But he's good tradutor Turco
1,744 parallel translation
He'd actually make a great teacher, but that's not good enough for Mad Dog.
Gerçekten iyi bir öğretmen, ama bu Kuduz Köpek için yeterli değil.
He sure looks like a no-good loser but... he's the one who fights the bad guys...
İşe yaramaz bir tip gibi görünüyor olabilir, ama kötü adamlarla savaşacak kişi o...
But what ⁈ He's a good guy!
Ama ne? O iyi bir adam.
- Yeah, that is good to know. - But he's not driving us in.
Ama bizi oraya o götürmeyecek.
But he's not good at it
Ama pek başarılı değil.
But he pulls himself together and he says, "What's the good news?"
Ama kendine tekrar gelmiş ve sormuş "Peki iyi haber ne?"
He's an ugly bastard, but he's a good guy.
Çirkin bir piçtir, ama çok iyi biridir.
He's good, but I wouldn't call him a superhero.
O iyidir ama ben ona süper kahraman diyemem.
But he's a good person.
Ama iyi bir insandır.
He may be stupid, Uncle, but he's also Julia's son, and she's been a good and faithful servant.
Aptal olabilir, amca ama o Julia'nın oğlu ve o iyi ve güvenilir bir hizmekardır.
Yeah, but he's still good for the recent attacks.
Ama son saldırılar için hâlâ potansiyel şüpheli.
I mean, I know that you're upset to hear that he's alive, but it's got to be good news to him.
Onun hayatta olduğuna üzüldüğünü biliyorum, ama onun için iyi haber olmalı.
Initially I thought Master Liao's kung fu is good but he didn't even have a chance to attack.
Önceleri Usta Liao'nun kung fusunun iyi olduğunu düşünürdüm ama o bir kez saldırma teşebbüsünde bile bulunamadı.
But he's a good kid.
Ama iyi çocuktur.
That's great. I think I'm OK with him, but it would be good to have someone else there with a bottle or a spanner to bonk him on the head with if he tries anything.
Şey, bu çok hoş ama sorun değil fakat orada şişe ya da sopayla birinin olması iyi olurdu.
If there is a god, he may not be a softie, but he's certainly a very good mathematician.
Eğer bir tanrı varsa O asla yumşak biri değildir Ama müthiş bir matematik zekası olduğu muhakkak
But if he did, there's a good reason.
Ama eğer yaptıysa, iyi bir sebebi vardır.
It's ok I know my brother was a good man but i can tell that he suffered from the tragedy of perfection
Sorun değil. Kardeşimin iyi bir insan olduğunu biliyorum. Bence şu anda mükemmel olmanın cezasını çekiyor.
Or that short film he's producing. He's had his troubles, But he's a good boy.
Sorunları var ama o iyi bir çocuk.
Well, it's funny, maybe it's a girl thing, but after we did it, when he would give me those coupons, I just felt good about myself.
Aslında bu eğlenceli oluyor. Belki de kadınlara özel bir şey, o işi bitirdikten sonra bana kuponları veriyor ve ben de kendimi iyi hissediyorum.
You know, he may be a good bomb maker, but who's to say he's a good dressmaker?
İyi bir bombacı olabilir ama iyi bir terzi olduğu ne malum?
Okay, look, I'm willing to admit that Reggie can be a bit aggressive, but he's a good cop.
Tamam, Reggie biraz saldırgan olabilir ama iyi bir polistir.
The guy kind of died. No, it's not good news that he's dead, But that he was a witness.
Hayır iyi haber ölmesi değil olanlara şahit olması.
Months later, kidnaps another redheaded girl, but his planning is not good enough, and he kills her in a panic to keep her quiet.
Aylar sonra, başka bir kızılı kaçırıyor,... ama bu sefer planlaması yetersiz ve kızı susturmaya çalışırken panikleyip öldürüyor.
- Yes. We may not live together anymore, and he may not have your kind of money but he's a good dad, and he loves Chuck very much.
Artık birlikte yaşamıyor olabiliriz ve onun senin kadar parası olmayabilir ama iyi bir babadır ve Chuck'ı çok sever.
He's such a good boy, but I'm glad that today...
O çok iyi bir çocuk, ama bugün için çok mutluyum...
I think, underneath everything, he is a good guy but he's just not much of a father.
Birçok şeyin dışında, iyi birisi ama babalığa uygun birisi değil.
Sure people know he's good, but no one wants to eat paella while watching basketball.
Herkes adamın iyi olduğunu bilir ama kimse basket izlerken paella yemek istemez.
But he's a good guy, really.
Ama o gerçekten iyi biri.
He's a good kid, but I got him an internship at my office and... he practically threw it back in my face.
İyi bir çocuktur, ona iş yerimde staj ayarlamıştım ama o stajı istemedi.
My son Edward, Mr Clennam, he's a little wild, but he's a good lad at heart.
Oğlum Edward, Bay Clennam, o biraz vahşi ama çok iyi kalpli bir delikanlı.
That's good, but it's not quite punchy enough, and it's probably true now anyway. Hmmm. I'll bet he does own a lot of gates.
