Brilliant idea tradutor Turco
558 parallel translation
After our hero had killed Wynant, he had a brilliant idea.
Wynant'ı öldürdükten sonra kahramanımızın aklına müthiş bir fikir geldi.
A brilliant idea for our book... and that we'll have to work the whole evening.
Aklına kitap için harika bir fikir... gelmiş olacak ve bütün akşam çalışmamız gerekecek.
Who had that brilliant idea?
Kimindi bu parlak fikir?
One day, for instance, when he'd been told by his master to carry water to fill a cauldron, he had the brilliant idea of bringing a broomstick to life to carry the water for him.
Örneğin, bir gün, ustası ondan, bir kazanı doldurmak için su taşımasını istediğinde, aklına parlak bir fikir gelir kendi yerine suyu taşıyacak bir süpürgeye can vermek...
And what is this brilliant idea of yours?
Muhteşem fikrin nedir?
That was a brilliant idea of yours, Garron.
Fikrin çok akıllıcaydı, Garron.
It was my own brilliant idea.
Kendi parlak fikrimdi.
You've just given me a brilliant idea, marshal.
Bana harika bir fikir verdin şerif.
I suddenly conceived a brilliant idea.
Birdenbire aklıma mükemmel bir fikir geldi.
Well, I have a brilliant idea already.
Şimdiden harika bir fikrim var.
It does seem a brilliant idea to have a change.
Bunun farklı olması iyi.
What a brilliant idea.
Ne dahice bir fikir!
That's a brilliant idea.
Harika bir fikir.
Who's brilliant idea was this?
Bu parlak fikir kimden çıktı?
You sure had a brilliant idea for that little gem.
Senin fikrin harikaydı.
Had a brilliant idea going.
Parlak bir fikrim vardı.
A brilliant idea.
Dâhice bir fikir.
A brilliant idea.
Parlak bir fikir.
And then you came up with the brilliant idea of hiding it.
- Mobilyaları toz duman etmek harika bir fikirdi!
It was a brilliant idea.
- Harika bir fikir bu. - Haklısınız.
What a brilliant idea.
Aman ne parlak fikir!
What a brilliant idea that is!
Ne müthiş bir fikir!
I am going to have to come up with some brilliant idea.
Ortaya parlak bir fikir atmalıyım.
Giacobbe, you're my brilliant idea.
Giacobbe, bu parlak fikrim sensin.
That was a brilliant idea. - Whose idea was it to get this thing?
Bu şeyi getirmek kimin fikriydi peki, hatırlıyor musun?
It may shock you to learn that I've just had another brilliant idea.
Sakın şaşırmayın, aklıma başka parlak bir fikir geldi.
- How about a nun's kiss? - Oh, what a brilliant idea!
Evet, harika bir fikir.
Just give me 24 hours to come up with a brilliant idea to save our town.
Kasabamızı kurtaracak parlak bir fikir bulmak için bana 24 saat verin.
A brilliant idea of yours to invite her!
Onu davet etmen ne harika bir fikir!
Now there, Wormser that's a brilliant idea.
Tamam işte, Wormser'inki parlak bir fikir.
Unfortunately for us, was a brilliant idea.
Maalesef bu çok iyi bir fikir.
Does anybody have any brilliant idea?
kimsenin parlak bir fikri var mı?
A brilliant idea you had you flat broke and you give her a horse
Beş parasızken ona bir at almak gerçekten parlak bir fikirdi!
The abduction is a brilliant idea to try and save the crown.
Tahtı korumak için kralı kaçırma parlak bir fikir.
Eric, that's a brilliant idea.
Eric, bu harika bir fikir.
My brother had this brilliant idea of cutting his toenails with a scythe and his foot fell off.
Kardeşimin, ayak tırnaklarını tırpanla kesme gibi parlak bir fikri vardı ayağı kayıverdi.
Does that sound like a brilliant idea or what?
Mükemmel bir fikre mi benziyor ne?
Well, at least we're sitting on over 100 beans from my brilliant idea.
En azından benim dahice fikrim sayesinde 100 dolarımız oldu.
I've come up with a brilliant idea.
Çok parlak bir fikrim var.
My agent had a brilliant idea.
Menajerimin harika bir fikri var.
What a brilliant idea!
Dahiyane bir fikir!
Oh, I know, I know, but honey, we're not rich enough to send you to private school, you're not smart enough to get an equivalency diploma, and unless your father comes up with a brilliant idea...
Sen de çalışıyorsun. Sen bir ev kadınısın. Ev kadınlığı da, sonuçta bir iş sayılır.
The engineering idea is brilliant.
Mühendislik eseri dahice.
Your idea was brilliant.
Senin fikrin çok iyiydi.
Her idea to put originals in hotel rooms is brilliant.
Otel odalarına resim koyma fikrin çok iyi.
Your idea for absorbing unemployment is brilliant
İşsizliği ortadan kaldırma amaçlı fikriniz çok parlak
They've proved you can be brilliant and have no idea what's going on.
Herifler çok zeki ama hayata ait değiller.
The idea was that into the first ship would go all the brilliant leaders, scientists, the great artists, you know, all the achievers.
İlk gemiye, tüm parlak liderler, bilim adamları, sanatçılar binecekti, bir şey başarmış olanlar yani.
Then, I had a "brilliant" idea.
Sonra, aklıma dahice bir fikir geldi.
I think it is brilliant, what an idea!
Mükemmel. Ne fikir ama!
If you'd been there you'd understand. Neddermeyer's idea was brilliant.
Neddermeyer'ın fikri harikaydı :