English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ B ] / But he didn't answer

But he didn't answer tradutor Turco

60 parallel translation
- But he didn't answer my question, did he?
- Ama soruma cevap vermedi, değil mi? - Vermedi.
Mr. Ariel asked his aide for a wake-up call, but he didn't answer.
Bay Ariel yardımcısından sabah telefon etmesini istemiş ama cevap vermemiş.
He didn't answer me but he did melt
# Yanıt vermedi, sessiz kaldı # # Ama eriyiverdi... #
I tried the door, but he didn't answer...
Kapıyı denedim, ama cevap vermedi...
She wrote to him, but he didn't answer.
Annem ona yazmış, ama o cevap vermemiş.
I inquired more, but he didn't answer.
Daha sordum cevap vermedi.
I knocked but he didn't answer.
Kapıyı çaldım ama cevap vermedi.
But why didn't he answer my call?
Ama neden telefonlarıma cevap vermiyor?
He asked me about it, and I didn't answer... but, yeah, he knew.
Neden ağladığımı sorduğunda, cevap vermedim ama, evet, biliyordu.
I left him two messages but he didn't answer.
Telesekreterine iki mesaj bıraktım ama bana geri dönmedi.
So, he has motive, but you didn't answer my question.
Öyleyse cinayet için sebebi var. Ama sen sorumu cevaplamadın.
I called but he didn't answer, so I came by here.
Bir kaç kez aradım ama açmadı, sonra buraya geldim..
Yes, I was just trying Peter, but he didn't answer.
Evet, Peter'ı arıyorum ama cevap vermiyor.
I called his house to read him tomorrow's weather report like always, but he didn't answer.
Her zaman yaptığım gibi yarınki hava raporunu okumak için evini aradım ama cevap vermedi
Okay, look, I know you probably can't answer this for me, but... what did you do when he didn't love you back?
Muhtemelen bu soruma cevap veremeyeceksin, ama... aşkına karşılık vermediğinde, sen ne yaptın?
I tried to call him before, but he didn't answer.
Onu aradım ama açmadı.
No one knows about this but my father just before he jumped, he called me and I didn ´ t even answer.
Bunu ilk kez sana anlatacağım. Babam atlamadan önce beni aramıştı. Telefonu bile açmadım.
But he didn't answer his phone.
Ama aramalarıma cevap vermedi.
But he didn't answer.
Fakat cevap vermedi.
Sonny and Jean say he's here, but he didn't answer the page.
Sonny ve Jean burada olduğunu söylüyorlar ama çağrıya cevap vermedi.
But he didn't answer me.
Ama bana cevap vermedi.
I called him at once. But he didn't answer.
Bir defa aradım ama cevap vermedi.
We called his dorm at northwestern, but he didn't answer, so we're sending a unit.
Northwestern'deki yurdunu aradık ama cevap vermedi. Bu yüzden bir ekip yolluyoruz.
Yes, he left several messages, but I didn't answer.
Evet, birkaç mesaj bırakmış. Ama cevap vermedim.
I didn't know what to do so I called Sloane but he didn't answer.
Sloan'ı aradım ama telefona çıkmadı.
I tried calling his cell, but he didn't answer.
Cep telefonunu aramaya çalıştım ama cevap vermedi.
God didn't answer, but he did.
Tanrı cevap vermedi. Ama o verdi.
But it didn't matter. Even though he got his answer, he kept wrestling her.
Hatta yanıt olarak onunla daha çok güreşiyordu.
I asked you before, but you didn't answer... How has your relationship been with Max since he arrived?
Daha önce de sordum ama cevap vermedin geldiğinden beri Max ile ilişkin nasıl?
But he didn't answer the door.
Uğradım ama kapıyı açmadı.
I didn't know if he was going out of his way to answer my question, but he couldn't have made it any clearer.
Sorumu cevaplamak için, yapmakta olduğu şeyi bırakır mıydı bilmiyorum, ama hiç bir şeyi açıklığa kavuşturmamıştı.
Teacher tried Dad's cell number, but he didn't answer.
Öğretmeni babasına ulaşmaya çalışmış ama babası cevap vermemiş.
But he didn't answer and in the morning he didn't remember anything.
Ama adam cevap vermemiş ve sabah hiçbir şey hatırlamamış.
- He's been calling all week, but I didn't answer.
- Bütün hafta arayıp durdu ama ben cevap vermedim.
He didn't answer it, but, um, it made him nervous.
Telefonu açmadı ama tedirgin oldu.
But this morning, he didn't answer the door, so I looked in the window.
Fakat bu sabah kapıya cevap vermedi, ben de pencereden baktım.
We were supposed to have lunch the next day, but he didn't answer his phone so I figured he was busy.
Sonraki gün öğle yemeği yiyecektik ama telefonuna cevap vermedi, ben de meşgul olduğunu düşündüm.
I called Hark, but he didn't answer.
Hark'ı aradım ama cevap vermedi.
I asked him if he was coming back, but he didn't answer.
Ona sordum geri gelicek mi diye, ama cevap alamadım.
He tried to call me, but I didn't answer.
Beni aradı ama açmadım.
She shoots you down- - that happens- - but your buddy- - he's the guy who ain't gonna take no for an answer and he tries to rape her, and of course you feel bad because you didn't stop it.
Ağzının payını verdi. Olan bu. Ama dostun, hayırı cevap kabul etmedi ve ona tecavüz etmeye çalıştı ve elbette durdurmadığın için kendini kötü hissettin.
Recently when I called him when I were in GOA but he didn't answer.
Geçenlerde GOA dayken onu aradım ama o cevap vermedi.
I called his cell phone last night, but he didn't answer.
Geçen akşam cep telefonundan aradım, fakat cevap vermedi.
But he didn't answer.
Ama o cevap vermedi.
I did- - I didn't answer, but he then sent a text, said, " Liam's getting out of the hospital.
Acmadim ama ardindan soyle bir mesaj gonderdi " Liam hastaneden cikiyor.
But he didn't answer.
Ama cevap vermedi.
I tried calling him, but he didn't answer.
Onu aradım ama cevap vermedi.
When I heard the noise, I call out for him, but he didn't answer.
Sesi duyduğumda, onu çağırdım, ama cevap vermedi.
But when he didn't answer...
Ama kapıyı açmadı...
I didn't know if he was dead or alive in some distant galaxy, but I knew his journal must have the answer to getting him back... somehow.
Uzak bir galakside yaşayıp yaşamadığını bile bilmiyordum, ama günlükte onu bir şekilde geri getirecek cevaplar olduğunu biliyordum.
But he... h-h-he didn't want to answer his phone.
Ama o adam telefonunu açmadı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]