Miller and who knows how many more...
Allison, Faye Miller ve kim bilir daha kimler, kimler...
I know he's the last guy you want with you out there, but he can see, and who knows how long any of us have?
Dışarıda olmak istediğin son adam biliyorum ama o görebiliyor ve kimin ne kadar bu durumda olacak bilemiyoruz.
No. I have a complex case to go to, and who knows what else the night might bring?
Hayır, gidilecek karışık bir olay var, ve gecenin daha neler getireceğini kim bilir?
And who knows what was going on with his family, with his wife, with his kids.
Ailesiyle, karısıyla, çocuklarla neler yaşadığını kim bilir.
"B" and "E", theft and destruction of company property. And who knows what we've done to Pete.
Zorla girme, hırsızlık, şirket malına zarar verme ve kim bilir Pete'e ne yaptık?
And who knows? We may be friends along the way...
Ve kim bilir, belki biz de bu yolla arkadaş oluruz.
Yes. And who knows when I may need them again.
Tekrar ihtiyacım olmayacağını kim bilir.
I mean, he seemed on the up-and-up, but who knows?
Doğruyu söylüyor gibiydi ama kim bilir?
And everyone knows who he is.
Ve herkes onun kim olduğunu bilir.
Who knows you went to meddle it and causes hurt to others lives
Bu olay başkalarının hayatına mal oldu.
And then... who knows?
Ve sonrasında kim bilir?
Jody knows a guy, Henry Woodhouse, who can send out a tweet and get over a thousand people to show anywhere in less than two hours.
Jody'nin Henry Woodhouse diye bir arkadaşı var. Bir Tweet attığı an, istediği yere 2 saat içinde binden fazla kişi topluyor.
She says she knows who the victim is and that she thinks she might know the man who did it.
Kurbanın kim olduğunu bildiğini ve bunu yapan adamı da biliyor olabileceğini söylüyor.
There's only one person who knows the code and it's me and I'm not giving it to you.
- Tek bir kişi şifreyi biliyor ve onu da söylemem
We have two groups heading in different directions and only one person who knows their way around?
Farklı yönlere giden iki grup var ve yollarını bilen tek bir kişi var.
Without digital video culture, I don't think I ever would have been making movies because I came at it from-as a writer, and I always thought that you have to have a certain kind of knowledge, you have to be-basically, in my head, I was like, "you've got to be a dude who knows how to operate machines to do this job."
Dijital kültür olmasaydı asla bu filmleri yapamayacağımı düşünüyorum çünkü bu noktaya yazarlıktan geldim ve bu işleri yapabilmek için bazı şeyleri kesinlikle bilmem gerektiğini düşünüyordum ve kendi kendime "dostum, bu işi yapabilmek için o makineleri nasıl kullanacağını bilmen gerekiyor." diyordum.
But who knows what Beverly took and adapted to steal the Astraeus.
Kim bilir Beverly hangi bilgileri alıp Astraeus'u çalmak için kullandı.
And once it's nicked, there's no one around here who knows how to un-nick it.
Ve o damar kesildi mi onu tedavi etmeyi bilen kimse yok buralarda.
Caleb thinks he knows who he's dealing with, and if Hanna was worried about him before...
Caleb kiminle uğraştığını bildiğini sanıyor,... Hanna'da daha önceleri onun için endişeleniyordu...
You have turned criminals into priests, crooks into cops and the only person who knows their true identity is you.
Suçluları rahip yaptın sahtekarları polis ve gerçek kimliklerini bilen tek kişi sensin.
So now all of a sudden, this person who "Knows what we did" and is "Going to tell" is now killing cops for us?
Şimdi birden bire, bu "ne yaptığımızı bilen" ve "anlatacak olan" kişi bizim için polis mi öldürüyor?
Okay, Carlos is away, and I need some help with his business, and you're the only friend I have who knows this stuff.
Tamam, Carlos yok ve işleri konusunda yardıma ihtiyacım var ve sen tüm bu işlerden anlayan tek arkadaşımsın.
A nod has to go to our good friend the baker here, who has crafted these delightful novelty cakes honoring each and every bloodbath for, lord knows, I don't know how long.
Bir tebrik de her ama her katliamın şerefine şu leziz orjinal pastaları ustaca yapan güzel pastacı dostumuza gelmeli. Tanrı bilir ne kadar sürede yapıyor.
Clearly we're looking for someone who knows the building and has access to the units.
Anlaşılan binayı iyi bilen ve her yere girip çıkabilen birisini arıyoruz.
Who knows the truth and who can break the spell?
Gerçeği kim biliyor ve laneti kim bozabilir?
Which is for you to tell me everything that you know and then we can just walk right out of here. Who knows?
Sen bana bildiğin herşeyi söylersin ve gideriz burdan
And my dad has the camera, so who knows how my mom captured this.
Ve kamera da babamda yani annem bunu nasıl çekti Allah bilir.
No, I don't agree, and I don't care who knows it.
Hayır, katılmıyorum ve kimin bildiği umurumda değil!
