English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ B ] / But then i remembered

But then i remembered tradutor Turco

124 parallel translation
I was sure they were just words, but then I remembered that I'd left
Çok cidi bir durum olmadığına emindim, ama sonra labaratuar örneklerini
I promised him to come this week, but then I remembered we are to be at the exhibition's opening...
Bu haftalığına ona söz verdim fakat sonra serginin açılışına katılacağımızı hatırladım.
I really wanted to get that eagle down to the cabin, but then I remembered there's only one kind of climber who tries to get down a mountain in the middle of a snowstorm... the kind you never hear from again.
O kartalı kulübeye indirmeyi gerçekten çok istiyordum. Ama sonra kar fırtınasının ortasında dağa tırmanmaya kalkışan sadece bir tür dağcı bulunduğunu hatırladım, bir daha asla haber alamayacağınız dağcı.
- But then I remembered.
- Ama sonra aklıma geldi.
Well, I tried, but then I remembered our date.
- Şey, denedim, ama sonra randevumuzu hatırladım
We were thinking about throwing it away, but then I remembered Remy.
Onu neredeyse atıyorduk ama aklıma Remy geldi.
So tremulous with desire was I that I almost relented, but then I remembered your advice, Frasier, and I said I wouldn't fire him.
Tutkuyla titriyordum. Evet demek üzereydim ki senin önerini hatırladım Frasier. Ona yol veremem, dedim.
I brought the normal cutting device, but then I remembered Ike is Canadian, so I brought the right one.
Normal kesme aletini getirdim. Ama sonra Ike'ın Kanadalı olduğunu öğrenince bunu getirdim.
But then I remembered Grandma's words.
Fakat sonra büyükannenin sözlerini hatirladim.
But then I remembered what you did to get it, and...
Fakat hatırladım sen ne yaptın ise hazırlamak, ve...
But then I remembered that every cloud has a nice, wet, watery lining.
Sonra bütün bulutların içinde su zerresi bulunduğunu hatırladım.
But then I remembered that they were tearing down that building.
Sonra binayı yıktıklarını hatırladım.
But then I remembered we reproduce with spore clouds.
Ama sonra türümüzün sadece bir sürü spor ürettiğini hatırladım.
Phht. But then I remembered something Carlyle said.
Sonra Carlyle'nin söylediği bir şeyi hatırladım.
But then I remembered.
Ama sonra hatırladım.
Actually, I'm not late. I was right on time, but then I remembered I left the cash box in the car.
Aslında vaktinde geldim, ama nakit kutusunu arabada unutmuşum.
But then I remembered what you said at lunch, so I let him have it.
Ama sonra senin bana yemekte söylediklerini hatırlarım. Bunları ona da söyledim.
But then I remembered that night on the train and the dementor.
Sonra o gece trende olanları hatırladım ve Ruh Emicileri.
At first I was into it, naturally, but then I remembered Sasha Distel and pulled over.
Başlarda hoşuma gidiyordu doğal olarak. Sonra birden aklıma Sasha Distel geldi ve kenara çektim.
I wasn't, but then I remembered.
Gelmeyecektim ama sonra hatırladım.
At first it seemed crazy and kind of stupid, but then I remembered what you said about the factory!
Başta biraz çılgınca ve aptalca görünüyordu. Ama sonra fabrikayla ilgili söylediklerini hatırladım.
Now I started to call you, but then I remembered -
Seni arayacaktım, fakat sonra hatırladım -
I showed up to take you home, but then I remembered that it's very easy to choke on your own vomit, and you live alone, so I brought you here instead.
Bunun ben olmadığını biliyorum.
- But then i remembered that you find all fish... - Strangely depressing.
Ancak aklıma nedense tüm balıkları iç karartıcı bulduğun geldi.
But then I remembered this story about a csi down in L.A.
Ama sonra aklıma Los Angeles'taki bir CSI'ın hikayesi geldi.
I just couldn't stop thinking, but then I remembered what a wise man once said to me.
Kafamda milyon tane düşünce vardı ama sonra bilge bir adamın bana dediklerini hatırladım.
- I thought I'd go into Elliot's, but then I remembered he had a date. I didn't want to walk in on anything.
- Önce Elliot'lara gittim ama sonra onun bir randevusu olduğunu hatırlayıp uygunsuz bir zamanda rahatsız etmek istemedim.
I was going to tell you, but then I remembered... you're the rat!
