English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ B ] / Break the glass

Break the glass tradutor Turco

159 parallel translation
Don't break the glass
Bardağı kırma sakın.
- I'll break the glass.
- Camı kıracağım.
You break the glass, you pay for it my friend.
Camı kıran öder arkadaşım.
If it isn't, break the glass, come in and unlock the door.
Açık değilse camı kır, içeri gir ve kapıyı aç.
Carlo, come and see. Marcello is going to break the glass!
Gel de Marcello'nun camı kırmasını izle.
You can break the glass, but you can't hold back the weather.
Camı kırabilirsiniz, fakat havaya engel olamazsınız.
Anyone wanting in would have to break the glass.
İçeri girmek isteyenin, camı kırmalı.
I HAVE TO BREAK THE GLASS.
- Camı kırmalıyım.
GOTTA BREAK THE GLASS.
Camı kırmalıyım.
I MUST BREAK THE GLASS.
Camı kırmalıyım.
Ha! If anybody be there, I break the glass here.
Orada birisi varsa, bu bardağı paramparça yaparım.
Break the glass.
Camı kır.
And then you, Antonio, will break the glass... to make sure nothing will interfere with your happiness.
Ondan sonra, Antonio, bardağı kıracaksın ki... mutluluğunuzu engelleyen bir şey kalmasın.
Every time I've wanted to promote a woman to break the glass ceiling it's always the same story :
Ne zaman bir kadını terfi ettirmek istesem... tabuları yıkmak istesem... hep aynı şey oluyor :
Or we could just break the glass.
Veya camı kırabiliriz.
- Break the glass and give it to me.
- Camı kır da ver bakalım.
- Break the glass.
- Bardağı kır.
- Why'd she break the glass?
O bardağı neden kırdı?
Break the glass and pull him out from front.
Camı kırıp, ön taraftan çekip çıkarın onu.
To break the glass.
Camı kırmak için.
Why should he break the glass if he had a key?
Eğer bir anahtarı varsa niye camı kırsın ki?
That way we don't have to magic the soul out, just break the glass.
Ruhu çıkarmak için büyü kullanmamıza gerek yok, kavanozu kırarız olur biter.
Break the glass!
Camı kır!
Don't make me break the glass.
Buraya gelin! Beni oraya getirmeyin!
Don't make me break the glass.
Bana camı kırdırma.
Now, just because I wasn't able... to pass some psychological exam... don't mean I don't have no authority. I'll break the glass on your ass.
Psikoloji sınavını geçememiş olmam... fikrim olmadığı anlamına gelmez.
Uh... before I pronounce you man and wife, it's time to break the glass.
Sizi karı ve koca olarak ilan etmeden önce, bardağı kırma zamanı geldi.
Just break the glass.
Camı kır.
All we gotta do is break the glass, and then we're in.
Yapmamız gereken camı kırmak, sonra içerideyiz.
Well, it was after 1 : 00... and I- - I heard the glass break and the alarm go off, and I woke up.
- eh, saat 11 : 00 den sonra camın kırıldığını ve alarmı duydum ve uyandım
I heard the glass break and the alarm go off, and so I- - I reached for the gun.
Yatağımın yanındaki.
Well, how come, uh, with all the naked Parisian gals up there... the glass didn't break?
Peki madem öyle, o kadar çıplak revü kızı üzerinde tepiniyordu da cam neden kırılmıyordu?
There you can see the pane of glass he cut out in order to break in.
Pencereye bakın!
You broke the looking glass, now break the stone.
Gözlüğü kırdın, şimdi de taşı kırıyorsun.
You notice it with boys who love to break windows to hear the glass tinkle, but there are a great many soldiers who take a great pleasure in destroying people, wasting things.
Bunu, cam kırılınca çıkan sesten hoşlanan erkek çocuklarında görürsünüz. İnsanları yok etmekten her şeyi mahvetmekten büyük bir zevk duyan koca koca adamlar vardı.
What if you break the glass?
- Camı kıramazlar mı?
Well, ma'am, I don't think the glass'll break.
Şey, madam, aynanın kırılacağını sanmıyorum.
No, the car was fantastic, but if you break it down it was steel, rubber, and glass.
Hayır, araba fantastikti ama sen onu bozduğun zaman o sadece çelik, kauçuk ve camdı.
You should be sealed in a case that reads, "Break Glass Only in the Event of War."
Üstünde "Sadece Savaş Anında Kırın" yazan bir kutuya konman lazım.
The glass doesn't break even with the weight of my body.
Cam kırılmıyor benim ağırlığımla bile.
They can't break through the door, but they can get through the glass.
Kapıyı kırıp giremezler, ama pencerelerden girebilirler.
Oh, but it was the time and place to wrestle with her... in San Diego, right, and break a bunch of glass animals?
Öyle mi? Peki San Diego'da Nancy ile güreşirken camekanı kırdığınızda yeri ve zamanı mıydı sence?
And if you think that some hero is going to break through the glass to save you, then forget it!
Kahramanın camı kırıcağını düşünüyorsan seni kurtarması için unut onu!
- The glass will break.
Düşsün. - Cam kırılacak.
He didn't break a glass over his head and start licking the blood like Bela Lugosi?
Delirmiş bir adam gibi fırlayıp bardağı kafasında kırdıktan sonra kanını yalayıp güzel ketçap demedi mi?
- The bones break like glass. - Oh, man!
- Kemikler cam gibi kırılıyor.
"Whether it's glass or the heart ultimately it has to break."
ama sonuçta oda kırılıyor "
We're determine how it was possible for the victim to break through 12 mm of glass.
Kurbanın nasıl olup da, 12 mm'lik camı kırıp geçtiği saptamaya çalışıyoruz.
You see, if I pull this just a little harder, the glass will break, and I do not want to do that.
Bunu biraz daha çekersem cam kırılır. Bunu istemem.
Time to break the glass.
Camı kırma zamanı geldi.
Whenever you break a glass there is a liberation in the spirit.
Bardakları her kırdığınızda bir ruhu serbest bırakıyorsunuz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]