Good work tradutor Turco
7,178 parallel translation
Good work.
İyi iş. - Ne yapıyorsunuz?
Good work today.
Bugünlük iyi çalıştık.
Good work. Anybody hurt?
- Yaralanan var mı?
Vernon, keep up the good work!
Vernon, iyi işlerine devam et!
Good work.
İyi çalışmalar.
I do good work for Chris, maybe he gives me a position down the line.
Chris için iyi işler yaparım Belki bana da bir görev düşer
Good work.
İyi iş
Good work, Brodie.
Aferin Brodie.
Why undo all this good work by putting out a book so at odds with the orthodoxy?
Neden inançlara bu denli karşı çıkan bir kitabı yayımlayarak bunca güzel işi yok ediyorsunuz?
Keep up the good work, man, we're rollin'in dough here.
İşlerine devam et dostum, burada iyi para kaldırıyoruz.
Good work, good work.
Güzel Güzel
Good work.
İyi iş.
Good work, everyone.
İyi işti millet!
Hey, Moffatte, good work.
İyi iş çıkardın, Moffatte.
All right. Good work, good work.
Aferin, aferin.
I do good work.
Çok güzel dikerim.
Good work with Connor's car.
Connor'ın arabasıyla iyi iş çıkardın.
Yes, good work, Earthling.
Evet, iyi iş, Dünyalı.
Hard work, good work ethic.
Sıkı çalışma, iyi iş ahlakı.
Good work, baby. Pulled it off.
İyi iş başardınız, evlat.
It would wipe away all the good work real cops have done around here.
Gerçek polislerin burada yaptığı bütün iyi işleri siler atar.
Well, you told me to keep plugging and, you know... do good work, and the clients will come.
Bana çabalamaya devam edip siki çalismami ve bu sekilde müvekkillerin gelecegini söyledin.
You did good work.
İyi iş çıkardınız.
Keep up the good work.
İyi iş çıkarmaya devam et.
You do good work.
İyi iş çıkartıyorsun.
It was good work.
- İyiydi.
Thanks to your good work.
- Çıkardığın işe şükret.
You punished Ayla for doing good work.
Ayla'yı işini iyi yaptığı için cezalandırdın.
Good work.
- İyi işti.
You see, in our line of work, it's not good to be famous.
Bizim yaptığımız işte ünlü olmak iyi bir şey değildir.
Not fast enough, but it's good to be back at work.
Yeterince hızlı değildi ama tekrar vazifeme dönmek güzel.
Well, while we're appreciative of the work you've done in apprehending Joe carroll, I don't think we can in good conscience simply ignore your methods and the many lives lost.
Joe Carroll'u yakalama işinizi tebrik ederken vicdanı rahatsız etmeden kullandığınız metotları ve kaybedilen hayatları görmezden gelemeyiz.
Good work, eh?
Aferin.
It's not good to do a man's work.
Erkeğin işini yapmak uygun olmaz.
The food was really good, but it didn't work out.
Yiyecekler gerçekten güzeldi. Ama olmadı.
I'm sure the work that you have done so far has been very good.
Eminim şu ana kadarki çalışmanız çok iyidir.
There's no good reason to work for Jong-dae
Jong-dae için çalışmak için iyi bir neden yok.
Give it a good shot in the side, work out their anger.
Sağlam bir vuruş yaparlar. Sinirleri yatışır.
Keep up the good work.
İyi iş çıkarmaya devam edin.
It's good work.
İyi iş.
In fact, as an initial show of good faith, I've arranged for you to work in the laundry.
Ve iyi niyet göstergesi için de, size çamaşırhanede bir iş ayarladım.
Should we start with federal and work our way through? Good.
- Federal durumla mı başlayalım yoksa böyle devam edelim mi?
I used to work for a drug dealer who wouldn't hesitate to put a bullet in your head if you crossed him, or if you stopped being useful to him, but in his mind, he's still a good guy.
Eğer ters bir şey yaparsan hiç tereddüt etmeden alnının çatına mermi saplayacak bir uyuşturucu taciri için çalışıyordum. Veya artık onun işine yaramazsan. Ama kendi kafasında, o hâlâ iyi bir çocuk.
Everyone gets work and a good salary.
Herkese bir iş ve karşılığında iyi bir maaş verilecektir.
We have to make an audition so good that..... the director who is dying to work with Ranbir Hrithik will happily delete their numbers from his phone
Bu yüzen deneme yapacağız ki Ranbir ve Hrithik'i dahil etmek isteyen yönetmen bu çekimi görünce ikisinin ismini de aklından silecek.
I appreciate it and I, um, you know, hope we can work together to see through some of the good initiatives you've been shepherding.
Bunu takdir ediyorum ve, uhm, bilirsin, umarım beraber çalışabiliriz bazı iyi inisiyatifleri nasıl yönlendirdiğini görebilmek için.
Good work.
- Tanrı Amerika'yı kutsasın.
Hard work looks good on you.
Çaliskanlik sana yakisti.
I'm afraid I still have a good deal of work to do.
- Maalesef benim çok işim var. Saçma.
It's good, clean, hard work, and it's respectable.
Çok güzel, temiz, sıkı çalışma istiyor ve saygıdeğer bir iş.
I don't think it's a good idea for us to work together.
İkimizin birlikte çalışmasının pek iyi bir fikir olmadığını düşünüyorum.
good work today 50
work 1509
works 73
workers 297
working 544
worker 183
worked 56
work in progress 22
works like a charm 20
work it 115
work 1509
works 73
workers 297
working 544
worker 183
worked 56
work in progress 22
works like a charm 20
work it 115
work your magic 26
work for you 20
works for me 181
work stuff 34
working late 62
work here 19
working hard 48
work it out 99
working together 81
work hard 130
work for you 20
works for me 181
work stuff 34
working late 62
work here 19
working hard 48
work it out 99
working together 81
work hard 130
working on it 161
work with me 70
working girl 21
working out 31
work harder 35
work together 45
work faster 33
work with me here 27
work is work 17
work out 27
work with me 70
working girl 21
working out 31
work harder 35
work together 45
work faster 33
work with me here 27
work is work 17
work out 27