Sana söyleyecektim, ama sonra hatırladım köstebek sensin!
But then I remembered something.
Ama sonra bir şey hatırladım.
But then I remembered what my Nonlinear Equations professor once told me,
Sonra lineer olmayan denklemler hocamın ne söylediğini hatırladım,
But then I remembered what my dad always said...
Fakat sonra babamın her zaman söylediği sözü hatırladım...
But then I remembered
Ama sonra her şeyi hatırladım.
I thought maybe you'd get lost but then I remembered you were a motorman, so....
Kaybolmandan korktum. Sonra vatman olduğunu hatırladım.
Which you said, you know, but then I remembered some other stuff
Söylediğin şey, biliyorsun, ama sonra başka şeylerde hatırladım.
That's what I wondered, too, at first, but then I remembered that week that we had spent at that Mexican clinic.
Bende başta bunu merak etmiştim, ama sonra ama Meksika'daki klinikte geçirdiğimiz o haftayı hatırladım.
But then I remembered, you're the daughter of a locksmith.
Sonra hatırladım ki sen bir çilingir kızısın.
Just didn't think you were crazy enough to return, but then I remembered who I was dealing with.
ama geri döneceğin kadar çılgın olduğunu düşünmedim, ama sonra kiminle uğraştığımı hatırladım.
At first, I thought it was some kind of mineralized connective tissue. But then I remembered in your book, Dr. Reichs is confounded by the anomalous 13th rib.
İlk başta mineralleşmiş bağlayıcı doku sanmıştım fakat sonra Dr. Reichs'in anormal 13. kaburga'daki şaşkınlığı aklıma geldi.
But then I remembered that many of his retinue fled the palace shortly after I killed him.
Sonra, maiyetindeki birçok kişinin onu öldürmemden kısa bir süre sonra saraydan kaçtığını hatırladım.
You know, I... I was feeling sorry for myself, being stuck in this room, but then I remembered how everyone looked at me when they found out I was still infected.
Bu odada kapalı kaldığımdan kendim için üzülüyordum ama sonra, hâlâ hastalıklı olduğumu öğrendiklerinde herkesin bana nasıl baktığını hatırladım.
At first I wasn't sure... but then when he was unconscious... I studied him for a very long time... until I remembered :
Başlangıçta bilmiyordum ama baygın bir halde yatarken uzun bir süre onu inceledim.
Then I remembered that we were supposed to meet here, but now he's not here either.
Herneyse, sonra hatırladım ki burada buluşmamız gerekiyordu.
BUT THEN I REMEMBERED I'D HAVE TO EAT PUSSY, SO I SAID FORGET IT. [Quiet conversations]
Çok hızlı gidiyorum, bir saat öncesine dönelim.
Then I remembered the people who are supposed to benefit from this are not just the prisoners but also the prison staff
Sonra bundan sadece mahkumların değil, herkesin, özellikle de gardiyanların fayda göreceğini anladım.
You told me a couple months ago that when you feel the need to disappear, you go to the observatory, but the observatory was closed, and then I remembered you said the pier calmed you down, but you weren't there,
Birkaç ay önce bana ortadan kaybolma ihtiyacı duyduğunda gözlem evine gittiğini söyledin. Ama orası kapalıydı. Sonra iskelenin seni sakinleştirdiğini hatırladım.
But then, last week, I remembered something.
Ama geçen hafta bir şey hatırladım.
I didn't understand what that meant then, but I remembered those words for the rest of my Iife.
O zamanlar bunun ne demek olduğunu pek anlayamamıştım ama o sözcükleri asla unutmadım.
Then it happened... I remembered, but I didn't know if the policy was valid, how much it was, or if Dad had collected.
Hatırladım ancak halen geçerli mi, ne kadar para var babam biriktirdi mi bilmiyordum.
But then I saw the big church... and I remembered where it was.
Sonra o büyük kiliseyi gördüm. Ve evin yerini hatırladım.
I didn't recognize her at first, but then I saw the photo and I remembered.
Onu ilk seferinde tanıyamadım fakat sonra fotoğrafta gördüm ve hatırladım.
But I only freaked out for a second until I remembered that comas aren't contagious, and then the dopamine kicked in, which actually made the whole night more enjoyable.
Komaların bulaşıcı olmadığını hatırlayana kadar bir saniyeliğine dağıttım. Sonra dopamin etkisini gösterdi, bu da geceyi daha eğlenceli hâle getirdi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]