A mere three ounces, voice-activated and solar-powered, the Solamyrge knows who you want to call before you do.
yalnızca 3 gram, ses ile çalışıyor ve güneş enerjisi ile şarj oluyor, sizden önce aramak istediğinizi Solamyrge bilir.
Who knows what might happen between you and Adam?
Adam ile aranızda neler olacağını kim bilebilir?
And Blackwell is the only one who knows how to work it.
Ve Blackwell bunu yapmayı bilen tek kişi de Blackwell.
I thought, "Let's go see my pal Jan, because who knows better than him " those that are both unemployed and good looking? "
Dostum Jan'yi bir göreyim dedim, sonuçta hem işsiz hem de alımlı bayanları senden daha iyi kim bilebilir!
Send him a message, who knows, he still might have it and...
Kim bilir belki bilgisayar hala ondadır...
There's only one gay victim, so you are most likely looking for a heterosexual male, who somehow learned all of those things about his victims in a very short time. Someone who knows the South Bay and targets men unfamiliar with the area who won't be quickly missed.
Güney Körfezi'ni iyi bilen biri ve bölgeye aşina olmayıp çabuk özlenmeyecek kişileri hedef alıyor.
And, you know, who knows, maybe in a year or so...
Ve kim bilir? Belki 1 yıl içinde ya da...
And Lati- - well, Jack's always been someone who knows the value of information.
- Lati – Jack her zaman bilginin değerini bilen biri olmuştur.
And if they hadn't, who knows what might have happened to me?
Ve onlar aramasaydı başıma kim bilir ne gelirdi?
And that's probably why she acts that way. And sometimes people look like they have it all together, but who knows what's really going on?
Bazen insanlar her şeye sahipmiş gibi görünür ama gerçekten neler olduğunu kim bilebilir ki?
If, for whatever reason, our sources are unable to bring Russell Edgington in quietly and he winds up on the TV threatening to eat children I will need a friendly, trustworthy vampire mainstreamer who knows how to work a crowd.
Olur da Russell Edgington'ı sessiz sedasız halledemezsek çıkıp da televizyonlarda çocukları yiyeceğine dair tehditler savurursa kalabalığı nasıl idare edeceğini bilen dost canlısı, güvenilir, halka karışma yanlısı bir vampire ihtiyaç duyacağım demektir.
Knows who you had for breakfast and where you go to ground so do yourselves a favor.
Kahvaltıda kimi yediğinizi ve yeraltına nerede çekildiğinizi kaydeder. Kendinize bir güzellik yapıp işi boka sarmayın olur mu?
I know that was a very difficult choice to make, but your ability, and--and that man, who knows what would've happened.
Alınması zor bir karar olduğunu biliyorum. Ama yeteneğin ve o adam... Kim bilir neler olacaktı.
The lights will dim, but there will be that one lantern, and the lantern will be held by the wise man who knows nothing.
Işıklar kararacak, ama bir gaz lambası olacak. Gaz lambasını tutacak kişi de hiçbir şey bilmeyen bilge adam olacak.
And from that, who knows?
Ondan sonra da, kim bilir?
Aria says that she knows the photographer who owns the studio, and it's on the same block where she and Hanna saw Lucas on that night.
Aria stüdyonun sahibi fotoğrafçıyı tanıdığını söylüyor o gece Hanna'yla beraber Lucas'ı gördükleri binayla aynı binadaymış.
We have to find this girl, and if anybody knows who she is, it's Jason.
Bu kızı bulmamız lazım ve onun kim olduğunu bilen varsa Jason'dır.
and who is she 20
and who the fuck are you 16
and who was that 22
and who are you 398
and who are they 24
and who's that 72
and who the hell are you 43
and who's this 56
and who is that 45
and who might you be 58
and who the fuck are you 16
and who was that 22
and who are you 398
and who are they 24
and who's that 72
and who the hell are you 43
and who's this 56
and who is that 45
and who might you be 58
and who is he 36
and who am i 66
and whose fault is that 58
and who 69
and who is this 65
and who else 21
and who might that be 34
and who do we have here 19
and who would that be 36
who knows 2337
and who am i 66
and whose fault is that 58
and who 69
and who is this 65
and who else 21
and who might that be 34
and who do we have here 19
and who would that be 36
who knows 2337
who knows where 18
who knows why 23
who knows what else 17
knows 86
knows what 35
and welcome back 16
and what are you doing 48
and welcome 74
and well done 16
and what about you 352
who knows why 23
who knows what else 17
knows 86
knows what 35
and welcome back 16
and what are you doing 48
and welcome 74
and well done 16
and what about you 352
and what are you doing here 62
and what 818
and what are you going to do 22
and whatever you do 86
and why 465
and what's more 117
and what's worse 41
and what happened 146
and when you wake up 22
and we're off 44
and what 818
and what are you going to do 22
and whatever you do 86
and why 465
and what's more 117
and what's worse 41
and what happened 146
and when you wake up 22
and we're off 44