Bunlar iyi ama vurucu espriler değiller ayrıca eminim ki gerçekten Bill Gates'in bir sürü köprüsü vardır.
But he's a good guy at heart.
Ama kalbi çok temizdir.
He's a difficult man, but he has a good heart.
Aksi adamdır, ama iyi kalplidir.
He's a good man, but he's gone.
İyi adamdı ama artık yok.
Everyone's wound up pretty good about it but Jack there. He's wound especially tight.
Bu herkesi kötü etkiledi, ancak Jack'i bir başka etkiledi.
I know this is not a good time for you, but when I helped Ferenc to flee, he promised me the lakes in the west of my states.
Uygun bir zaman olmadığını biliyorum ama Ferenc'in kaçmasına yardım ettiğim sırada mülkümün batısında kalan gölleri vereceğine söz vermişti.
He cannot fly up to see you. And the only time he can meet is tomorrow afternoon. But the good news is, we have a car ready to pick you up in about oh, six hours, and a plane ticket to Turkey waiting for you at the airport.
Sizin yanınıza uçamaz şu an ve müsait olduğu tek zaman yarın öğleden sonra ama iyi haber şu ki, sizi yaklaşık altı saat içinde almak için hazır bekleyen bir araba ve havaalanında size ayırtılmış bir Türkiye bileti var.
But he's a good, clean kid, honest.
İyi çocuktur, temizdir, gerçekten.
He's good for a few nights in the sack but his charm will run thin, which is what charm does.
Cicim aylarında öyle olacaktır ama ama büyü yavaş yavaş bozulacaktır. Büyü böyle bir şeydir işte.
About five months, but he's a really good guy and all, and...
Beş ay oldu ama gerçekten çok iyi birisi ve...
Well, it sounds good. He's got a good voice. But it's not the same.
Tamam, sesi güzel ama şarkı aynı değil.
He never officially asked me to be his wife, but he never asked me to not be his wife either, so things are going pretty good.
Resmi olarak karısı olmamı istemedi, ama karısı olmamamı da istemedi hiç, yani her şey gayet yolunda.
But if he lives, he's going to need a good nurse, and I don't know of one in town.
Yaşarsa hemşireye ihtiyacı olacak. Kasabada var mı bilmiyorum.
He's a great guy, the best, and he's my brother in everything but blood, and you two are good together, but I still want to tell you to tell him to fuck off and to be with me.
O harika biri, en iyisi ve benim kardeşim gibi ve aranız oldukça da iyi ama hâlâ aynı şeyi söylemeyi onu başından atıp benimle olmanı istiyorum.
But he's a good boy, Sister.
Ama o iyi bir çocuktur, Rahibe.
He fell down there, but he's a good boy pretty much down the line.
Sunak konusunda hatalı ama diğer özellikleri iyidir.
But do I ask the man why he's good to my son?
Ama ben adama neden oğluma iyi davrandığını soruyor muyum?
But in view of his age, his health problems and his good behavior in jail, he's eligible for a reduction of his sentence.
Fakat onun yaşında birinin, uğraştığı sağlık sorunları ve hapishanedeki iyi hali dikkate alınınca cezasında indirim talep etme imkânı var.
But is he good-looking?
Yakışıklı mı peki?
Good enough department head and all. But I'm a little sore at him for the way he's kept you under a bushel all these years.
İyi bir departman müdürü ama ona biraz kızgınım çünkü seni saklamış.
but he's a good guy 21
but he's gone 56
but he's not here 42
but he's a good man 17
but he's dead 84
but he's right 88
but he's gone now 20
but he's here 25
but he's alive 46
but he's wrong 25
but he's gone 56
but he's not here 42
but he's a good man 17
but he's dead 84
but he's right 88
but he's gone now 20
but he's here 25
but he's alive 46
but he's wrong 25
but he's okay 31
but he's not 136
but he's 144
but he's fine 33
but he's gonna be okay 19
he's good 653
he's good at it 17
good 48980
good night 12775
good morning 12476
but he's not 136
but he's 144
but he's fine 33
but he's gonna be okay 19
he's good 653
he's good at it 17
good 48980
good night 12775
good morning 12476
goodbye 8643
good luck 6133
good evening 5411
goodnight 1676
goody 261
good morning to you 106
goodness 671
good job 2434
goodspeed 27
goodweather 34
good luck 6133
good evening 5411
goodnight 1676
goody 261
good morning to you 106
goodness 671
good job 2434
goodspeed 27
goodweather 34
goodie 48
good boy 1464
good luck tomorrow 38
good afternoon 2327
goodwin 111
good morning to you too 27
good to see you 2547
good for you 2168
good to hear from you 16
good girl 941
good boy 1464
good luck tomorrow 38
good afternoon 2327
goodwin 111
good morning to you too 27
good to see you 2547
good for you 2168
good to hear from you 16
good girl 941
good to know 481
good call 326
good work 1533
good day 1886
good one 705
good luck to you all 17
good work today 50
good on ya 17
good call 326
good work 1533
good day 1886
good one 705
good luck to you all 17
good work today 50
good on ya 17